ALLAH'A TÖVBE-İSTİĞFAR ETMEK
Tövbe; İnsanın işlediği günaha pişman olup günhı terk ettiğini, bir daha işlememeye azim ve kast eylediğini ve yapamadığı salih amelleri telâfi edeceğini Yüce Tanrı'ya arz etmesidir. Nasıl ibadet, hiçbir aracı ve ortak koşmadan her şeyin yaratıcısı olan sadece Yüce Allah'a yapılırsa, günahlar için tövbe de, ancak Cenab-ı Allah'a arz edilir.
Cenab-ı Allah; "… Ey mü'minler ! Hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz" (Nûr,24/31); "Ey iman edenler ! Allah'a içtenlikle tövbe edin…" (Tahrim,66/8); "Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tövbe edin…"( Hûd,11/90) buyruklarını vermiştir.
Müminler günah işledikleri zaman tövbe edip Allah'a lâyık kul olmaya gayret ederler. Tövbe etmek ise, geçmişte yapılan kötü işlerden bağışlanma dilemek, ardından yaptıklarından dolayı pişmanlık duymak ve geri kalan ömründe de Yüce Mevlâ'ya yönelmektir.
İnsanların en yanlış, en olumsuz yanı ve tutumu günahlarının karşısında hemen ümitsizliğe düşmeleri ve " Artık günahkâr oldum, yapacak bir şey yok, telâfi edilemeyecek kadar günaha battım v.b." düşünerek daha çok günah işlemeye devam etmeleridir! Oysa zararın neresinden dönülse kârdır, ne kadar çabuk tövbe edilse o kadar iyidir. Dinimizde ümitsizliğe yer yoktur! Allah'a yönelip içtenlikle af dilemek insan için kurtuluş yolunu açacaktır.
NASUH TÖVBESİ.
Nasuh, halis, temiz demektir. Tövbe-i nasuh; bozulması imkânsız olan tövbedir, asla tekrar işlenmeyecek şekilde, o günaha tekrar dönülmeyecek şekilde tövbe etmektir; günahkâr kişinin üzerinde, açık veya gizli, o günahtan hiçbir iz bırakmayan tövbe demektir.
Muaz b. Cebel, "Yâ Resûlullah, anam babam yoluna feda olsun, nasuh tövbesi nedir?" diye sordu. Peygamberimiz bu soruya şöyle cevap verdi: "Nasuh tövbesi, günâhkâr kulun işlediği günahtan dolayı pişmanlık duyarak Allah'tan özür dilemesi ve sonra da bir daha aynı günâhı işlememesidir."( Ebûl-Leys Semerkandî, Sohbetler,s.107)
KOŞAR MEVLÂ'YA!
Gönlüm âşık olduğunda,
Uçar Mevlâ'ya Mevlâ'ya,
Ruhum özgür kaldığında,
Uçar Mevlâ'ya Mevlâ'ya!
Timsirikten oburuna,
Herkes yatar kabirine,
Bu dünyadan öbürüne,
Geçer Mevlâ'ya Mevlâ'ya!
Göçmen kuşlar sıralanmış,
Kanatları aralanmış,
Yürekleri berelenmiş,
Göçer Mevlâ'ya Mevlâ'ya!
Güz-kış geçer, bahar gelir,
Güneş sıcak karlar erir,
Doğaya çiçek serilir,
Açar Mevlâ'ya Mevlâ'ya!
OYTAN Muammer bîçare,
Bulamaz derdine çâre ,
Sığınır biricik Yâre,
Koşar Mevlâ'ya Mevlâ'ya!