Allah akıl fikir versin...

Aklını kiraya vermiş olan sözde ilahiyatçılara...

Vücuduna ve sesine güvenerek gündemde kalmaya çalışan bir sapkın anneye...

Anne tutuklandı, eğitmen fink atıyor!..

Çok tehlikeli sözler edenlerden ilkiyle başlamak istiyorum...

İşte bunlardan en sapkını, Ebubekir Sifil...

Ya ne dediğini bilmiyor ya İslamiyet’in ana kurallarını...

Sifil’in “Vikipedi”de yer alan kariyeri aynen şöyle:

“1978’de Erzurum Kâzım Karabekir Eğitim Enstitüsü'nde üniversite hayatına başladı. 1980’de bu okuldan kendi isteğiyle ayrıldı. Aynı yıl Ankara Gazi Üniversitesi Basın-Yayın Yüksek Okulu’na girdi. 1984-1985 döneminde bu okulun Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Hadis Bilim dalında yaptığı yüksek lisansı 1996'da, doktorayı 2006’da bitirdi.

1993-1996 arası Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde, 1998-1999 yılları arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. Her iki görevinden de kendi isteğiyle ayrıldı.

Halen Yalova Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. 2017’de Doçent Doktor unvanını aldı. Arapça ve İngilizce bilmektedir.”

Eğitimindeki kararsızlıkları, bakış açısında da etkili olmuş herhalde?..

Yani, zihni çok net değil...

Eğitim veren böyle bir insan, hatta sözde ilahiyatçı, kamuoyuna “Keyfi olarak namaz kılmayan adam önce dövülür, sonra da öldürülebilir!” diyor...

Aynı ilahiyatçı, “Deve sidiği içilebilir, şifalıdır. Ey gençler! Bu dini kendi başınıza kitap okuyarak öğrenmeye kalkmayın” dememiş miydi?.. 

Fetvalar uçuşuyor...

Böyle fetvalar, ülkemizin geleceği için çok tehlikeli...

Önce, ben Sifil denen bu zata, şunu hatırlatayım:

Dinde, özellikle de İslamiyet’te zorlama var mı?..

Emri bil maruf vardır...

İslamiyet’te bir can almanın büyük günah olduğunu da bilmiyor Sifil...

“Bir kişiyi öldüren, tüm insanlığı öldürmüş sayılır!”

Bay ilahiyatçı Sifil, böyle bir ayetten haberin mi yok?..

Bu zat, toplumu kargaşa yaratmak için bölmeye çalışıyor...

Bu adam, fetva vererek, yasalarla idare edilen bir ülkeyi kamplaştırmaya, ötekileştirmeye çalışıyor...

Daha ötesi, Cumhuriyet Savcıları’nın işi...

Bu söylemler karşısında susulamaz!..

***

Gülşen adlı kadının önce şarkılarını, sonra kendisini beğenirsiniz beğenmezsiniz...

O’nun toplumu dejenere etmeye yönlendirebilecek, kılık kıyafetine tepki de gösterebilirsiniz...

Ancak, sahne hayatına müdahale edemezsiniz...

Yaşam tarzını eleştiremezsiniz...

Gelelim, sahnenin ortasında 4 ay önce kendisini dinleyenlere ettiği, kurduğu cümleye...

“İmam Hatip’te okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor!..”

İsim yok, kim olduğu belirsiz bir ifade...

Şarkıcı kadının bu sözlerini tasvip eden de yok!..

Ancak, tüm İmam Hatip’lileri töhmet altında bırakan bir söylem...

Beyin süzgecinden geçirilmeden “hoop” diye kurulan bir cümle...

Kendini beğenmişlikten, bilgiçlik taslamaktan öte bir şey değil...

Eğitimi yok gibi, düşünmeden ahkam kesiyor...

46 yaşındaki lise mezunu bu şarkıcı, “gözaltı” kararından sonra “özür” dileyerek pişmanlığını da dile getiriyor...

Ve aynı gün içerisinde tutuklanıyor...

Bu sözler, “fikir özgürlüğü” kapsamına alınamaz...

Mesleki bir görüş açıklama olsa, “eh...” denilebilir...

Gülşen hanım, sana mı kaldı İmam Hatip’lileri kitle önünde karalamaya çalışmak?..

Fikrini ve zikrini kendi yakınlarına açıklayabilir, taraftar da bulabilirsin belki...

Ama, seni sesin ya da fiziğin için dinlemeye gelenlere böyle bir cümle kuramazsın!..

Ancak, Gülşen’in tutuklanması kadar gayri kanuni bir durum yok!..

Tutuklamaya “oh” diyenlerin Gülşen’den daha “sapkın” olduğuna inanıyorum!..

***

İşte biri, sözde okumuş ilahiyatçı olmuş, kendinde dinimiz adına hak görüyor, fetvalar veriyor... Ortalıkta dolaşıyor, üstüne üstlük kendisi gibi düşünen öğrenciler yetiştiriyor...

Sifil hakkında bir şey yok!..

İşte diğeri, kendisini dev aynasında görüyor, eğitimsizliğiyle, sadece fiziğiyle bir kitleyi karalamaya çalışıyor...

Bir kulp takılıp, hemen içeri atılıyor!..

Sizce hangisi daha tehlikeli ve doğru?..

Sifil’in konumu, eğitimci olması ülke geleceği için çok tehlikeli!..

Gülşen de şarkılarıyla beğeni toplama, etkileme dışında konuştuğuna dikkat etmeli!..

İşte size çifte standart ötesi bir durum...

Ben buradan Sifil hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum...

Eğer Gülşen içeri atılabiliyorsa, Sifil’e konumu nedeniyle neler yapılabileceğini siz düşünün!..

Bilin ki, bu tutuklamanın tek bir sebebi var:

Erken seçim atmosferinde olan ülkemizin gündemini değiştirmek!..

Başarılı oldular da...