Türkiye’de hangi parti muhalefette olursa olsun, iktidarın her projesine karşı çıkmayı görev bilir ve sert bir şekilde eleştirir.

Bugüne kadar yapılan tüm otoyol, köprü, baraj, tünel v.b. projelere “Ekonomi zorda iken, milleti borçlandırmanın yanlış olduğu”nu iddia ederek karşı çıkılmıştır. Eğer ekonomimizin düzelmesini bekleseydik, bu büyük projelerin hiçbiri gerçekleşmeyecek, Ülkemiz de bugün dün çok daha gerilerde olacaktı. İmar ve bayındırlık hizmetleri sayesinde ülke ihracatı 250 Milyar Doların üzerine çıktı. Düşünün ki, eğer şehir hastaneleri yapılmayacak olsaydı Corona virüsü milletimizi ne hale getirirdi?

Üniversiteler ve spor tesisleri il ve ilçelerde bu derecede yaygınlaşmasaydı eğitim ve sporda çok geri kalırdık.

Paramız olsa da-olmasa da bu hizmetler geri kalmamalı ve karşı çıkılmamalıdır.

Benim gençliğim Fatih ilçesinde geçti. Vatan Caddesi ve Sahil Yolu yapılırken ne kıyametler koparıldı. Mitingler düzenlendi. Yassı ada Mahkemelerinde dava konusu edildi. O günlerde bu projelere karşı çıkanlar, şimdi “Allah razı olsun” diyorlar.

Bu ve benzeri hizmetler seçim dönemlerinde hızlandırıldığı için, muhalefet partileri, yazarlar, siyaset adamları bunu “Seçim hamlesi ve oy avcılığı” olarak görür ve eleştirirler. İktidar partisinin 500 bin konutluk sosyal konut projesine de yine bu anlayışla bakılmaya çalışılmaktadır. Bu proje inşallah zamanında başlar ve bitirilir. Dar gelirli insanlar için bu büyük bir fırsattır. Nitekim iki günde 1 milyon 600 bin dar gelirli aile başvuruda bulundu. Bu sayının ilerleyen günlerde daha da artacağı düşünülmektedir. Konut probleminin artan fiyat artışları ve kiralamada yaşanan problemlerle hangi boyutlar ulaştığı bu proje ile çok iyi anlaşılmıştır.

İktidarın sosyal projelerinin artması, yaklaşan seçimler sebebi ile de olsa dar gelirliler için önemli bir destektir. 2 bin 500 liranın altındaki borçların Devlet tarafından kapatılması da önemli ve doğru bir karardır.

Aralık ayında asgari ücrete ve kamu çalışanlarının maaşlarına hissedilir bir iyileştirme hazırlıkları yapılması doğru bir düşüncedir.

Seçim ekonomisi çerçevesinde hayata geçirilen bu projeler gibi sosyal konut projesi de oyları arttırmak için işe yarasa da-yaramasa da dar gelirli insanların işine yaradığı şimdiden görülmektedir. Dünya’nın her ülkesinde her iktidar tekrar seçim kazanabilmek için bu tür projeler üretir. Ülkemizde de iktidarın yirmi yıldır seçim kazanmasının mutlaka bir sebebi olmalı. Muhalefet partilerinin de bu konularda projeler üretmeleri gerekmektedir. Aylardır “Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?” konusu artık noktalanmalıdır. Her projeye karşı çıkmak yerine Millet menfaatine projeler üretmelidirler.

ANAVATAN’da görevdeyken, Allah rahmet eylesin rahmetli Turgut ÖZAL ile nadiren de olsa bir araya geldiğimizde çok şey öğrenirdim. Muhalefetin eleştirisi ile ilgili şu açıklamasını hiç unutmam;

“Bir projeyi kamuoyuna sunduğunuzda eğer muhalefetten ses çıkmazsa o projeyi rafa koyar, bekletirdim. Eğer muhalefetten sert eleştiriler gelirse o projeyi derhal uygulamaya koyar ve başarılı olurduk. Zira muhalefet bizim başarılı olacağımızdan çekinir ve sert eleştirilerde bulunurdu. Bu da bizim için önemli bir ölçüydü” demişti. Mekânı Cennet olsun.

Rahmetli Süleyman DEMİREL ile de TRAKYA GRUBU Genel Başkanı olarak bir araya gelir, hoş sohbetlerini dinler, feyiz alırdık. 

DEMİREL, Doğruyol Partisi’ni kurarken, geçmişte kendisini en sert şekilde eleştiren ana muhalefet partisi sözcüsünü D.Y.P.’ne kurucu yapınca kurmayları karşı çıkıp, “Beyefendi, bu adam geçmişte devamlı zat-ı âlinize ve partimize ağza alınmayacak sözler söylerdi. Bu adamı nasıl içimize alırız?” deyince, 

DEMİREL; “Bu adam karşımızda muhalifken bunu yapıyor ve belirli çevreleri inandırıyordu. Bu adam şimdi yanımızda yer aldı. Bundan böyle bize karşı değil, karşımızda olanlara bunu yapacak, siyasette böylelerine de zaman geldiğinde ihtiyaç duyulabiliyor” deyinde, DEMİREL’in kurmayları gülümsemişler.

Her alanda olduğu gibi, Türkiye’de de muhalefet anlayışında da önemli değişimler yaşanıyor.

Demokrasi şehitlerimiz, rahmetli MENDERES, POLATKAN ve ZORLU’nun idam edilişlerinin 61. yılında iktidar partisinin yanı sıra ana muhalefet partisi Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU ve parti yöneticilerinin anıt mezarı ziyaret edip, dua etmeleri beraberinde rahmetli ÖZAL’ın kabrini de ziyaretleri memnuniyet vericidir. Milletimizin takdirini kazanmışlardır.

Her alanda muhalefet anlayışının değişmesinin Ülkemiz menfaatine olacağı şüphesizdir.

Diğer parti genel başkanlarının da iktidar ve ana muhalefet parti liderleri gibi aynı anlayışı göstermelerini diliyorum.

Sağlıcakla kalın.