Evde, sokakta, iş hayatında, kısacası toplumda herkesin kaç yüzü var? Japonlar insanların üç yüzü olduğunu söylerler; Dünyaya gösterdiğimiz yüz, yakın arkadaşlarımıza ve ailemize gösterdiğimiz yüz ve kimseye göstermediğimiz yüz. Yüz bize bir kişinin gerçekte kim olduğunu söyler. Yani insanların farklı kişilikleri ve farklı yüzleri olduğunu anlayabiliyor ve hangisinin kendi yüzü hangisinin gerçek yüzü olduğunu ayırt etmekte zorlanıyoruz...

Bazı olaylar karşısında karşımızdaki insana iki yüzlüsün gerçek yüzünü göster gibi ifadeler takındığımız çok oluyor? Peki bunun aslında nedeni ne? neden bu kadar farklı yüzümüz var? Neden gerçeği olduğu gibi yansıtmıyoruz. 

Gerçek yüzümüzü gösterdiğimizde karşımızdaki insanların bizi sevmeyeceği dışlayacağı gibi bir durum mu söz konusu? 

Aslında tam olarak sorunda bundan kaynaklı. Kendi benliğimizdeki duygularımızı sahte maskelerin arkasına sakladıkça bir o kadar kendimizden uzaklaşmış oluyoruz. Ve biz insanlar olarak takdir edilmek sevilmek için bu maskelerle dolaşmak zorundayız. 

Bence olay tam olarak bundan ibaret... 

 Toplumda karşılaştığımız bazı durumlarda bu değindiğim konuya en somut örnek. 

Evde akrabalarına karşı sert, sosyal ve iş hayatında başkalarına karşı çekingen olması imajını daha da karartıyordu. Bu tür insanlar genellikle evlerinin gözünü korkutmaya çalışırlar ve dışarıdaki ilişkilerde eşlerini ilk sıraya koyarlar.

Bizde de hani bir söz vardır, “Elin iyisi evin delisi” dışarıdaki insanlara gösterdiği nezaketi, fedakarlığı, özveriyi hatta bazen daha da fazlası ilgi ve sevgiyi... “evindeki” yani yakınındaki kişilere, ailesine göstermemesidir. 

Yerine göre farklı davranmak ortamın gerektirdiği şeylere göre bazen bir ihtiyaçtır. İnsanlar dostlarıyla konuştuğu gibi işvereniyle konuşamayabilir iş gereği konuşmaması gerekiyordur.  

Bunu takındığımız yüzler çerçevesinde anlamlandırabiliriz.  

Hayat arkadaşıyla bir konu hakkında fikir alışverişi yaparken ki tutumuyla, çocuğunu ikaz ederken ki halinde ufak farklılıklar olabilir. Ama bu tutum bu takındığımız maskeyi aşırılığa vurduğumuzda sırıtmaya başlar.  

Onun için takındığımız tutumlar ve yüzler arasında yumuşak geçişler yapmak daha doğru ve sağlıklı olacaktır.