"Aldığı Yetki, Artan İntiharlarla Etkisini Gösterdi"

"Aldığı Yetki, Artan İntiharlarla Etkisini Gösterdi"
CHP'nin raporuna göre; 3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP yönetiminde Türkiye’de yaklaşık 59 bin kişi intihar ederek yaşamına son verdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tüm toplumu baskı altına alan yönetim şekli ve politikaları çocuk ve gençleri derinden etkiledi. 2003-2021 yılları arasında İntihar edenlerin yüzde 27’sini 24 yaş altıgenç ve çocuklar oluşturdu. “Verin yetkiyi, görün etkiyi” diyerek parlamenter sistemi değiştiren Tek Adam döneminin faturası da ağır oldu. Tüm yetkiyi tek elde toplayan Erdoğan idaresinde ülkemizde intiharlar yüzde 24 arttı. 

İNTİHARLAR 19 YILDA PATLADI

Türkiye'de intihar vakalarında artış gözlemleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2 yıl süzgeçten geçirerek ancak açıklayabildiği 2021 verilerine göre geride kalan 19 yılda intihar vakalarında yüzde 54 artış yaşandı. 19 yıl boyunca her ay 259 kişinin intihar ederek yaşamına son vermesindeAKP iktidarının uyguladığı yanlış politikaların etkisi büyük. Ekonomik krizin derinleşmesi, kronik hale gelen işsizlik veöğretilmiş yoksulluk gibi kökleşen sosyal sorunlar intihar vakalarını artırdı. TÜİK verilerine göre, son 19 yılda 58 bin 985 kişi intihar ederken en yüksek veri 2021 yılında kaydedildi. 2021’de intiharlar bir önceki yıla göre yüzde 12artarak 4 bin 158'e yükseldi.

PANDEMİ DOĞRU YÖNETİLEMEDİ

Covid-19 pandemisinde süreci doğru ve akılcı yönetemeyen AKP iktidarının sorumsuzluğunun ruhsal sağlığa faturası da ağır oldu. Pandemi nedeniyle insanların sosyal izolasyona girmesi, işlerini kaybetmesi, maddi sıkıntılar yaşamaları gibi faktörler intihar olgusunu daha yakıcı hale getirdi. 2020-2021 yıllarında toplam 7 bin 861 kişi intihar etti. Başka bir ifadeyle pandemi süresince ayda 328, haftada 76, günde 11 kişi hayatına son verdi. Bu veriler Türkiye’de son 19 yılda kayıt altına alınan toplam intiharların yüzde 13’ünün tek başına pandemi sürecinde gerçekleştiğini gösteriyor.

ETKİ-YETKİ DEDİLER, İNTİHARLARI KÖRÜKLEDİLER

Türkiye, 2017 yılında kabul edilen anayasa değişikliğiyle birlikte, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçti. Yetkileri tek elde toplayan Erdoğan yönetiminde intihar vakalarında yüzde 24’lük artış yaşandı. Tek adam rejiminin getirdiği kötü yönetim, yetersiz sağlık hizmetleri ve artan sosyal-siyasalbaskılar intihar vakalarını yaygınlaştırırken, 2018-2021 yıllarında toplam 14 bin 609 kişi hayatına son verdi.

KÖTÜ EKONOMİ ÖLDÜRÜYOR

Ekonomik zorluklar, Türkiye'deki intihar vakalarındaki artışın en önemli nedenlerinden biri olarak karşımızda duruyor. Geçtiğimiz 19 yılda ülkede yaşanan ekonomik krizler, işsizlik oranlarının artmasına ve gelir eşitsizliğinin patlamasına neden oldu. Bu durum, insanların yaşam standartlarını düşürürken, psikolojik olarak baskı altında hissetmelerine yol açtı. Geçim zorluğu nedeniyle 2003-2021 yılları arasında 5 bin 87 kişi hayatına son verdi. Öte taraftan Tek Adam rejimi olarak adlandırdığımız 2018-2021 yılları arasında ekonomik buhran nedeniyle intihar eden kişi sayısı yüzde 32 artışla bin 179olarak kayıtlara geçti. Başka bir ifadeyle geçim zorluğu nedeniyle kayıt altına alınan her 5 intihardan 1’i Tek Adam idaresinde yaşandı.

