ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

2 yanlış ve kaşımak!

Tahriş edilen yaralar, enfeksiyon kapar...

Kaşımak insanı belki rahatlatır, hatta bazılarının çok da hoşuna gider, ama sonucu iyi olmaz...

Kaşınan yer kızarır, su toplar ve düzelmesi zor bir yara haline dönüşür...

Bilinçsizce yapılan her eylem, insana dolayısıyla topluma zarar verir...

Sonucunu düşünerek, çok dikkatli olmak gerekir.

Birtakım çıkarlar uğruna hareket etmek, telafisi imkânsız sonuçlar doğurur...

Örnek mi istiyorsunuz?..

Komşu ülkelere ve toplumlarına bakın yeter!

***

Sosyal Medya” denen illet, haberleşme, bilgilenme kanallarından çok, kötüye kullanma ağlarıdır...

Konya’da yaşananlar ile ülkemizi derin düşünceye sevk eden yangınlar için atılan mesajlar ortada...

Kimlerin attığı da tam belli değil...

Görünüşte muhalefet ve iktidar yanlıları, farklı farklı mesajlarla, yaraları kaşıdıkça kaşıyorlar...

Sanki kitlesel taraflar olarak, başka başka ülkelerde yaşıyorlarmış gibi...

Hepimiz bu topraklarda yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz...

Karalamak, kaşımak neden?

Bir hedefe ulaşmak için yapılıyorsa, son derece tehlikeli olduğunu söylemeye gerek var mı?

Toplumsal değerlerimiz bizi ayrıştırmamalı...

Biz bir toplumuz, hepimiz T.C. yurttaşıyız...

Elbette farklı düşüncelerimiz olabilir, ama birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu da unutmamamız gerekir.

***

Yadırgadığım 2 örnek vereceğim...

Birincisi Halk TV’den...

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yangınlar için 50 milyon lira ön tahsis yapıldığını en az 2 kez canlı yayında açıklamasına rağmen, Halk TV programcısı Fatih Ertürk her seferinde, “10 milyon TL” dedi ve bu para neye yeter gibi yorum yaptı, konuklarına da bu rakamı eleştirtti...

Çok yadırgadım. Gazeteci yanlış bilgi vermemeli. Konuklar en azından programcıyı düzeltmeli...

Aynı programda konuşan AKP eski kurucusu ve bakanı, şimdilerde CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener, bin liralarla, milyonları, milyarları karıştırdı durdu.

15 Temmuz şehitleri ve Beşiktaş katliamı sonrası toplanan yardımları, sürekli milyar TL olarak söyledi. Programcı Fatih Ertürk de düzeltme gereği duymadı...

Neden acaba?

Biri “küçük”, diğeri “büyük” gözüksün diye mi?

Muhalefet, gerçekleri ortaya koymak istiyorsa, çok dikkatli davranmak zorunda...

Yoksa inandırıcılığını kaybeder!

2. yadırgadığım konu ise, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yaptırıldığına inandığım yanlış...

Sel felaketinden sonra, çayın menbaı olan Rize’de halka atılan çay paketleri...

Bu hatayı düzeltmeyen Cumhurbaşkanlığı personeli, yangınlar sonrası, Marmaris’te de halka çay attırdılar, Sayın Erdoğan’a...

Bu eylemlerin, Sayın Erdoğan’ın talepleri doğrultusunda yapıldığına inanmak saflık olur... En azından ben inanmıyorum!

Neden mi?

Çok deneyimli ve 20 yıldır iktidarda olan bir kişi bu yanlışı yapmaz da ondan!

Sayın Erdoğan, eğer yazımı okuyorsa ya da önüne konuluyorsa, önerim şudur:

Çay veya benzeri hediyeleri, halkımızın üzerine atmayın, yanlış algılanır!

Güvenlik açısından korumalarınızla halkın arasına katılın ve elinizle onlara verin...

Emin olun bu imaj, sizi daha da yüceltecektir...

***

Açmazlar ve felaketler içerisinde olan dünyamızın, dolayısıyla ülkemizin kenetlenmeye gitmesi şart...

Kışkırtmalara, palavralarla dolu mesajlara prim vermeyim...

Bu ülke bizim, bizim kalmak zorunda olduğunu da unutmayın!

<