Hiç Kimse Komik Arayışların İçine Girmesin

Hiç Kimse Komik Arayışların İçine Girmesin
Başbakan Erdoğan, 'Bizim adaylık sürecimiz Anayasaya uygundur, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hiç kimse de komik arayışların içine girmesin' dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grubu"nda yaptığı konuşmada, 1 Temmuz"daki toplantılarıyla AK Parti Grubu olarak cumhurbaşkanı adaylarını duyurduklarını anımsattı. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin ilk mitingini 5 Temmuz"da Samsun"da yaptıklarını anımsatan Erdoğan, Kurtuluş Savaşı"nın meşalesinin yakıldığı Samsun"dan, yeni Türkiye"nin kapılarının aralanacağı, kutlu yürüyüşün ilk adımını attıklarını dile getirdi.

 

Samsun"ndan ikinci durakları Erzurum"a hareket ettiklerine işaret eden Erdoğan, burada da havalimanından mitingin yapılacağı istasyon meydanına kadar büyük coşku içinde yola revan olduklarını kaydetti.

 

Başbakan Erdoğan, Türkiye"nin 10 Ağustos sürecine nasıl geldiğini, hangi badireleri, sıkıntıları aşarak bugünlere ulaştığını hatırlatmakta yarar olduğunu söyledi.

 

Adaylığının açıklandığı 1 Temmuz"daki toplantıda, tarihten bazı olayları hatırlattığını, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye"de her zaman sıkıntılı geçtiğini ifade ettiğini anımsatan Erdoğan, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini, bütün siyasi tarihleri boyunca çok güçlü şekilde savunduklarını vurguladı. 

 

Turgut Özal"ın 1989"da, 8. Cumhurbaşkanı olmak istediğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

 

"Dönemin cumhurbaşkanı, darbeden emekli general, Özal"ın cumhurbaşkanı seçilmesine karşı çıkıyor. Başka kim karşı çıkıyor SHP, yani dönemin CHP"si. Merhum Özal"ın cumhurbaşkanlığına aday olmasına karşı çıkıyor. Sayın Deniz Baykal, 1989"da SHP"nin Genel Sekreteri ve merhum Özal"a diktatör, sivil diktatör gibi kavramlarla hakaret ediyor.  "Özal cumhurbaşkanı olursa, onu oradan indiririz" diye de tehdit ediyor. Hatta SHP ve Sayın Baykal,  dönemin cumhurbaşkanı, darbeci generalin yanında Özal karşıtı safta yer alıyor. Özal aday olup, cumhurbaşkanı seçiliyor. Farklı bir vizyon ortaya koyuyor, vefatına kadar görevini en güzel şekilde yerine getiriyor.

 

2007"de biz cumhurbaşkanı seçeceğimiz zaman merhum Özal"a karşı kurulan o şer cephesi bir kez daha kuruldu. Daha 2006"da, cumhurbaşkanı seçimlerine 1 yıl varken, CHP"liler, Meclis"i ve milli iradeyi tehdit etmeye başladılar. Bir CHP milletvekili çıktı, "bir imam hatip mezununun Türkiye"nin cumhurbaşkanı olmasının hayal olduğunu, bu hayalin de gelip geçici olduğunu" ifade etti. 2007. Yine 2006"da CHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı"nı göreve davet etti, AK Parti"li  bir cumhurbaşkanının krize yol açacağını, laikliği tehdit edeceğini söyledi. Hatta yapamayacakları, yapamadıkları sine-i millet tehdidini ortaya koydu."

 

"Karşımıza haksız, hukuksuz şart çıkardılar"

 

Erdoğan, Nisan 2007"de Abdullah Gül"ü adayları olarak belirlediklerini, Meclis"te bütün usül şartlarını yerine getirdiklerini, oylamalara başladıklarını anlattı.

 

CHP"nin, daha birinci turun ardından 367 toplantı yeter sayısına ulaşılamadığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi"ne gittiğini anımsatan Erdoğan, mahkemenin de bu hukuk cinayetini onayladığını, 367 gibi garabeti kabul ettiğini, Meclis"te cumhurbaşkanı seçmelerinin engellendiğini söyledi.

