Yenigün gazetesindeki haftalık “İşin İçyüzü” ve “Manşet Üstü Yorumlar” yazılarımın sosyal medyadaki okur sayısı hayli kabarık.. İstanbul’da yayınlanan gazeteyi bayilerden temin edemeyenlerinden de sık sık  sorular almaktayım.

Medyadaki gelişmelerin hangi aşamalarda olduğunu hatırlatmakta yarar görüyorum. Basında iletişim yapısının farklı nedenleri var. Siyasi tercihlere göre okurlar arasında ayırımlar görülmektedir. Gazete satış noktalarında belirli gruptaki yayınlara öncelik tanınmaktadır. Gazeteleri yaşatacak olan okurların sayılarında da azalma görülmektedir. Günümüzde, eski dönemlerin tiraj rekorları kıran gazeteleri, çok düşük rakamlar seviyesinde okur bulmaktadır.

“YENİGÜN” gazetesi, aynı isimle yayınlanan eski bir gazetedir. Doğumuna bakacak  olursak Cumhuriyetin kuruluşu ile yaşıttır. Basında, ara ara sahip değiştirmişse de varlığını hâlâ sürdürmektedir.

Savaşta ve barışta önemli yükümlülükleri görünen “YENİGÜN” gazetesi, 20. Haziran 1969 yılında, bir genç yürek, medya sevgisiyle dolu Engin Köklüçınar’ın girişimleriyle yayın hayatını devam ettirmektedir.

Gazetelerin okur etkinliği ne olursa olsun, bir söz ağızdan çıktığında, yahut kalemin ucundan döküldüğünde, gerçeklik gün ışığı gibi sızar..

Öyle dönemler olur ki, okunmaz dediğimiz gazeteler, gündeme getirdiği haberlerle, sosyal medyanın dilinde çalkalanır.

Fikrin önemi gazetelerin büyüklüğünden, küçüklüğünden güç kazanmaz.. Fikir düştüğü yerde çığ gibi büyür, yuvarlanır. Önemli iletişimler hep “kör noktalardan” doğar..

POSTAKİ SİYASETİ NEDİR?

Sorun şu ki, Rusya ile Amerika arasında Suriye konusunda oynanan gizli oyunların temel dayanağı “Potsdam Konferansı”nın müzakere kayıtlarında aranmalıdır.

Hatırlatalım: İkinci Dünya Savaşından sonra galip devletlerin küresel haritada kendilerine yeni paylaşım hatları çizdikleri yerin adı “Potsdam” dır. Burası Berlin yakınlarındaki bir beldenin ismidir.

Potsdam konferansındaki belgelerin mantığıyla hareket eden dünyanın bu iki kutuplu ülkesi posteki siyaseti tezgahları kurarak, kafa karıştırıcı planlamalar yapmaktadırlar.. Irak’ta başlatılan yalan korkusu sonucu, belirledikleri coğrafyalarda “Küsurat Devletleri” kurmak istiyorlar.

İmparatorluk döneminde kıtalara yayılan Osmanlı devletini, bütün Padişahlar “Posteki siyaseti” ile yönetmiştir. Bunun detaylarını daha öncede yazmıştık. Gelecek sayımızda güncel olaylarla bütünleşen “posteki” ilkelerini okurlarımıza tekrar hatırlatacağız.