İstanbul'un fethi kaçıncı yıl dönümü? İstanbul'un fethi kaçıncı yılı? Fatih Sultan Mehmet'in başarısı

İstanbul'un fethi kaçıncı yıl dönümü? İstanbul'un fethi kaçıncı yılı? Fatih Sultan Mehmet'in başarısı
İstanbul'un fethi kaçıncı yıl dönümü? İstanbul'un fethi kaçıncı yılı? internet üzerinden aratılan konuların başında geliyor. Bu anlamlı günde vatandaşlar internette "29 Mayıs İstanbul'un Fethi'nin kaçıncı yılı? İstanbul nasıl fethedildi?" sorularına cevap arıyor. Peki kaçıncı yılını kutluyoruz? İstanbul'un fethinin kaçıncı yılı? İşte tüm detaylar...

İstanbul'un fethi kaçıncı yıl dönümü? İstanbul'un fethi kaçıncı yılı? internet üzerinden araştırılıyor.  İstanbul'un fethi, tarihte büyük bir öneme sahip olan olaylardan biridir. 29 Mayıs 1453 tarihinde gerçekleşen bu fetih, Osmanlı İmparatorluğu'nun büyümesi ve güçlenmesi açısından dönüm noktalarından birini oluşturmuştur. Peki, İstanbul'un fethi kaçıncı yıl dönümü? İstanbul'un fethi kaçıncı yılı? İşte tüm detaylar...

İSTANBUL'UN FETHİNİN KAÇINCI YIL DÖNÜMÜ?
İstanbul Fethi 1453'te gerçekleşti. Bu sene İstanbul’un fethinin 570 yılı kutlanıyor.

FATİH SULTAN MEHMET'İN HAYATI

29 Mayıs 2023 Pazartesi günü, İstanbul'un fethinin 570. yıl dönümü tüm Türkiye'de büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Bu önemli tarihte, Osmanlı İmparatorluğu'nun efsanevi lideri Fatih Sultan Mehmet'in ordusu, 1453 yılında İstanbul'u fethederek Bizans İmparatorluğu'na son vermişti.

Fatih Sultan Mehmet'in komutasındaki Osmanlı ordusu, 6 Nisan 1453 tarihinde başlayan ve tam 53 gün süren yoğun bir kuşatma süreci sonucunda, 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u ele geçirdi. Bu zafer, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü ve sınırlarını genişletmesinde dönüm noktalarından biri oldu.

İstanbul'un fethi, hem askeri hem de siyasi açıdan büyük etkiler yarattı. Osmanlı İmparatorluğu, stratejik konumuyla Avrupa'nın ve Doğu Akdeniz'in en önemli merkezlerinden birini kontrolü altına aldı. İstanbul, yeni başkent olarak belirlendi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim merkezi haline geldi.

Fatih Sultan Mehmet'in liderliği altında gerçekleşen İstanbul'un fethi, tarihi ve kültürel açıdan da büyük bir öneme sahip oldu. Şehir, farklı kültürlerin etkileşimine tanıklık etti ve İslam kültürü ile Osmanlı mimarisiyle zenginleşti. Kiliseler camiye dönüştürüldü ve İstanbul, tarihinin dönüm noktalarından birini yaşadı.

FATİH SULTAN MEHMET İSTANBUL'U NASIL FETHETTİ?

Mehmed kuşatma hazırlıklarına 1451 sonlarında başladı. Boğaz'ın Anadolu yakasında büyük dedesi Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısına o dönemde Boğazkesen adı verilen Rumeli Hisarı'nın inşa emrini verdi. İmparator Konstantin Mehmed'e hisarın yapımı için kendisinden izin alması gerektiğini bildirmek için elçiler gönderdi ancak Mehmed elçileri kabul etmedi. İmparator en son 1452'nin Haziran ayında barış görüşmeleri için bir kere daha elçilerini gönderdi ancak Mehmed elçileri yine reddetti.

Bunun anlamı savaştı. Hisar 1452'nin Ağustos ayında tamamlandı. Böylece boğazın kontrolü Osmanlıların eline geçmiş oldu. Boğazdan geçecek gemiler bundan böyle geçiş parası ödemek zorundaydı. Aksi takdirde gemiler top atışıyla batırılacaktı. 1452 sonlarında ödeme yapmayı reddeden bir Venedik gemisi batırılmış, kaptanı ve tayfası tutuklanmıştı. Söz konusu toplar Erdelli Urban adında bir top dökümcüsü tarafından yapılmıştı. Mehmed kendisinden Konstantinopolis'in surlarını yıkabilecek güçte bir top yapıp yapamayacağını sormuş Urban da "Ne Konstantinopolis, ne de Babil'in surlarının karşı koyabileceği bir top yapabileceğini" söylemişti.