 

Erdoğan, "Merhum Özal, Sayın Süleyman Demirel, Sayın Ahmet Nejdet Sezer seçilirken böyle bir şart yoktu. Ama biz cumhurbaşkanı seçeceğimiz zaman karşımıza böyle anlamsız, haksız, hukuksuz bir şart çıkardılar" dedi.

 

"CHP, tarihi  boyunca..."

 

Özal"a, 1989"da "diktatör", "sivil diktatör" diyen, "seçilirse indiririz" diye tehdit eden CHP"nin, 2007"de de aynı tehditleri kendileri için savurduğunu belirten Erdoğan, "Tabii CHP tarihi boyunca, milli irade karşısında hiçbir zaman yalnız hareket etmedi. CHP tarihi boyunca ya darbecileri arkasına almış ya da kendisi darbecilerin arkasından gitmiştir. Strateji, taktik budur. 2007"de de CHP, onun yanında bazı yüksek mahkemeler, onların yanında dönemin cumhurbaşkanı, onların yanında emekli bazı hukukçular, akademisyenler ve maalesef Silahlı Kuvvetler içinden bazı darbe heveslileri bizim karşımızda yer aldılar" diye konuştu.

 

Başbakan Erdoğan, "CHP şu anda tıpkı tek parti dönemlerde olduğu gibi millete itibar etmiyor. Milletin iyi bir seçim yapabileceğine inanmıyor. 1989"da Özal"ın cumhurbaşkanı olmasına, 2007"de bizim cumhurbaşkanımızı seçmemize karşı çıktılar. Şimdi de siyaset üstü, siyasetin dışından bir cumhurbaşkanı seçmek için adate cumhurbaşkanı değil, Türkiye Cumhuriyeti"nin vitririne bir vazo, bir saksı seçmenin gayreti içindeler." dedi.

 

Erdoğan, "Eğer bu kardeşiniz seçilirse, tarafsız cumhurbaşkanı olmayacak. İki taraf var, bir millet, iki devlet. Milletin tarafında olan bir cumhurbaşkanı" şeklinde konuştu.

 

Başkan Erdoğan, "10 Ağustos"da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti"liler dahil, CHP, MHP, HDP ve parlamento dışındaki diğer partilerden de oy alacağımıza yürekten inanıyorum. Diğer partiler çıkardıkları adaylarla seçmenlerini tam bir hayal kırıklığına uğrattılar." dedi.

 

"Bizim adaylık sürecimiz Anayasaya uygundur"

 

"Şu anda tuturmuşlar "Başbakan istifa etsin". Bunlar Anayasa"yı da okumuyorlar" diyen Erdoğan şöyle devam etti. "Anayasa, aday olduğu zaman değil, Cumhurbaşkanı seçildiği zaman parti ve Meclis"le ilişiğinin kesileceğini söylüyor. Bizim adaylık sürecimiz Anayasaya uygundur, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hiç kimse de komik arayışların içine girmesin."

 

Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli"ye yönelik, "İzzetli bir mağlubiyet zelil bir galibiyetten iyidir. Kaybedersiniz ama izzetinizle kaybedersiniz. Hem kaybetmek hem de izzetinizi yitirmek olabilecek en kötü şeydir. MHP, CHP ve Pensilvanya"nın peşine takılarak hem seçimi kaybetmeyi hem de bir kez daha bu yönetim idaresinde izzetini kaybetmeyi göze aldılar" dedi.

 

Erdoğan, şöyle konuştu: "Üzülerek ifade etmeliyim ki ne yazık ki içimizde de hala parelel yapıya karşı gereken tepkiyi koymayanlar var. Kimi belediyelerde, kurumlarda, bakanlıklarda cesaretle bu işin üzerin gidilmediğini görüyoruz. Deve kuşu kafasını kuma gömer, hiç kimseyi göremediği için onu da hiç kimsenin göremediğini zanneder. Milletim kimin ne yaptığını çok iyi, çok güzel görüyor. Milletim kimin sessiz, tepkisiz kaldığını, kimin kafasını kuma gömerek ihanete göz yumduğunu, ortak olduğunu görüyor ve biliyor."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.