AKIL OYUNU
Fenerbahçe enteresan bir maç oynadı Saracoğlu’nda. İlk yarıda oynanan oyun belki de Aykut Kocaman’ın hayalerini süsleyen oyundu son dakikaya kadar ki Volkan ile Dirar Gençlerbirliği lehine harikakulade ortaklaşa hata yaptılar!
Soldado direği geçemedi girdiği pozisyonda. Keza Alper de öyleydi. Hasan Ali bir forvet oyuncusu gibi çalımlarla ceza alanında yol alırken son vuruşu iyi yapamadı. Valbuena defansif yönden ufak tefek hatalar yapmasına rağmen Kocaman’a mesaj yolladı: “Bu takımı bensiz yapma!”. Hoş Valbuena ile de oynasa, Valbuena’sız da oynasa bir türlü rayına oturtamadı takımını Kocaman. Ancak oyun gösterdi ki Valbuena bu takımda kesin oynamalı. Evet zaman zaman defansif yanlışlar yapıyor ancak ofansif yaptığı katkılar defansif zaafiyetinden daha fazla. O yüzden Kocaman Valbuena’yı her maç ilk 11’e yazmanın yollarını aramalı.
Son dakika gol yiyen Fener ilk dakikada golü buldu ikinci devre başladığında. Alper kendi gayretiyle ve son vuruş netliğiyle mücadeleyi teraziye getirdi tam zamanında. Sonra Kocaman’ın ıkına sıkına oynattığı Fransız topu adeta gol yap diye attı Dirar’a.
Sonra ne oldu? Fenerbahçe’nin pili bitti! Ne Fernandao-Soldado değişikliği, ne Atıf’ın oyuna girişi Fenerbahçe’nin farkı arttırmasına olanak vermedi. Aksine Gençlerbirliği oyuna daha fazla ağırlığını koydu. Alper’in Joesph’e partnerliği de yeterli olmadı. Top bir türlü ileri taşınamadı. Eljif’de oyuna geç girdi zaten.
ÜMİT ÖZAT
Kocaman maç sonu bıktım yapılan hatalardan dedi. Peki kendine hiç sordu mu nerelerde hata yaptığını? Fenerbahçe 65-70 dakika hakikaten doğru oynadı. Direklerden dönen toplar elbette Kocaman’ın hatası değildi. Fakat madalyonun öbür yüzünde Aykut Hoca hem bireysel hatalara, hem kaleci hatalarına çözüm bulamadı. Takımına, önde götürdüğü maçlarda oyunu ve skoru tutmayı bir türlü öğretemedi. Hakem hatalarını yazılarımda yazmıyorum genelde ama Kocaman hakem hatalarında haksızda değildi. Issah’ın Valbuena’ya yaptığı faül sonrasında ikinci sarı çıksaydı, oyunun şekli şemali tamamen değişirdi. Üstelik mücadele berabere devam ediyordu.
Kalkavan cesaretsizlik gösterisi yaparken, Özat bir dakika içinde çıkardı oyuncusunu oyundan. Hakemin yerine cezayı kendi kesmişti. Doğru bir teknik adam kararıydı yaptığı Ümit Hoca’nın. Bu değişiklikten önce ilk Alper-Deniz değişikliği yapmıştı hoca. Maç içinde tahminimiz çok geri gömüldükleri için, geri çekilen takımını öne atmak adına yaptığıydı bu değişikliği. Maç sonunda oyuncusunun sakatlığından söz etsede Ümit Ozat bence sakatlıktan bile olsa cesaretli bir oyuncu değişikliği yapmıştı. Sol bekini çıkarıp hücumcu almıştı oyuna. İsteseydi sol bek ve stoper oynayan Filorentin Pogba’yı da alabilirdi. Ümit hoca saha kenarında akıl oyunları oynarken, saha içinde de oyuncuları ona ayak uydurdu kenardan aldıkları komutlarla.
Fenerbahçe Beşiktaş’ın bir gün öncesinde 2 puan kaybettiği hafta da yine cömert! davranıp 2 puanı yok yere çöpe attı. Biz spor yazarları için maç sonunda teknik direktörleri eleştirmek elbette kolaydır. Ancak ilerleyen haftalar adına, oyunun şıkıştığı anlarda Kocaman’ın takımı tek farklı önde de olsa farkı artırmak adına çift santraforlu sistemle oynamalılar. En azından denemeliler. Bu hem kendi takımına hem de rakibe verilecek en önemli mesaj olur saha içine aktarılacak. Fenerbahçe’nin sadece bireysel hataları yapma hastalığı yok. Önde götürdüğü oyunlarda skoru koruyamama hastalığı da var. Belki bu çift forvetle giderilebilir.
Bir de her yazımda yazdığım gib şans cesaret edenlere güler. Fenerbahçe daha şansızdı belki ama Gençlerbirliği klübesi daha cesaretli ve daha akılcıydı. Sonuçta cesaretli olan istediğini aldı.