YAZAMADIKLARIM/MİLAS

Gazetemiz Yenigün’de daha önce ülkemizin tüm şehirleri bir yazı dizisi halinde yayınlanmıştı. Ne kadar fazla yer gezmeye kalkılsa da eksikler olabiliyor. Zamanla detaylı gezimlerin olduğu coğrafyalar da olabiliyor. Bu nedenle geçmişte yazdıklarıma ek olarak yeni bölümler yazılmasına ihtiyaç hasıl oldu. “YAZAMADIKLARIM” başlıklı yazı dizisinde bunları bulacaksınız.

milas

MİLAS’I daha önce gezdim ve yazdım. Detaylı gezme imkanı buldukça yeni yazacak yerler çıktı. Bunları kaleme almak şart oldu. Milas’ın merkezi kadar; Güllük, Boğaziçi, Kıyıkışlacık, Ören gibi beldeleri ile köylerini gezmekle biti­remiyorsunuz. Hakkıyla gezmeye kalktığınızda, Muğla’nın bir ilçesi olan Milas’a bir hafta ayırsanız bile yetmeyebilir. Bu söylediklerim şaka gibi gelse de gerçek. O nedenle satırlarımı sözlerle tüketmek yerine, hemen daha önce “YAZAMADIKLA­RIM”a geçeyim.

İlçe merkezinde yeni kazıntı yerleri ortaya çıktığı gibi, var olan yerler içerisinde restore edilerek turizme açılan tarihi mekanlar da bulunmakta. Meydanlar düzenlenmiş, içerileri­ne göze hoş gelen heykel ve benzeri ekipmanlar konulmuş. Milas’ın eski şehrinin olduğu bölgede; Belen Camisi ve Arasta restore edilmiş. Buradaki sokaklar tarihi görünümü­ne kavuşturulmuş.

Milas – Arasta

İlçe merkezinin hemen yanında bulunan Beçin’in tepesinde yükse­len kaleye bak­tığınızda orada sadece tarihi bu kalenin olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak yukarıya çıktığınızda bambaşka bir manzara ile karşılaşacaksınız. Öncelikle; Kalkolitik, Helenistik, Roma, Bizans dönemine ait izler taşıyan Beçin Kalesi’nin, yakından çok daha güzel göründüğüne şahit ola­caksınız. Sonrasında da Beçin’in M.Ö. 3000’lerde başlayan hikayesinin, Menteşeoğulları Beyliği’nin başkenti olması ile zirveye ulaştığı­nı göreceksiniz. Menteşeoğulları Beyi Orhan Bey’in başa geçme­sinden sonra (1319’da) başkent olan bölge ihya olmuş. Zamanın başkentlerinde olması ge­reken birçok yapıyı üzerinde barındırmakta. 1426’da Mente­şeoğulları Beyliği yıkılarak, bölge, Osmanlı’nın egemenliği altına girmiş. Ondan sonra önemini kaybeden bölge hızla gerilemiş. Bölgedeki tarihi yapılardan bazılarını sayalım. Kale içerisinde ve yanında bulunanlar: Kale Hamamı, Kale Çeşmesi, Antik Kuyu. Kalenin çevresinde bulunanlar: Ah­met Gazi Medresesi ve Taş Eserler Müzesi, Karapaşa Med­resesi, Bey Konağı, Bey Hamamı, Kızıl Han, Orhan Camisi, Kubbeli Çeşme, Orman Tekkesi, Küçük Zaviye, Seymenlik Zaviyesi, Yelli Külliyesi, Emir Havuzu, Mültezim Evi, Sofu­hane, Şapel, Üç Göz Hanı, Menteşe Mezarlığı, türbeler, Euro­mos An­tik Kenti, Mi­las-Söke karayolu üzerinde olması sebe­biyle ula­şımı çok kolay. Yunancada, güzel, güçlü anlamına gelen “Euromos” kelimesi, bölgede Helenleş­tirme politikası izleyen Karia Satrabı Mausolos tarafından kullanılmaya başlanmış. Tarihi M.Ö. 500 yılları öncesine da­yanan kent, tarihte çok sayıda el değiştirmiş. Kazıların devam ettiği Euromos’ta bulunan yapılardan bazıları: Zeus Tapı­nağı, Tonozlu Anıt Mezar, Kent Surları, Tiyatro.

Beçin Kalesi

Beçin – Taş Eserler Müzesi

Beçin – Kızıl Han

Euromos – Zeus Tapınağı

Güllük - Boğaziçi

Milas’a en yakın beldeler içerisinde yer alan Güllük, eski­den “balık çiftlikleri” ile bilinirdi. Bölgede turizmin gelişmesiy­le, bulunduğu çevreye pislik ve kötü koku bırakan bu çiftlikler buradan kaldırılmış. Böylelikle insanlar hem daha temiz bir denizi kullanıyor hem de görsel kirlilikler ortadan kaldırılmış.

