BAKÜ’DEN ESİNTİLER–2 (TOPLANTILAR)
İSLAMOFOBİ KONFERANSI
Birleşmiş Milletler’de geçen yıl, 15 Mart günü, “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” ilan edilmişti. Bu çerçevede, Uluslararası İslamofobi ile Mücadele’nin birinci yılında Bakü’de bir konferans yapıldı. Konferansı, “Bakü Uluslararası Çok Kültürlülük Merkezi”, “Uluslararası İlişkileri Değerlendirme Merkezi” ve “G-20 Dinlerarası Diyalog Forumu” birlikte düzenledi.
Konferansa çok sayıda ülkeden 100’e yakın katılımcı iştirak etti. Konferansın ana amacı, ulusal ve uluslararası düzeyde Müslümanları ve özellikle de Müslüman ülkeleri hedef alan eğilimleri akademik platformda tartışmak olarak belirlenmişti. Konferansta, İslamofobi ve medyada nefret söylevleri konusu başta olmak üzere birçok konu ele alındı.
Konferansta G-20 Dinlerarası Diyalog Forumu Başkanı Col Durham, Müslümanların bilimsel anlamda bilinçlerini artırmalarını ve ilişkilerini daha da genişletmeleri gerektiğini ileri sürdü.
Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Şeyhülislam Allahşükür Paşazade, Azerbaycan’da, dünyada bir örneği olmayan dinlerarası birliğin olduğunu ifade ettikten sonra, onların devlet korumasında olduğunu belirtti. Fransa’daki İslam karşıtı eğiliminin gün geçtikçe keskinleştiğini de vurgulayan Paşazade, “Dinin kötü niyetli kullanılması sonucu oluşan tehlike ve nefret söylevleri önlenmelidir. Milyonlarca insan aşağılanmamalıdır” dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın eski Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, “Çok kültürlülük kavramını herkesin kabul etmesini sağlamalıyız. Kendimizi eleştirmeliyiz. Tartışmalar bize gösteriyor ki barış çok kolay bozulabilir. Karşılıklı güven önemli” dedi.
Diyarbakır-Mardin Metropoliti Saliba Özmen, “Başkalarının dinine, inancına saygısızlık insanlığa karşı bir harekettir” dedi.
Uluslararası Çok Kültürlülük Merkezi Enformasyon Şube Müdürü Yadigar Memmedli ile röportaj…
Soru: İslamofobi konferansını kim organize etti, kimler katıldı, katılımcı sayısı nedir?
Cevap: Konferans 15-16 Mart tarihleri arasında gerçekleşti. Konferansı 3 kurum birlikte organize etti. Bunlardan ikisi Azerbaycan’dan birisi ise uluslararası oldu. Azerbaycan’dan olanlar “Uluslararası Çok Kültürlülük Merkezi” ve “Uluslararası İlişkiler Tahlili Merkezi” idi. Uluslararası olan kurum ise “G-20 Dinlerarası Diyalog Merkezi” idi. 31 ülkeden katılımcı vardı. 6 bölümden oluşan konferansın sonunda bir belge imzalandı. Alınan kararlardan en önemlisi bu toplantının bir seferlik değil her yıl gerçekleştirilmesi oldu.
Soru: İmzalanan belge BM’nin Genel Kurulu’nda onaylanacak mı?
