Başarmak kudrettir
Başarmak mutluluk kaynağıdır. Ne başarırsanız başarın mutlu olursunuz. İster sevap işleyin-ister günah. Başardığınızda ondan bir kudret hazzı alırsınız. Başarmak kudrettir. Hayatın iki anahtarı dedim mutluluk ve hüzün için. Kudret mutluluk kaynağıdır. Kudretsizlik başaramamak, yenilmek, ezilmek, itilmek-kakılmak, aşağılanmak, horlanmak, küçük görülmek, istihza edilmek, alaya alınmak, ciddiye alınmamak, önemsiz olduğunuzu hissettirmek.
Xxxx
Başarmanın toplumu ilgilendiren ve kişiyi ilgilendiren yönleri ve şekilleri, halleri var. Aile bir eserdir. Bir müessesedir. Kurulmasıyla iş tamamlanmış olmaz. İş o zaman başlar. Asıl iş en zor sanat olan o aileyi sarsmadan, hırpalamadan, utanç hallerine düşürmeden, mutluluk içinde sürdürebilmektir. İşte başarıların en zoru bu.
İki başka insan, birbirleri için yaşamaya, birlikte yaşamaya akit yaptıklarında ne kadar zor bir işin altına girdiklerini öyle derinlemesine düşünmezler. Düşünseler zaten asla böyle bir işe girişmezler. Faturanın, hesabın ne kadar ağır olduğunu fark etmeden evlenir insanlar. Neden düşünmezler?
Xxxx
Allah insanı bir erkek ve bir dişiden yaratmış. Bir su damlasından, sonra kan pıhtısından, sonra et parçasından ve gelişerek cenin, bebek, çocuk, genç, yetişkin, olgun, yaşlı, ihtiyar ve ölüm teknesine binmek ile son bulan bir hayat verilmiş insana. O bir damla su var ya, işte işin sırrı orada. O su hayatın bütün zorluklarına tahammül edecek kadar zevk vaat ediyor insana. Cinsellik duygusu çok kuvvetli bir duygudur. Cinsellik öne çıktığında canlının bütün diğer duyguları içeri kaçıp kapısını da sıkı sıkıya kapatır. İşte o duygu ile nesillerin devamı mümkün olur. Bir erkek veya bir kadına yeterinden fazla şehvet duygusu verilmişse, o duygunun tatmini için yapacaklarının sınırı yoktur. Ama yeterli derecede varsa bu duygu, insan neslinin, ya da başka canlı neslinin devamı için muhteşem bir duygudur. Az miktarda ise şehvet duygusu, aşırısı kadar zararlıdır. Şehvet duygusunun aşırısı gibi azı da insanı günah deryasına sokar ve mutsuzluk çıkar.
Xxxx
Annelik duygusu da hayatın devamı ve işleyişi için çok önemli bir duygu. Çocuk sahibi olmanın iki elemanı var. Anne ve baba. Şu bir hakikat ki çocukların annesi hep bellidir. Ama babalarının kim olduğunu sadece anne bilir. İşte evlendikten sonra iki yabancı, ya da birbirini tanıdığını sanan iki kişi, birbirlerini hiç de tanımadıklarını görerek an be an tanıyacaklar. Bu arada birbirlerini kırmayacaklar, üzmeyecekler, koruyup-kollayacaklar. Birbirlerine sahip çıkarken birey olma hakkını ellerinden almayacaklar. Evlilik sürdürülmesi en zor bir beraberliktir. Çocuk yetiştirmek ve o çocuklara hayatları boyunca rehberlik etmek. İşte buna da anne-baba olmak diyor insanlar. Çocuk daha çok annenin bedeninden beslenen bir canlıdır. Anne onu içinde taşır 9 ay. İçinde besler-büyütür. Baba tohum attıktan sonra onun gün be gün yeşermesini, filizlenmesini seyreden ve bundan zevk alan bir çiftçi gibidir. Ama anne yarılan toprak, açılan taş, suya, ısıya, gıdaya yol veren kabuk gibidir. Tüm yaratılış acılarını ruhuyla, bedeniyle yaşarken çocuğunu dünyaya getirir. Anne ile babanın dengesiz, kıyaslanamaz bir görev bölümü vardır.
Xxxx
O yeni neslin, yeni insanların yetişmesinde de anne asıl görevli, asıl yükümlüdür. Anne bütün bu çilelere nasıl katlanır? Annelik duygusuyla. Annelik duygusu da cinsellik duygusu kadar güçlüdür ama sınırlıdır. Yalnızca kendi bedeninden fışkıran insan içindir annelik duygusu. Onun rahme düşmesi anından itibaren artık anne kendisi için yaşamayı bırakacak, o ‘alak’ ne istiyorsa onun için yaşayacaktır. Çocuk 12 yaşına gelse bile annenin annelik duygusu devam edecek ve onu koruyup-kollamaya devam edecektir. Ama o artık birey olmak arzusu ile annesini hırpalamaya, azarlamaya, itip-kakmaya başlamıştır bile.
Xxxx
Anne-baba o yeni insanların bir taraftan insan olmasını hedeflerken bir taraftan da vatandaş olmasını, komşu olmasını, bir meslek erbabı olmasını, hak, adalet, ahlak, namus, vicdan kavramlarının sahibi olmasını, cinsiyet sahibi olmasını, erkek, yiğit, cesur, başarılı, eğitimli veya kadın olmasını, bakir olmasını, gelin olmasını, anne olmasını hedefler ve bunlar için kılavuzluk yapar çocuklarına.
Hem de insanların böylesine şehvetlerine, arzu ve isteklerine, hırs ve tamahlarına kurban gittikleri günümüzde ne zor bir vazifedir bu!
Xxxx
Aile kurmak büyük hizmetlerin müessesesidir. İnsan neslini sürdürmek, insan neslini eğitmek, kimliklerin oluşması, kimliklerin çerçeve içine sığdırılması, yüksek nitelikli topluma yüksek nitelikli bireyler kazandırmak. Bütün bunlar aile içinde başarılacak işler. İnsanın elde edebileceği en büyük başarı budur. İnsanın en büyük mutluluk kaynağı da budur. Aileler yaralı. Aileler mecruh. Her yara başarı eksikliğidir. Aileyi sürdürmek bir sanat. Ancak başarılı insanların başarabileceği bir sanat.