Güllük (Temizlenen Denizi)

Boğaziçi bazı kişiler tarafından Bodrum’un sanılır. Ancak öyle değil, burası Milas’a bağlı. Boğaziçi, Bargilya denilen antik kentin yerinde bulunan yerleşim merkezinin günümüz­deki adı. Bargilya’daki Tuzla Kuş Cenneti’nde flamingoların zaman zaman kendilerini gösterdikleri alan bugün koruma altına alınmış. Kent, tarihte, Bellerophontes tarafından kanat­lı at olarak bilinen Pegasus’un tekmesiyle öldürülen arkadaşı Bargylos anısına kurulmuş.

Boğaziçi/Bargilya – Tuzla Kuş Cenneti’nde Flamingolar

Kıyıkışlacık

Tarihi İasos kentini içinde barın­dıran Kıyıkışlacık denizindeki balık çiftliklerinin kalkmasıyla ihya olan yerleşim yerle­rinden birisi. Belde, diğer turistik kıyılarımıza göre çok daha bakir. Beldenin güzel kıyılarına Zeytinlikuyu ile Cennet Koyu’nu örnek olarak verebilirim. Kıyıkışlacık’ın içerisinde yer alan Iasos Antik Kenti ile yine merkezde buluna Balık Pazarı Müzesi ve girişte yol üstünde görebileceğiniz kilise görülecek yerler arasında sayılabilir.

Kıyıkışlacık (Temizlenen Denizi)

Kıyıkışlacık – Iasos Balık Pazarı Müzesi (Ayşe Çınar ile)

Ören

Ören beldesi, Milas’ın en güzel kıyıları olan Gökova Körfezi sahilinde uzanmakta. Burası tarihte de Karya uygarlığının Keramos şehrine ev sahipliği yapmış. Keramos, “çömlek” anlamına gelmekte. Antik şehir, Romalılar döneminde önemini kaybetmeye başlamış. Ören, 2 ana bölümden oluşuyor. Antik kent üzerine kurulu alan “Köyiçi” olarak adlandırı­lıyor. Burada kazılan her yerden tarih fışkırmaya devam ediyor. Belde deniz kıyısına doğru kaymış. Buraya ise “yalı” deniyor. Ören’in ismi de zaten içerisinde barındır­dığı tarihi kalıntılardan geliyor. Anadolu coğrafyasında tarihi kalıntılar üzerine kurulmuş yerleşim yerlerinde, çokça “ören” ismine rastlamak mümkün. Ören’de “Köyiçi”nde ve belde­den Akbük’e giden karayolu kenarlarında; sur duvarları, su kemerleri, nekropol ve diğer tarihi kalıntıları görmek mümkün.

Ören – Su Kemerleri

Milas’ın Köyleri

Milas ilçesinin köyleri, belki de bölgenin doğası en güzel yerleri. Henüz keşfedilme­miş doğal güzel­liklerin olduğu yerleri, bu köyleri ziyaret etmeniz halinde görebile­ceksiniz.

Zeytinli Kö­yü’nde ufak bir yürüyüş sonunda karşılaşacağınız kanyon ve şelale ile onun oluşturduğu göl, muhteşem manzarasıyla sizi yüz­meye davet ediyor.

Zeytinköy Şelalesi

Çamlıca Köyü’nün tepesinden; Ören beldesini ve Gökova Körfezinin size sun­duğu manzarayı görmeniz mümkün ola­cak­tır. Köyün içerisinde bulunan çeşmenin çevresinde; asırlık zeytin ağaçları ve çınar ağaçları ile karşılaşacaksınız.

Çamlıca Köyü

Pınarköy, tarihi bir camiye ev sa­hipliği yapmakta. Köyde iki adet su sarnıcı bulunuyor. Bu köye bağlı Kumluca’da devasa bir anıt ağaç sizleri bekliyor.

Pınarköy'deki tarihi cami

Kumluca Köyü'nde 1000 yaşındaki Sakız Ağacı

Dereköy’ün merkezinde bir kahvenin bahçe­sinde yer alan asırlık ağaç ilginizi çekecektir. Bu köyde bulunan at çiftliği, meraklıları için ziyaret listesine eklenebilir.

Dereköy'de At Çiftliği

Fesleğen Köyü’nü özel olarak ziyaret ettik. Köyün okuluna bazı desteklerde bulunan arkadaşlarımız Suat ve Nazik Yağcı çiftine, okulun müdürü ve öğrencileri özel ilgi gösterdiler.

Fesleğen Köyü

Dağpı­nar Köyü ile Karacahisar Köyü’nün müthiş manzaraları ve Sekköy’ün asırlık zeytin ağaçları mutlaka ilginizi çekecektir.

Dağpınar Köyü'nde manzara

Bülent UĞUR

 

Yazar: Yenigun
<