Günler geçiyor, ekonomik sıkıntılar büyüdükçe büyüyor...

3 gün sonra, Mayıs ayına gireceğiz...

Eminim her şey düzgün giderse, afetler yaşamazsak, çiçekler açacak, böcekler havayı şenlendirecek, yüklü doğal gaz faturalarından kurtulacağız...

Esnafların kapı önlerindeki bekleyişleri, iş bulup çalışan işçilerin evlerine ulaşma çabası, alabildikleri ufak tefek yiyeceklerle ailelerini mutlu etmeye çalışmaları, inanın herkesi derinden üzüyor...

Çözüm var mı?

Bence çok uzun süre yok!

Özellikle gıda madde fiyatları mevsimsel de olsa, çok ender geri gider...

Ana girdilerin kolay kolay düşmeyeceğini hesaplarsak, beklenti içerisinde olmamamız gerekir!

TL’den yeniden 5 ya da 6 sıfır atılırsa, moral açısından paramızı değerlendirmiş oluruz, o kadar...

Yani bu da çözüm değil...

***

Gelelim zirai üreticilerimize...

Köylümüze destek olup, onların önünü açmamız gerekir...

Kısa adı ÇKS olan “Çiftçi Kayıt Sistemi” denen bir sistemle çiftçilerimizi ilgililer izliyor, verileri topluyor...

Bu konuda bir saçmalığı gözlerinizin önüne sereceğim...

Deliye pösteki kılını nasıl saydırdıklarını göstermek için...

Diyelim ki, sizin Trabzon’da, Antalya’da, Bursa’da, Muğla’da, İzmir’de tarım arazileriniz var...

Ancak, siz İstanbul’da ikamet ediyorsunuz...

İşte çile başlıyor...

6 yerdeki tarım arazileriniz için, tarlalarınızın bulunduğu yerlerdeki “Ziraat Odaları”na kayıt olup, buradan alacağınız belgeyi, arazinizin bulunduğu köy ya da mahalle muhtarlarına ve 2 azasına imzalatmak zorundasınız...

Sanki, devlette kayıtlı olan arazilerinizi ispatlamak için...

Sonra, bu belgeleri “Ziraat Odaları”na ayrı ayrı kaydettireceksiniz...

Oradan aldığınız belgeyle, arazilerinizin bulunduğu yerlerden birinin “İlçe Tarım Müdürlüğü”ne bizzat vereceksiniz...

Ölme eşeğim ölme misali...

Tarım araziniz olan 6 yeri gezip, aldığınız evraklarla bizzat, şahsen “İlçe Tarım Müdürlüğü”ne başvurup, ÇKS’li olacaksınız...

Böylece devletimizin verdiği “çiftçi destekleri”nden, verirlerse yararlanacaksınız...

Ve bu işlemleri maalesef her yıl yapacaksınız...

Değişiklik olamasa da...

Aksi takdirde, çiftçi sayılmayacaksınız...

Anlamak mümkün değil...

***

Dijital çağı yakalamakla övünen ülkemizin “e-devlet” diye bir alt yapısı var!

Bu alt yapıda, tüm gayrimenkullerinizi görmeniz mümkün...

Bunu devletin ilgili kurumları da görüyor...

Neden bu işlemler “e-devlet” üzerinden yapılmıyor da, çiftçiye kırk dereden su taşıttırılıyor?

Bunun bir tek anlamı var bence...

Çok daha az çiftçi “destek”lerden yararlansın, devlet de daha az para ödesin!

Bunun bir başka izahı var mı?

Bu sistem derhal düzeltilmeli...