Sosyal demokrasiyle ilgileri yok

Sosyal demokrasiyle ilgileri yok
AK Parti Sözcüsü Çelik, CHP'yi eleştirerek 'Sosyal demokrasiyle ilgileri yok. Bu yaklaşımlar Avrupa aşırı sağıyla yüzde 90 oranında benzerlik gösteren siyasetler.' dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kızılcahamam Eliz Hotel"de düzenlenen AK Parti 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı devam ederken basın mensuplarına kampa ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kampın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan"ın konuşmasıyla başladığını anımsatan Çelik, yerel seçimden çıkıldığı için bu kampın daha yoğun olarak belediye başkanlarıyla gerçekleştirildiğini, bu çerçevede Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki tarafından Türkiye genelinde yerel seçim dinamiklerinin nasıl algılandığı yönünde kapsamlı bir sunum ve değerlendirme yapıldığını belirtti.

Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan"ın sunumunda da şehirlerin beklentilerine ilişkin kapsamlı analiz yapıldığını, illerin fotoğrafının bu açıdan da çekildiğini ifade eden Çelik, bu paylaşımlar neticesinde ortaya çıkan tablonun şehirlerle ilgili bundan sonra ortaya konulacak politikalar, vatandaşların taleplerine verilecek yanıtlarla ilgili resmin şekillenmesine yardımcı olduğunu dile getirdi.

Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu"nun da kapsamlı bir sunum gerçekleştirdiğini, bunun içerisinde belediyelerle olan ilişkiler, belediyelerin çeşitli yerlerde görülen, istatistiklerle ortaya çıkan yaptıkları hatalar, kent hayatını doğrudan ilgilendiren uyuşturucuyla mücadele, deprem ve benzeri konularda beraberce neler yapılabileceğinin yer aldığını kaydetti. Ömer Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum"un sunumunun devam ettiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan"ın belediyelerin demokrasiyi yerelden inşa eden unsurlar olmasından dolayı iki açıdan bu çalışmalara büyük bir önem verdiğini aktaran Çelik, bunlardan birinin insan yönetimi ve hizmetlerin kaynak israfı olmaksızın etkili şekilde yürütülmesi, ikincisinin de kentlerin rant değil değer üretmesi olduğunu ifade etti.

İnsanların mutluluk katsayısını artıran, vatandaşla yerel yönetim arasındaki ilişkinin doğru kurulduğu yapılar olmasının önemine de işaret eden Çelik, şöyle konuştu:

"Sayın Cumhurbaşkanımız vaktinin elverdiği ölçüde bütün büyükşehir belediye başkanlarıyla teke tek görüşecek, heyetler halinde her bir ille ilgili olarak. Ayrıca artakalan ildeki belediye başkanlarıyla da bu görüşmeleri gerçekleştirecek. Dolayısıyla illerdeki arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız Sayın Cumhurbaşkanımıza, Genel Başkanımıza kendi illerinin durumunu yansıtma imkanını bu şekilde bulabilecekler. Kendileri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından geldikleri için, siyasi hayatında önemli bir yer teşkil ettiği için, buradaki tecrübelerini, belediyecilikle ilgili yaklaşımlarını ayrıntılı şekilde paylaşıyorlar. Türkiye"de hemen bütün illere defalarca gitmiştir, bu çerçevede de o illerde geçmişten bugüne gördüğü eksiklikleri paylaştığı gibi iyi yapılan şeylerin de altını çiziyor. Şu anda son derece dinamik şekilde süreci yürütüyoruz." 

Yarın da sunumlar yapılacağına, bunların da paylaşılacağına dikkati çeken Çelik, il ve ilçelerden gelen belediye başkanlarından seçim sürecini nasıl geçirdiklerini ve bundan sonrasına yönelik beklentilerini dinlediklerini kaydetti. Çelik, "Resmi program bittikten sonra bakanlarımız, tek tek irtibat numaraları vererek isteyen belediye başkanlarıyla görüşebilecekleri bir trafiği gece yarılarına kadar gerçekleştirecekler. Dolayısıyla demokrasinin ana hattı olan yerelden yukarıya doğru bu demokratik hattın işlemesi bakımından son derece verimli bir kamp programı uyguluyoruz." dedi.

"Yeni Zelanda"daki siyasetçilerin tavrını herkes örnek almalı"

Sri Lanka"daki terör eyleminden sonra oradaki Müslümanlara çok baskı yapıldığını, bazılarının evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirten Çelik, "Bu hususu yakın şekilde takip ediyoruz. Yeni Zelanda"daki saldırıdan sonra ortaya çıkan empati kurma, İslam düşmanlığıyla mücadele etme ivmesi yükselmişken birileri buradaki saldırıları Müslümanların üzerine yıkarak ya da o şekilde etiketleyerek maalesef Yeni Zelanda"da bir insanlık değeri haline gelen, İslam düşmanlığıyla, ırkçılıkla, nefretle mücadele etme duygusunu tahrip etmeye çalışıyorlar, bunun farkındayız. Bu sebeple de bu meseleyi son derece yakından takip ediyoruz." diye konuştu.

