CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

AYAK BACAK DİPLOMASİSİ...

Amerikan züppeliğinin İngiliz züppeliğinden  aşağı kalır yönü yok!   Bir farkla ; İngilizler bu konuda  biraz daha incelmişlerdir. Söz gelimi bunlar  bacak bacak üzerine attıklarında ayaklarını insanın gözünün içine   sokmazlar. Biraz daha usturupludur. Pantolonlarını  iki parmakla bir çimdik atarak  düzeltirler. Kendileri pudralı, kunduraları cilalıdır, boyalıdır.
ABD’li karakol amirleri, polis şefleri ,teğmenler , muhtelif makamın  yazı işleri müdürleri,    kovboylar, ofis boylar vs. ise ayaklarını masaların üzerine atarak gerinirler  Çamurlu ve ayak tabanlarını el aleme gösterirler.
Bundan mülhem olsa gerek  bizim belediyeler, “kızım sana söylüyorum gelinim sen anla”  misali otobüslere  konuyla ilgili uyarı  yazı ve resimler koyarak yolcuları edebe davet etmişlerdir. Bu uyarılar  “Topla lan ayağını, neredeyse ağzımıza sokacaksın!” anlamına  gelir.
DİPLOMASİDE AYAK 
ABD’li  ve AB’li siyaset adamları da ülkemize geldiklerinde babalarının evine postu sermiş gibi rahat ve pervasızdırlar. Devlet adamlarımızla ikili görüşmelere başlarken hemen bir bacaklarını kaldırıp diğerinin üzerine atarlar. Üstelik bir de  sırıtarak bunu bir marifetmiş gibi gösterirler.
Bunun ülkemizde  yerleşik görgü kurallarına uygun olmadığını söylemek gerekiyor. Görgü kurallarımıza göre, ayakları ağzın içine sokmak  ayıptır.
Bu hal, modernleşme, batılılaşma  ve Avrupa Birliği kriterlerini yerine getirmek  için  şartmış gibi  bazı entel  çevrelerimizde de kabul görse de genel görgü kurallarına aykırıdır. 
AH ŞU  GÖBEK MÜSAADE ETSE…
Uluslar arası konjönktür  gereği bazı  siyasetçilerimizin de bu hal üzere bacak  üzerine atarak muhataplarına mukabelede bulundukları görülüyor. Ancak bu bazı diplomatlarımızın , göbeklerin müsaade etmemesi   nedeniyle dönemin şişmanları aynıyla mukabelede bulunamamışlardır. 
İŞİN PSİKOLOJİSİ…
ABD ve AB liderlerinin misafirin evinde   rahat tavırlar sergilemeleri, bence ev sahibi üzerinde  bir üstünlük kurma psikolojisinden ileri geliyor . Bu da normal.  Bunların  geleneksel edep ve terbiyeleri, geçmişleri , kökleri yoktur. Bunlar hırsızladıkları ülkelerin zenginlikleriyle mal sahibi    ev sahibini bastıran hırsız misali utanmadan sıkılmadan   halı ve kilimlerimizi  pis kunduralarıyla kirlettikleri gibi bir de karşımıza geçip bacak bacak üzerine atıp ,kunduralarını ev sahibinin ağzına sokuyorlar.
ANGAJMAN KURALLARI 
Bilenler bilir; uluslar arası  hukukta angajman kuralları denen bir olay var.  Ve hamdolsun, uzun boylu ,uzun bacaklı  liderlerimiz  haddini aşan misafirlerine gerekli karşılığı veriyorlar.. 
Liderlerimiz her şeye rağmen misafirperverdirler. Yedirirler içirirler, ağırlarlar ancak milletlerine karşı  yapılan saygısızlığı asla affetmezler. 
Kısacası bizimkiler de yeri geldiğinde tekmeye karşılık gelen kundura tabanlarını göstermekten çekinmezler. Bunu da bilenler bilir…  
Buna uluslararası diplomasi  literatüründe ne deniyor, bilmiyorum. Kim ne derse desin ; bendeniz  buna  ayak bacak diplomasisi diyorum.
SAYIN  ERDOĞAN  KARŞILIK VERİYOR
Bu diplomasiyi en iyi uygulayanların başında  ise Cumhurbaşkanımız  Sayın Erdoğan geliyor. İktidar ve muhalefet, onun bu diplomasiyi en iyi uygulayan liderlerimizden olduğunda ittifak etmişlerdir. Mesela misafirin hareketine karşı son derece duyarlıdır. Mesela Obama pantolonunu toplayıp bacak bacak üzerine attığında kendisi de madem öyle işte böyle diyerek aynıyla mukabelede bulunur.  
Kendisi  dik yürür, düşmanın yüreğine korku  salar. Alçak gönüllüdür; çekinmeden  çat kapı fukara sofrasına diz çöker, ben ağayım, ben paşayım, ben zenginim, ben devletim demez. Kibir yapmaz. Söz verdi mi sözünü tutar. Bayrağı, bu milletin vesair  değerlerini baş üstünde tutar. Şiir okur. Duygulanır. Yüce Yaratan’a baş eğer, dua eder.  Mazlumlar için gözyaşı döker.
Millet de bütün bunları bildiğinden liderlerinin bu diplomatik ataklarını takdir ederler.


 

<