Cevap: İmzalanan belge, Birleşmiş Milletler’in herhangi bir senedi gibi değil. Ama BM teşkilatının içerisinde olan G-20’nin ilke olarak bu konuya oluru var. Konuştuk, dağıldık şeklinde bir toplantı değil. “Bir karar alındı tavsiye ediyoruz, yeniden bu konuda çalışmalara başlayacağız” deniyor. İslamofobi siyasi bir konu. Ama bu toplantı siyasi değil. Yalnız akademik anlamda araştırmacıların toplandığı bir konferans. İslamofobi’yi siyaset malzemesi yapan ülkeler burada vurgulandı. Fransa’da İslamofobi görüldü. Orada camiler kapatıldı, baskılar var. Danimarka’da ve bazı ülkelerde Kuran yakıldı. Bunlar siyasi konular, konferansın konusu bu değildi. “İslamofobi nasıl oluştu, neden böyle oldu, ne yapalım ki böyle olmasın?” gibi soruların cevabı arandı. İslamofobi’nin şimdiki durumu ırkçılık, ayrımcılık. Bunu siyasi bir konuya çevirmeden, görüldüğü ülkelere tavsiyelerde bulunalım. Zaten dinler kendi kitaplarında insanları bir araya getirmeyi, beraber yaşamayı tavsiye ediyor. Hiçbir dinde ayrımcılık, ırkçılık yok. Dinlerin kendisine dönmek lazım. Kitaplarda yazanlara uymak lazım. Siyasilere de bunu anlatmak lazım. Kamuoyu oluşturmak gerek. Sosyal ağlar üzerinden bu meseleler görüşüldü. Burada Türkiye basınının temsilcileri de vardı. Canlı yayınlar yapıldı. El Cezire vs. Bir toplantıda hedefe tam olarak ulaşmak mümkün değil. Sonrasında kalınan yerden devam edilecektir. BM’nin çatısı altında olan bu toplantıda devletler değil sivil toplum örgütleri var. Akademik seviyede araştırmacıların mesajı önemli. Amaç akademik formatta devam etmek.
BST TOPLANTISI
BST (Bakü Sohbet Toplantıları), benim Azerbaycan’da diplomat olarak görev yaptığım 2005-2010 tarihleri arasında tanıdığım ve medya alanında işbirliği yaptığım bir Türk işadamları platformuydu. Daha sonra dernekleşen BST, o dönem bizim adeta nefes alma yerimizdi. Aylık olarak gerçekleştirilen rutin yemekli toplantılarına mümkün olduğunca katılırdım. Toplantıların her birisinde bir başka konuşmacı olur, kendi uzmanlık alanında bizleri bilgilendirirdi. Sonrasında kafamıza takılanları sorar ve tam olarak o konuda aydınlanırdık. Toplantılar adeta bir aile toplantısı havasında sıcak bir atmosferde geçerdi.
BST Başkanı Ali İhsan Genç, konuk konuşmacı Ramil Hasan ile
Bakü’ye bu gidişimde BST’nin şimdiki başkanı dostum Ali İhsan Genç ile haberleşmiştik. O da beni BST’nin, benim orada bulunacağım dönemde gerçekleştireceği toplantısına davet etti. Covid salgını nedeniyle toplantılara uzunca süre ara veren BST’nin söz konusu toplantısına katılmak, o sıcak aile yapısı içerisinde bulunmak beni ziyadesiyle mutlu etti.
Toplantının bu seferki konuğu Azerbaycan milletvekili Ramil Hasan’dı. Ramil Hasan ile dostluğum Bakü’de bulunduğum dönem başlamıştı. Hasan’ın konuşma konusu Batı Azerbaycan’dı. Hasan konuşmasında bugün Ermenistan toprağı olarak görülen yerlerin kadim Azerbaycan toprağı olduğu, buralarda yaşayan Azerbaycanlıların sürgüne gönderildiği veya göçe zorlandığını anlattıktan sonra, artık o topraklarda bir tane bile Türkün bulunmadığını vurguladı. Ramil Hasan konuşmasında Karabağ konusuna da değindikten sonra Zengezur koridoru hakkında detaylı bilgi verdi.
BST’nin bu toplantısına üyelerin yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer, Azerbaycan milletvekili Şahin İsmailov konuk olarak katıldı.
BST Toplantısı (Bülent Uğur, Ali İhsan Genç, Azerbaycan milletvekili Ramil Hasan, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer, Azerbaycan milletvekili Şahin İsmailov ve diğer konuklar)
NEVRUZ TOPLANTISI
Nevruz Bayramı Azerbaycan’da çok büyük etkinliklerle kutlanıyor. Bu yılki toplantılardan Bakü Devlet Üniversitesi İktisadiyat ve Hümanitar Koleji’nin toplantısında Kolejin Müdürü Seher Orucova ve Abşeron ilçesi Kaymakam Yardımcısı’ndan sonra bana da konuşma yapmak üzere söz verdiler.