ARSENAL'in KADERİ
İngiltere Football Ligi 1889 senesinde başlamış ve ilk sezonun şampiyonu Preston North End takımı olmuştu. Londra’nın güney doğusundaki Woolwich kasabasında faaliyette bulunan bir silah fabrikasında çalışan bir grup işçi tarafından kurulmuştu Arsenal Futbol Klübü 1886 yılında. İlk şampiyon oldukları 1930-31 sezonunu takiben 1932-33, 1933-34, 1934-35 sezonlarında üst üste 3 defa şampiyon olduklarında büyük sükse yapıp bugünlere ışık tutarcasına ses getiren başarılar elde etmişlerdi İngiliz Futbolunda. Bugünlere baktığımızda Premier Ligi 13, İngiltere Federasyon Kupasını 13, İngiltere Lig Kupasını 2, İngiltere Süper Kupasını 15 defa önde bitirmişlerdi domestik anlamda.
Ancak Avrupa arenasında her nedense aynı başarıyı gösterememişlerdi koca Arsenal tarihinde. Kazandıkları en anlamlı Avrupa başarısı 93-94 sezonunda son kez oynanan ve Arsenal’in Parma’yı 1-0’la geçtiği Kupa Galipleri Kupasıydı. Aslında 1955-71 seneleri arasında önceleri dostluk maçlarıyla başlayan, daha sonraları Avrupa liglerinin ikincilerinin dahil olduğu bir kupa turnuvası olan Avrupa Şehirler Arası Fuar Kupasını kazanmıştı Topçular 1969-70 sezonunda. Sonra bu kupa 1971-72 sezonuyla beraber UEFA Kupasına, 2009-10 sezonuyla birlikte de Europa Ligi Kupasına evrildi isim olarak.
PROFESÖR
Fransız teknik adam Arsene Wenger Arsenal kariyerine 1996 yılının Ekim ayında başlamış, 2018 senesinin Haziran ayında nokta koymuştu. 22 sene süren bu uzun serüvende ünlü hoca 3 Premier Lig Şampiyonluğu, 7 İngiltere Federasyon Kupası başarısını taşımıştı Arsenal klübünün tarih sayfalarına. Fransızların, daha çok öğretmenler için kullandığı Profesör tabirini İngiliz taraftarlar Wenger’in çalışkan ve dikkatli bir futbol karakteri olmasından dolayı ona yakıştırmışlardı.
Ne ilginçdir ki ne Arsenal ne de Wenger Avrupa’da başarıyı bir türü yakalayamamışlardı. Görev aldığı süre zarfında, profesör; takımıyla bir kere UEFA Kupası Finali, bir defa da Şampiyonlar Ligi Finali oynamış ancak bu oyunların sonunda her iki kupada Arsenal’in müzesindeki beklenen yerlerini dolduramamıştı. Hepinizin hatırlayacağı üzere 1999-2000 sezonu UEFA Kupası Finalinde Galatasaray’a karşı 120 dakikada 0-0 biten randevuda UEFA Kupası penaltı atışlarıyla ülkemize gelirken, hem Galatasaray hem de Fatih Terim Avrupa’daki ilk ama ne üzücü ki son başarılarını kazanmışlardı. 2005-06 sezonunda da Barcelona’ya karşı kaybetmişlerdi Şampiyonlar Ligi Finali. Wenger başarılı kariyerini bir Avrupa Kupası alamadan bitirmişti Arsenal’de. Keza kırmızı beyazlılar da Avrupa Kupasına hasretlerdi.
YİNE HASRET KALDILAR!
Profesör’ün gidişiyle boşalan teknik adamlık koltuğunu dolduran Unai Emery, son dönemde yıldzı parlayan bir hocaydı. Valencia ile 220 karşılaşmaya çıkmış, sonraki durağı olan Spartak Moskova’yla 6 aylık kısa metrajlı serüveninde 26 maçta takımına liderlik etmiş, 3 defa üst üste UEFA Kupasını kazandığı Sevilla’yı 205 randevuda yöneterek lokal olmasada, Avrupa’daki başarılarıyla adını İspanyol futbol tarihine yazdırmıştı. Hikaye’nin devamında başarılı İspanyol koç Paris St. Germain’le 114 müsabakada takımına tam 6 kupa kazandırmıştı.
Chelsea ile oynayacakları Avrupa Ligi Kupası Final mücadelesi öncesinde İngiliz ve Avrupa basınına verdiği demeçte; “Arsenal, Wenger’in son döneminde sahadaki kavgacı, mücadeleci ruhunu kaybetmişti. Liverpool örneği bizim için bu yüzden çok önemli” diyerek hem takımının eski hocasına bir serzenişte bulunmuş hem de oyuncularına mesaj vermeye çalışmıştı.
Ancak Final maçında gördük ki Emery daha ilk sezonunda ekibini UEFA Kupası Finaline çıkartsada; Onun kalibresindeki bir teknik adamın takımını böylesine bir finale mental, fizik, organizasyon ve kendi deyimiyle mücadele gücü açısından çok daha iyi hazırlaması gerekirdi. Chelsea’nın ön taraftaki üçlüsü; Hazard, Giroud, Pedro’nun final performasına hangi takım olsa dur diyemezdi sanırım. Lacazette, Mesut Özil ve Aubameyang istenilen düzeyde olmayınca, Arsenal bir kez daha ıskalamıştı bir Avrupa Finalini. Kaderin cilvesi olmalıydı. Başka bahara artık. Bakalım Beşiktaş Vodafone Park’da oynanacak Süper Kupa Finalinde Chelsea’nin rakibi kim olacak?