Maalesef Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron"un kendi ülkesindeki gelişmelerle ilgili "siyasal İslam" diye bir iç tehditten bahsederek, kavram kargaşasına yol açabilecek şekilde yorum getirdiğini aktaran Çelik, "siyasal İslam" sözünün öteden beri bir karartma, örtbas etme faaliyeti olduğunu söylediklerini ifade etti.

Çelik, "Siyasal İslam diyerek birtakım aşırıları etiketliyorlar, arkasından bu etiketlemenin sonu gelmiyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Amerika"da bir kişinin Müslüman olduğunu sandığı bir grubun üzerine aracını sürdüğünü anımsatan Çelik, şöyle devam etti:

"Müslüman olduğunu zannettiği bir grubun üzerine araba sürebilecek tek başına sapkın kişiler ortaya çıkabiliyor. Birisi siyasal İslam diye bir karartmadan söz ettiği zaman farkında değiller, esasında siyasal Hristiyanlık, siyasal Yahudilik gibi doğru olmayan kavramları, bizim kullanılmasını hiçbir zaman doğru bulmadığımız kavramları davet etmiş oluyorlar. Bugün Macron başta olmak üzere Avrupalı siyasetçilerin mücadele etmesi gereken şey ırkçılıktır, aşırı sağdır, nefret politikalarıdır ama bunu örtbas etmek için bununla yeterli mücadele edemezken örneğin Le Pen"in temsil ettiği zihniyetin Fransa"da ırkçı ve faşist zihniyetin nasıl ikinci parti olduğuyla ilgili bir değerlendirme yapmazken siyasal İslam diye bir şeyden bahsederek tamamen kavram kargaşası üretebilecek şekilde bir örtbas etme faaliyeti çıkıyor. 

Bunun, Yeni Zelanda"dan sonra oluşan İslam düşmanlığıyla mücadele etme duygusunu tahrip etmeye dönük yaklaşımlardan biri olduğunu değerlendiriyoruz. Bu bakımdan da açık bir şekilde lanetlediğimiz, kınadığımız Sri Lanka"daki bu terör eylemini hiç kimse Müslümanları taciz etmek için kullanmamalıdır. Yeni Zelanda Başbakanının, Yeni Zelanda"daki siyasetçilerin tavrını herkesin örnek alması gerekir. Bunun da altını çiziyoruz."

"Kurul o kararı icra edecektir"

Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu"na saldırı sonrasında AK Parti"den kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen parti üyesi Osman Sarıgün"ün durumuna ilişkin soru üzerine, "İl Disiplin Kurulu bu meseleye bakıyor. Biz, ihraç olduğunu açık bir şekilde söyledik. Onun birtakım süreleri var. O kendi süresi içinde gerçekleşecektir. Normal olarak kurul o kararı icra edecektir." ifadesini kullandı.

Bu kişinin kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiğini hatırlatan Çelik, "Buradaki meselemiz, demokratik siyasette şiddete yer yoktur, şiddet kapısı asla açılmamalıdır. Hiç kimse şiddete başvurmamalı, AK Parti"nin temel ilkelerindendir." dedi.

"AK Parti"nin görüşü değildir"

Sarıgün"ün, adli kontrol şartıyla serbest kalmasının ardından sosyal medyada ellerinin öpüldüğü fotoğrafların yer aldığının hatırlatıldığı Çelik, şunları söyledi:

"Bazı tweetler ben de gördüm. Bazı yaklaşımlar da gördüm. Bizi bağlayan şey Genel Başkanımızın sözüdür, ne dediğidir. AK Parti"nin gerçek görüşü, resmi görüşü odur. Ayrıca Genel Başkanımızın yetkilendirdiği kişilerin onun adına yaptığı açıklamalardır. AK Parti görüşü bu şekilde şekillenir. Soruluyor, "Bu gazete böyle manşet attı, bu şahıs böyle bir açıklama yaptı, siz ne diyorsunuz?" diye. Dolayısıyla şöyle bir şey var, Genel Başkanımızın ortaya koyduğu görüş bizlerin Genel Başkanımız adına ortaya koyduğu görüşle çelişen şey demek ki AK Parti"nin görüşü değildir. Bu bizim dışımızda bir görüştür. Kabul etmediğimiz bir görüştür.

Bunu defalarca söyleme ihtiyacı hissediyoruz. Çünkü resmi kurumları temsil etmeyen ya da resmen yetkilendirilmemiş kişiler, kendileri adına birtakım görüşler belirtiyorlar. Bunlar, AK Parti"de siyaset yapmış arkadaşlarımız da olabilir, halen siyaset yapan arkadaşlarımız da olabilir ama AK Parti"nin buradaki ilkeleri açıktır. AK Parti"nin görüşünü başta Genel Başkanımızın söyler. Genel Başkanımızın görüşü, AK Parti"nin görüşüdür. Ayrıca onun adına yetkilendirdiği kişilerin görüşüdür. Biz, şiddetin her türlüsüne karşıyız. Her türlü şiddet eylemini kınadığımızı, açık bir şekilde böyle bir eylemin kabul edilemez olduğunu söyledik. Bununla çelişen birtakım görüşler, konular varsa kuşkusuz bu AK Parti"nin görüşünün dışındadır. Onunla ilgili birimlerdeki arkadaşlarımız değerlendirme yapacaklardır."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.