KUVVET üretildiği andan itibaren,
İki farklı sonuç oluşur:
OLUMLU KUVVET ortaya çıkar.
Lakin bir de OLUMSUZ KUVVET ürer…
Bu, en azından 21’inci yüzyıl
Sosyal ve siyasal düzeninde böyledir.
Ve anlaşılan, kaçınılmazdır.
Bu FENOMEN,
Günümüz pek çok sorununun da
Temelini teşkil eder…
Gönlümüz isterdi ki,
Olumsuz kuvvet üremeyen
Bir sosyal ve siyasal düzen
İnşa edebilelim…
Lakin bu, en azından günümüz için
İmkansız ve hayalidir.
Bu iki farklı tür kuvvet arasında,
Belli bir ORAN vardır.
İnsanlık taa en başından beri,
Olumsuz kuvveti
Minimize etme arayışı içindedir.
Pek çok çalkantının, isyanın
Hatta SAVAŞIN temelde sebebi budur.
Söz konusu ORAN
Belli bir KRİTİK değeri aşmadıkça,
Sistemdeki deviniş makul derecede akıcıdır.
Amma velakin ORAN
O kritik değeri aşarsa,
Toplumsal çalkantılar oluşmaya başlar.
Demek ki tüm mesele
Olumsuz kuvveti yok etmek,
Hiçbir olumsuzluk bulunmayan
Bir düzen yaratmak değil,
O oranın MAKUL bir değerde tutulabilmesidir.
Demek ki kaçınılmaz olumsuzluklar üzerinden
ELEŞTİRMENİN de bir anlamı yoktur.
Eleştiri, kontrol edilebilen kuvveti
AKTİVE etmeye ve yönlendirmeye
Yönelik olmalıdır.
www.canustel.com.tr