Ülkemizde, atalarımızdan kalma anonim düzenlenmiş öyle çok fıkra vardır ki, bunlar tarih boyunca gelecek kuşaklara da yaşamdan sonuç çıkarma rehberliği etmiştir.

Yeni yılın akışı içinde “hoş bir seda” getirir düşüncesiyle, aklımda kalanları aktarayım.

Günün birinde genç bir öğretmen tayin edildiği köye giderken, yolun uzaklığı nedeniyle bir başka köye misafir olur. Köyün beyi, misafir ettiği genç öğretmenin kibarlığından ve hayat görüşlerinden pek çok memnun olduğu için ona şöyle demiş:

“Delikanlı senden çok hoşnut kaldım. Benim sana hediye verme arzum var. Üç teklifte bulunacağım. Hediyelerim at, tazı ve cici bir bebek.. Bunlardan hangisini istersin?” Öğretmen, bu ikramın altında ezilme duygusuyla şöyle cevap vermiş:

“Beyim altımda bir atım var.. Bekar olduğum için bebeğe bakamam. Belki avda işime yarar diye tazıyı isterim..”

Gece yatma vaktinde evin beyi, misafirine tekrar sormuş:

“İki odam var. Birinde eşyalar duruyor. İkinci odada ise bebek yatıyor. Hangisini istersen yatağını oraya hazırlasınlar?”

Öğretmen düşünmüş bebekli odayı istese gece çocuğun ağlamasından uykusunun kaçacağını hesaplamış!..

Sabahleyin misafir kaldığı evden ayrılan öğretmen avlu kısımdan geçerken, görmüş ki, çok güzel bir kız kuyudan su çekiyor.

Atıyla yanından geçerken güzelliğiyle göz kamaştıran kıza yaklaşıp sormuş..

“Adın ne senin?..” Kız cevap vermiş:

BEBEK..

Hayatta şans, görünmeyen, bilinmeyen zamanlarda birden insanın karşısına çıkar.. Kuş gibidir.. Tutmasını bilmeyenin önünden kaçar gider.

Her yıl, yılbaşlarında herkes birbirine şans diler. Ama, şans kaç kişinin kapısını çalar.. Onu bilen, tayin eden hiç kimse çıkmamıştır.

Gelecekte ne olacağını bilemeyiz.

“Talihli adamı denize atmışlar. Ağzında balıkla dönmüş” derler.

Bu söz kulağınızda kalsın..

Şansınız olsun, olmasın. Kendinizi, aza kanaat ederek kabullenin..

Kendilerini kıskaç içinde hissedenlere hatırlatalım:

“Zamanla hayatınızı kusursuz görme alışkanlığına erişebilirsiniz.

BİR POLONYA ATASÖZÜ: “Büyük ruhlarda her şey büyüktür..”

“Hafif dertler konuşur, büyük dertlerin sesi çıkmaz..”

Unutma ki, ağzında bal olan arının kuyruğunda da zehirli iğnesi vardır..”