AKLIM, MİLLETVEKİLLİĞİNE TAKILDI..
Milletvekillerinin; milletin vekili olmak için seçim süreçlerindeki hırslı hedeflerinde, her ağzına bir parmak bal sürmenin sevdası dolaşır.. Sudaki yağ lekesi gibi sırıtan görüntülere kapılmazlar. Her davranışlarından samimiyet ve umut fışkırır. Oy veren her insanı başlarının üstünde taşırlar.
Siyaset, politikacı, diplomat tanımları iç içe konulardır. İyi bir politikacının nasıl olması gerektiğini, 70 yıllık gazetecilik hayatımda defalarca yaşadım.
Ülkemizde siyasetçilerin imajları farklı tanımlarla doludur. Fazlasını belirtmem gerekirse, mizahlaşmış konular daha yüklüdür. Bunların detayları, olaylara tanık insanların sohbet malzemelerinde sıkça duyulur.
Politikanın bir ekol işi olduğunu söylemek isterim.
Siyaset seçimlerden sonraki yeni görüntüler, yeni kişiler ve yeni vekiller, gerilmiş ok gibi hedeflerini bulmak isterler. Ancak, deneyimler göstermiştir ki, hiç biri yay ve ok gibi hüner gösteremeden pasif kişiliğe bürünürler..
“Neden politikacı yetiştirmekte zorlanıyoruz?” sorusunun cevabı, bugünkü siyasetin boyutları içinde aranmalıdır.. Siyasi partilerin gruplarında politikalar belirlendiği için milletvekillerine böbürlenme fırsatı doğmaz..
Gelecekteki uzay çağının dinamizmini yansıtmak adına siyaset yapısının içinde, silindir gibi hareket eden milletvekili tiplerini özleyen bir toplum düzenimiz de gelişmektedir.
Toplumsal bir zeminde anlam ifade etmesi gereken bu olgunun yaygınlık kazanması kollektif hizmet anlayışını büyütür. Milletvekillerinde bireysel inisiyatif, kollektif arzuların kavranmasına sonuç hazırlamalıdır.
Artık, toplumsal yararlılığın öne geçtiği bu dönemde işimiz hizmetin somut temellerini oluşturmaktadır.
Bugün yalnızca toplumsal yaşam ve onun yasaları gerçektir. Devletler, hükümetler, politik ve ekonomik sistemleri dik tutan ölçüt milletvekillerinin omuzlarındadır. Güzellik ölçütlerinin kurgulanması, güven ve bilinçle reasyonel hale getirilmesi toplum asalaklarını bertaraf eder.
Milletvekili, iktidarda ise derinliği görebilme gücün sahip olmalıdır. Sonuç olarak verimsiz bir suskunluk yaşanırsa, toplumsal yaşamın hayat damarlarından kopuk bir profil ortaya çıkar.
Milletvekilliğinde yeni fikirlerin odak noktasını ve alternatif karşıtlarını da değerlendirirken birden önüme atak bir parlamenter çıktı.
Her yıl geleneksel tatilimi Çanakkale’nin Lapseki ilçesi, Adatepe bölgesi içindeki Emek Tatil Köyünde geçiririm. Buranın tek cazip olan şeyi berrak denizi ve dünya standartları üzerindeki temiz oksijenli havasıdır. Aynı mekanda, imarın magazin tarafında yer alan yerleşim birimleri, bölgenin tarihi ve turizm geleceğine yama gibi yapışmış bir görünümdedir. Buranın oksijenine ve iyotuna imrenen insanlar, sağlıklarının psikolojik desteğine bağımlı bir suskunluğu tercih ederler.
Tarihsel bir yapının çarpıklıkları her ne kadar göz önüne dursa da Çardak bölgesi, geleneksel pehlivanlarımızın şanlı gösterileriyle tanınmaktadır.
Bütün yasa ve kararnameler bir tarafa, görüntüler çizilmiş bir plak gibi ses verse de, devletin ilgi ve vatandaşlık haklarını, hizmetle tanıştırmak için gönül seferberliği içinde olan bir milletvekilini de duyumlarım ölçüsünde takdirlerimden uzak tutmak istemiyorum.
İsmini sık sık özlü ve yazılı basında duyuran Çanakkale milletvekili Bülent Turan, çevrenin sorunlarına kendini adamış duyarlı bir yol izliyor.. Gayretli, güçlü, kararlı ve sevecen bir ruhla bölgenin insanlarına sarılmış olarak yığınla hizmetlere öncülük ediyor.. Fotoğrafın bize yansıyan geçmişi böyle.. Siyasetteki tüm çelişkilerin ve tutarsızlıkların dışında, her hafta seçim bölgesine yeni yeni hizmetler taşıyor.. Hemşerilerine doğalgazdan tutun da sağlık merkezleri, sanayi ve çarşı projeleri, öğrenci yurtları, kooperatif kuruluşları, işsizlerin önünü açma ve daha bir çok olumlu çabaların akımı içinde aktif bir kişilik gösteriyor.
Çok kişiden övgüyle anıldığı için yazıyorum. Yöremizde kendisiyle karşılaşmış veya görüşmüş değilim..
Gerçek hizmet hattına, yol gösterici katkı sağlayanlara “takdir hakkımı” kullanmak isterim.