Mehmed kuşatma hazırlıklarına 1451 sonlarında başladı. Boğaz'ın Anadolu yakasında büyük dedesi Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısına o dönemde Boğazkesen adı verilen Rumeli Hisarı'nın inşa emrini verdi. İmparator Konstantin Mehmed'e hisarın yapımı için kendisinden izin alması gerektiğini bildirmek için elçiler gönderdi ancak Mehmed elçileri kabul etmedi. İmparator en son 1452'nin Haziran ayında barış görüşmeleri için bir kere daha elçilerini gönderdi ancak Mehmed elçileri yine reddetti.

Bunun anlamı savaştı. Hisar 1452'nin Ağustos ayında tamamlandı. Böylece boğazın kontrolü Osmanlıların eline geçmiş oldu. Boğazdan geçecek gemiler bundan böyle geçiş parası ödemek zorundaydı. Aksi takdirde gemiler top atışıyla batırılacaktı. 1452 sonlarında ödeme yapmayı reddeden bir Venedik gemisi batırılmış, kaptanı ve tayfası tutuklanmıştı. Söz konusu toplar Erdelli Urban adında bir top dökümcüsü tarafından yapılmıştı. Mehmed kendisinden Konstantinopolis'in surlarını yıkabilecek güçte bir top yapıp yapamayacağını sormuş Urban da "Ne Konstantinopolis, ne de Babil'in surlarının karşı koyabileceği bir top yapabileceğini" söylemişti.

Mehmed Theodosius Forumu'nun olduğu yerde ilk sarayının inşasını başlattı. Daha sonraki yıllarda ise Sarayburnu'nda Topkapı Sarayı'nı inşa ettirdi.

Fatih, ilk tahta geçtiğinde ve İstanbul'un fethi sırasında sergilediği tutumlar nedeniyle, Çandarlı Halil Paşa'yı 10 Temmuz 1453 tarihinde Edirne'de idam ettirdi. Bazı kaynaklara göre Çandarlı Fatih'i sabırsız ve deneyimsiz buluyordu. Bu olay ile Fatih otoritesini pekiştirmiş oldu ve herkes genç hakana boyun eğdi.

Çandarlı Halil Paşa fetihten sonra idamına giden süreçte Yedikule'de Altın Kapı'da kırk gün hapis edildi. 10 Temmuz'da gözlerine mil çekildi ve daha sonra idam edildi. Boyun eğeceği yerde Hakan'a dik baktığı iddia edilir. Daha sonra oğlu İbrahim Paşa tarafından İznik'e götürülüp türbesine gömüldü. Çandarlı Halil Paşa, idam edilen ilk Osmanlı sadrazamıdır.

Gut hastalığından muzdarip olan Fatih Sultan Mehmet, Anadolu'ya çıktığı sefer sırasında 3 Mayıs 1481'de Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı'nda vefat etti, naaşı, kendi adını taşıyan Fatih Camisi'ndeki türbesinde defnedildi. Tarihçiler tarafından büyük bir devlet adamı ve askeri deha olarak gösterilen Fatih Sultan Mehmet, orduda düzen olarak yeniliklere gidip ateşli ve son teknoloji silahları üretip, asker sayısını artırdı. Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca, Slavca bilen Fatih Sultan Mehmet, matematik, coğrafya, astronomi, fizik gibi pek çok alanda da yetenekli ve bilgi sahibi bir entelektüeldi.

Devrinin en büyük alimleri Molla Hüsrev, Molla Gürani, Molla Yegan, Hızır Bey ve Hocazade Muslihuddin'den ders alan Fatih Sultan Mehmet, merak ettiği alanlarda da uzman kişileri getirtip özel eğitim aldı. Şiire de ilgi duyan Fatih Sultan Mehmet, "Avni" mahlasıyla şiirler de yazdı. Sanata ve ilme verdiği önemle de bilinen Fatih, padişahlığı süresince birçok medrese yaptırarak, dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanlarını İstanbul'a davet etti. Tarihteki imparatorluk kurucularının vasıflarını taşıyan Fatih Sultan Mehmet, dünya hakimiyetini amaç edinmiş kudretli bir asker ve geniş görüşlü bir kültür adamıydı. Hatta, bazı Rum tebaalar onu, İstanbul'u elinde tutması sebebiyle "imparator" olarak gördü.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.