GENÇLER VE ÇOCUKLAR UMUTSUZ

Toplumsal sorunların çözümü için gerekli olan adımları atmakta yetersiz kalan, insanların ekonomik sorunlarına çözüm bulmak yerine 5’li çeteyi daha da zenginleştiren Tek Adam rejiminin sorumsuz politikaları çocukların ve gençlerin hayatlarından çaldı. 2018-2021 yılları arasında intihar eden her 10 kişiden 1’ini gençler ve çocuklar oluşturdu. Tek Adam Rejiminde hayatına son veren 24 yaşından küçük 3 bin 338 kişinin 264’ü 15 yaşın altındaydı. Öte taraftan 19 yıllık AKP iktidarında intihar eden 15 yaşından küçük çocuk sayısı bin 590’a ulaştı.

SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ, İNSANLAR UMUTSUZ

Yetersiz sağlık hizmetleri de intihar vakalarındaki artışta önemli bir faktör olarak can yakıyor. Türkiye'de sağlık sistemini sermayenin emrine sunan AKP yönetimi, doktor-hasta ilişkisini bozmakla kalmayıp, sağlık hizmetlerinin kolay ulaşılabilir ve kaliteli olmasının da önünü tıkadı. Sağlık sistemi üzerinde büyük yük yaratan bu durum acil psikolojik yardım hizmetlerinin yetersiz kalmasına neden olarak intihar vakalarındaki artışı etkiledi. Türkiye’de AKP iktidarı döneminde hastalık nedeniyle intihar eden kişi sayısı 12 bin 785 oldu.

ŞEHİR HASTANELERİ ÇÖZÜM OLMADI

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “En büyük hayalim” diyerek iç siyaset malzemesi yaptığı şehir hastaneleri de hastalara şifa olmadı. 2003-2016 yılları arasındahastalık nedeniyle intihar eden kişi sayısının belirgin biçimdeyüzde 33 azalmasına karşın, ilk şehir hastanesinin devreye alındığı 2017’den sonra yüzde 67 artması da piyasanın emrine sunulan sağlık sisteminin en acı sonucu olarak karşımızda durmaktadır. İlk şehir hastanesinin hizmete girdiği 2017’den günümüze, hastalık nedeniyle intihar eden kişi sayısı 4 bin 131 olurken, 2021 yılında kayıtlara geçen bin 86 ölüm, 19 yıllık AKP iktidarının bu alandaki zirvesi olarak tarihteki yerini aldı. 

Sonuç olarak, artan intihar vakaları Türkiye'deki sosyal sorunların büyüklüğünü ve hükümetin bu sorunlarla baş edemediğinin en açık göstergesidir. İktidarın acilen sosyal politikalarını gözden geçirmesi ve insanların yaşamına saygı duyan bir yaklaşım sergilemesi gerekirken, depremin yarattığı acıyla tepkilerini dile getiren yurttaşların haklı feryadını bile “not ediyoruz” diyerek tehditkar bir söylemle göz ardı etmesi, sorunludur. Bu hegemonik yaklaşım AKP iktidarının sosyal politikalarının yetersizliğini ve ekonomik krizin yarattığı sosyal sorunların çözümsüzlüğünü günbegün daha da belirginleştirmektedir. Türkiye'deki intihar vakalarındaki artış, ekonomik sorunlar, yetersiz sağlık hizmetleri ve artan sosyal baskılar gibi birçok faktörden kaynaklandığı gibi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle de derinleşmektedir. Hükümet, toplumsal sorunları çözmek için adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir politikalar geliştirmek yerine tehditkar bir dille toplumdaki sosyal çözülmeyi hızlandırmaktadır.

YENİGÜN HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.