ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Farklı bir dünyada mıyız?

Yurtdışı eğitimli bir arkadaşımla sohbet ediyordum...

İngilizce’si neredeyse ana dili gibi...

Başladı bana dert yanmaya...

Bizi geri zekalı mı zannediyorlar?

Biz hiçbir şeyi göremez miyiz?

Biz medya kanalıyla aktarılanlar mı yetiniriz?

Bizi 3 maymun mu yapmaya çalışıyorlar?

Biz uzayda mı yaşıyoruz?

Biz kör müyüz?

Biz sağır mıyız?

Biz dilsiz miyiz?

Bu cümlesinden sonra lafı yapıştırdım!

Evet, biz dilsiziz!

Yalan da değil, kader bizim her şeyimiz olduğundan, sesimizi çıkarmıyoruz...

Her olumsuzlukta, “Ne yapalım, katlanacağız” diyoruz...

Neden böyle olduğumuzu araştırmadan, soruşturmadan...

Uyutulmuş bir toplum haline getirildik!

***

Aya 3 gidiş, 3 geliş otoban yapacağız dense, bu halk inanır” denilen bir cümleye bile!..

Yani, halka “salak” demekten başka bir manası var mı bu cümlenin?

Çıkıp bir parti yöneticisi, hem de yılların milletvekili, avukat, 45 yaşında Cahit Özkan...

Bir kanalda, partisinin yüzde 75 oy alacağını, hatta üstünde alacağını rahatlıkla ifade ediyor.

Şaşırdım kaldım!

Bilmiyor mu?

Bir ülkede yüzde 75 oy alan parti olursa, orada diktatörlük var demektir!

Oylar dengeli dağılır... Zaten yüzde 75 ve üstü oy alan bir mecliste, ana ya da yavru muhalefet olamaz!

Bu zatı muhterem, hala o koltukta oturuyor ya da oturtuluyor...

Bu zata, avukat olarak iş vermek de çok riskli...

Ama, unutmayın yüzde 75’e bile inanan bir kitle var!

İşte, gerçek sıkıntı burada!

***

Çok sıkıntılı bir dönemde seçimlere doğru hızla gidiyor, ülkemiz...

Ben büyük sıkıntılar yaşamanın önünün alınacağına inanıyor, en azından inanmak istiyorum...

Ekonomik sıkıntıların ağırlaştıkça ağırlaşması, gelirlerimizin alım gücü dibin de dibine inmesi, beni inanın neredeyse bunalıma sürüklüyor!

Karanlık bir tablo çizmiyorum...

Ortada olan gerçekleri dile getirmeye çalışıyorum...

Kim ister, böyle bir vasatta hayatını idame ettirmek...

Apartmanlar neredeyse, asansörlerini çalıştırmıyor, elektrik ücreti yansımasın diye...

Aile bireyleri her gün yaptıkları banyolarını haftada bire düşürmek zorunda kaldı...

Allah’tan yaz geldi de, kaloriferler kapandı...

Gideceğimiz yere, masraf olmasın diye yürüyerek gidiyoruz...

Bir zamanlar aldığımız otomobillerimizi, evlerimizin önüne bağladık, akaryakıt fiyatları nedeniyle...

Nostalji olsun diye içine giremediğimiz elbiselerimize artık rahat giriyoruz, gıdasızlıktan zayıfladık da ondan...

Memleket ziyaretleri yerine telefondan görüntülü konuşarak hasret gideriyoruz...

Yalan mı?

Güldürdün beni Cahit Özkan...

Bir çuval inciri, konuşmak olsun, ilgili merciye yağlama yapayım derken, BAE’yi de işin için katınca, biraz geç de olsa koltuktan yuvarlandın!

Çok yaşayasın Özkan!

Karanlık hayatımı yüzde 75’le aydınlattın!

Kahkaha bile az atılır bu cümleye...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZAFER BENGİ Arşivi