ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

ARTAL KANARYA’yı UÇURMAYA DEVAM EDİYOR!

İsmail Kartal….Kimi spor adamının burun kıvırdığı, teknik direktörlük kapasitesini zayıf bulduğu, “evindeydi emekli olmuştu, zaten iddiasız takımları çalıştırıyordu” dediği bir teknik adamdı Fenerbahçe’nin başına getirildiğinde.  Oyuncularına önce futbolcu olarak 10 yıl gururla taşıdığı çubuklunun ağırlığını anlatmış olmalıydı. Sonra da Kocaman ve Yanal ile yaşadığı şampiyonlukları ve kimbilir bir deplasman dönüşü takım otobüsünün kurşunlanmasıyla kaçan bir diğer şampiyonluk hikayesini de. 

Ve bir de kenarda takımın patronu olarak sanki sahada ekibinin 12. adamı gibi olduğunu. İsmail hocanın saha kenarındaki duruşu, motivasyonu, enerjisi oyuncularına öylesine sirayet ediyordu ki bu durum her maç gözle görülüp seçilebiliyordu. Takımda aksayan, mızmızlanan, koşmaya üşenen, mücadele etmeye tembellik eden yoktu. “At sahibine göre kişner” di atalarımıza göre. Fenerbahçe’nin takım oyunu sahneleyen oyuncuları hocalarını mahçup etmiyorladı. Hep birlikte tırnaklarıyla kazı kazıya gelip, derbinin sonunda ikincilik koltuğuna kuruluyorlardı.  

Galatasaray'ın baskısı maçından ilk düdüğünden itibaren on dakika kadar devam etti. Fenerbahçe geriden bir türlü istediği oyunu kuramıyordu bu dakikalarda. Ama sakin kalmış panik yapmamışlardı. İlk 20 dakika dolarken Galatasaray'ın yakaladığı iki pozisyonda aynı iki adamın gayreti vardı. Ortalar Berkan'dandı. İlk pozisyonda Kim, ikinci pozisyonda da Ferdi'nin yerinde duruş ve müdahaleleri skorun değişmesini önledi. Beklenmedik bir şekilde oyun Aslan'ın lehine 0-2 olarak değişebilirdi.

SERDAR DUR(sun)MASIN!

İsmail Kartal Novak yerine Ferdi ile başlamış, Torrent büyük risk alarak Aktürkoğlu’na alternatif bulamayınca iğnelerle sürmüştü genç oyuncuyu sahaya. Kartal, Osayi ve Ferdi ile kanatları ileri geri sürekli kullanmak arzusundaydı. Bu yüzden de Novak'ı tercih etmemişti. Osayi'nin kanadını Patrick'e karşı iyi kullanıyorlardı. Skorun hemen iki dakika öncesinde Osayi ve Mert bir prova yapmışlar ama meşin yuvarlağı Galatasaray fileleriyle buluşturamamışlardı. 26'da Mert-Osayi ikilisi yine sahnedeydi. Hem sağ ön oynayan, hem de orta sahanın yüküne ortak olan Mert Hakan'ın aşırarak verdiği nefis pası alan Samuel aynı güzellikte Zajc'i gördü. Paslaşmalar gözlerimizin pasını silmisti ama en önemlisi çerçeveyi bulacak olan gol vuruşuydu. Miha affetmedi ve çok güzel bir vuruşla Muslera'yı avladı boş bıraktığı köşeden. Devrenin bitmesine yakın Kerem'in mutlak gollük pozisyonda skoru değiştirememesi Fenerbahçe adına büyük şanstı. Altay müthiş bir refleks gösterdi. Bu pozisyonun asistini de yapan yine Berkan oldu. Ben de dahil bir çok spor yazarının Milli takım'daki performansını eleştirdiği Berkan, Galatasaray'ın girdiği üç tehlikeli atağın mimarı olan futbolcuydu ilk devrede.

İkinci yarı ilk yarının tersi görüntüyle başladı. Önde baskıyı kuran Fenerbahçe'ydi. Dakikalar 56'yı gösterirken derbi için ismi çok tartışılan hakem Karaoğlan ilk hatasını yaptı. Marcao Mert'e yaptığı faulden dolayı ikinci sarıdan oyundan ihraç edilmeliydi. Bu arada İrfan Can’ın gördüğü kartın rengi de kırmızı olabilirdi. Dakikalar 66’ yı gösterdiğinde üçüncü bölgenin neresinde olursa olsun bir santraforun nasıl top tuttuğunu, takımına nasıl vakit kazandırdığını ve oyunun yönünü değiştirerek etrafındaki baskıdan nasıl kurtulabileceğini gösteriyordu Serdar Dursun. Vedat Muric’den sonra ileride topu saklamanın ne kadar önemli olduğunu gösteren sahneliyordu adeta Fenerbahçe adına. Sakatlanmadığı, yorgunluk hissetmediği karşılaşmalarda en az 80 dakika oynamalıydı bence. Berisha’dan kat kat üstündü son haftalarda takımına verdiği katkıyla. Topu sakladığı o sihirli anların hemen ardından takımı uçarak attığı kafa golüyle iki farklı galibiyete taşıyordu Alman patentli Türk oyuncu. Artık o da ilk on birin değişmez futblcusu olarak taktik tahtasına adını yazdıracaktı. 

Gecenin Notu: İsmail Kartal oyuncu değişikliklerinde biraz geç kalmasına rağmen iyi bir taktisyen olduğunu, ekibiyle tüm hafta çalışarak derbiyi kazanma adına yapılan hazırlıklarla iyi bir stratejist olduğunu da göstermiş oldu tüm futbol kamuoyuna. İzlemeye devam edin. Fenerbahçe ligi ikinci sırada bitirecektir. Eğer Joachim Löw gelmeyecekse, İsmail Kartal takımın başında tek yetkili olarak, sportif direktörsüz, kalmalıdır. Ne riske girmeye değer, ne de bu ekonomik koşullar altında macera aramaya değer. 3-4 sağlam takviyeyle Fenerbahçe önümüzdeki sezonun en büyük favorisi olacaktır Süper Ligde. 

<