19 YIL ÖNCESİNİN DÜŞLERİ
19 YIL ÖNCESİNİN DÜŞLERİ
19 yıl önce, bir kış günü, yeni yılı karşılama heyecanı…
Sanki bugün için yazılmış gibi..
O günkü satırlardan bugüne aktarılabilen ne var ki;
Sadece umut…
19 yıl önceye dönelim ve dünün akşamından bugünün sabahına değişen şey ne şöyle bir düşleyelim……
xxx
Dışarıda yağmur yağıyor…
Kış yağmuru…Hava serin…
Pencereden uzaklara bakıyorum…
Canım sıkılıyor…
Günlerden Çarşamba…
Bir yılı tüketmemiz için iki gün kaldı…
Yıllar önce her yılbaşı heyecanlanırdım. İçimi tarif siz coşkular sarardı…
Yine heyecanlanıyorum..
Hesaplıyorum…
55 yaş kaç yıl, kaç gün eder…
Hemen 55 yıl deyip geçiştirmeyin…Ben onu 30 yıla sıkıştırıp, eski heyecanlarımı yeniden yaşamak istiyorum…
Siz adını nasıl koyarsanız koyun…
İsterseniz Neyzen’in o ünlü erotik şiirini bile hatırlayabilirsiniz…
Günlerden Çarşamba…
Dışarıda yağmur yağıyor.
Pencereden uzaklara bakıyorum…
Hava serin…
Belki bir şarkı mırıldanıyorum belki de bir şiir..
İkisinin arasında bir şey..
Sonra hatırladım…
Sessiz gemi…
Yahya Kemal’in muhteşem bir şiiri…
Şiirin unutulmaz ve derin düşündüren bir mısraı…
Her biri memnun ki, yerinden…
Dönen yok hiç seferinden…
Münir Nurettin Selçuk, ustad mertebesine nasıl ulaştığını bu şiiri bestelerken göstermiş…
Yaş 55, eder yolun yarısı!…
Günlerden Çarşamba…
Daha sabah…dışarıda yağmur çiseliyor…
Ben pencereden uzaklara bakıyorum…
Hiç yapmadığım bir şey…
Hep mırıldanıyorum
“Bir bahar akşamı rastladım size”
Bugün şiir ve şarkı mırıldanmakla geçecek gibi...
N”aparsın..
Her bahar da tohumlanıp, sıcak yaz akşamlarında olgunlaşan
Eylülde hüzünlenip taçlanan, doruklara tırmanan romantik duygular…
Yılbaşı akşamlarında birden hınzırlaşıveriyorlar…
Olgunlaşan yaşa inat…
Yürekte bir kıpırtı bir heyecan…
Yorgun yürek birden canlanıyor...
Dudağımda bir şarkı, beynimde hınzır düşünceler…
“Açık bırak pencereni…
Örtme perdeyi bu gece”
O yorgun yürek yine kanatlanıp uçuverecek sanki…
Bugün Çarşamba…
Dışarıda bir yağmur var, sinsi sinsi çiseliyor…
Kafamda bir siluet...
Bir sevda en siyahından.
Bir çift göz...
Bir çığlık...bir soru, veya bir çok şey...
Ve yorgun yüreğimi kanatlandıran kadın....
Sen...
yüreğimdekini bir söylesem...
söyleyebilsem...
Desem ki...
Neyse...