ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ , GERÇEK TÜRK İDEALİDİR.
ATATÜRK devrimlerinin iki ana vasfı olan milliyetçilik ve Batıcılık (medeniyetçilik ) birbiriyle kaynaşmış , birbirinden ayrılmaz durumdadır. Milliyetçilik , " milleti yükseltmek ve ilerletmek" demek olduğundan , bu görüş içerisinde medeniyetçilik esasen yer almış bulunmaktadır.
ATATÜRK milliyetçiliğe gönülden bağlanmış bir kimseydi. Kurtuluş Savaşı'nın ve sonrasının bütün sıfat ve deyimleri bunu gösterdiği gibi " Milli Mücadele, Kuvâ-yı Milliye , Milli İstiklal, Milli Hareket, Milli Zafer, Milli Hakimiyet, Milli Vicdan , Büyük Millet Meclisi ", Konya Türkocağında 1923 yılında söylediği şu sözler de bu hususta kuvvetli bir delildir. " Bir milliyet prensibi vardı, bir de onu çöküşe sevk etmek isteyen nazariyat vardır. Ancak ; milliyet nazariyesini , milliyet fikrini , milletlerdeki milliyet mefkuresini çökertmeye çalışan nazariyelerin , dünya üzerinde tatbik kabiliyeti bulunamamıştır.
Atatürk devrimlerinin ana vasfını okutan Prof. Mahmut Esat Bozkurt, şöyle anlatmaktadır :
" Atatürk ihtilâlinin fârikası, Türk Milliyetçiliğidir. Türk olmaktır. Maziyi bu prensip tasfiye etti. Yeniliği bu prensip getirdi. Bütün Türk ihtilâli , bütün eseriyle bu prensibe dayanıyor. Bundan en küçük bir sapma geriliğe dönüştür ve ölümdür.
Milliyetçilik, "güçlü devlet, mutlu millet" idealidir. Bir başka deyişle ; milliyetçilik , kendilerini aynı milletin üyesi sayan kişilerin duydukları bir arada, aynı sınırlar içerisinde , bağımsız bir hayat sürmek ve teşkil ettikleri toplumu yüceltmek isteğidir.
Milliyetçilik " Suç değil, fazilettir."
( Prof. Dr. Yusuf Cemal Anadol kitabından yararlanıldı )
Sevgi ve Saygılarımla.