DR.AKKAN SUVER

DR.AKKAN SUVER

Çin mucizesi…

Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan Çin, halk cumhuriyetini kurmasının yetmişinci yılını idrak etti.

Yetmiş yıl milletlerin hayatında önemli bir zaman dilimi değilse de, yaşayanlarının döneminde önemli bir olgudur.

Yazımın başlığında zikrettiğim tarihi binlerce yıl öncesine dayanan Çin ile bizim ilişkilerimiz de, yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Bizim cumhuriyetimiz onlardan yirmi yıl daha yaşlıdır. Bu tarihten gelen iki yeni cumhuriyet siyaset farklılığından dolayı 1971 yılına kadar birbirlerine mesafeli durmuşlarsa da, kurulan diplomatik ilişkilerle bugün birbirlerini kavrayan, anlayan bir yapıya ulaşmış bulunmaktadırlar. Bu müspet yapı Ankara ile Pekin arasında, her iki ülkenin de dışa açılmağa başladığı 1980'li yıllarda ivme kazandı ve önce 2009'da Çin'e Cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ziyaret ve 2010 yılında imzalanan "stratejik işbirliği" ile daha da gelişti.

Bu ay Marmara Grubu Vakfı'ndan değerli arkadaşlarım Şamil Ayrım ve Tuğrul Türkeş'le birlikte Pekin ve Chengdhu da geçirdim. Bizimle birlikte bu seyahatte kendilerini tanımaktan onur duyduğum üç arkadaş daha vardı. İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sedat Aybar ile SETA Araştırma Merkezi’nden Dr. Murat Aslan ve İstikbal Deniz.

Bugün Doğu Asya'da Çin'in en büyük ticari ortağı olan Türkiye; Çin Devlet Başkanı XiJinping'in dünya nüfusunun neredeyse yarısını ve dünyada milli gelirin beşte birini oluşturan ve de altmışın üzerinde ülkeyi biraraya getirerek dünya çapında ticaret ve yatırım bağlantıları kurmayı hedefleyen 2013 yılında ortaya koyduğu Bir Kuşak- Bir Yol Projesi’ne büyük destek verdi. Dünya yüz ölçümünün yüzde 26'sını kapsayan bu projenin demiryolu ayağında bulunan Türkiye, Pekin ile Londra arasındaki en önemli istasyon olmağa aday ülkedir. Bu projenin Çin Halk Cumhuriyeti'nin yüzüncü kuruluş yılı olacak olan 2049'da tamamlanması bekleniyor.

Bir Kuşak - Bir Yol Projesi'ni ben ve arkadaşlarım 2013 yılından beri samimi bir yaklaşımla ele aldık. Çağın projesi olarak adlandırdığımız bu projeyi ulusal ve uluslararası düzeyde hemen hemen her toplantıda konuştuk ve gündemde tuttuk. Tutmağa da devam edeceğiz. Zira bizler bir başka adı Tarihi İpekyolu düşüncesi olarak benimsediğimiz bu projeyi bir ekonomi, bir ticaret değiş tokuşundan çok; bir kültürler kaynaşması, insanların birbirlerini tanıması,  dillerin dillerle tanışması, dinlerin birbiriyle buluşması olarak değerlendirmekteyiz. Diyalog ile oluşacak bu değişim gelişimin de kapısını aralayacaktır. Burada oluşacak diyalog, Bir Kuşak-Bir Yol projesini barışa, refaha giden bir yolun öncüsü kılacaktır.

Pekin'de işittiklerimiz, Chengdhu'da gördüklerimiz bu düşüncemizde ne kadar haklı olduğumuzu bir defa daha ortaya koydu.

Cumhuriyeti'ni idrak edişinin yetmişinci yılında Çin Halk Cumhuriyeti bugün küresel boyutta bir varlığın sahibiyse Bir Kuşak-Bir Yol Projesi'nin de bunda bir payı vardır.

Bu pay önemlidir. Zira bu pay üç kıtada çatışmaya, ötekileştirmeye, sefalete son verecek bir barış, refah ve saygı anlayışıdır.

Yetmişinci Cumhuriyet yılında Çin’in haklı başarısını takdir etmemek elde değil…

Nice yetmiş yıllara.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
DR.AKKAN SUVER Arşivi