Lozan Antlaşması 100. yılı! Lozan antlaşması maddeleri neler?

Lozan Antlaşması 100. yılı! Lozan antlaşması maddeleri neler?
Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Bu antlaşma, Türkiye’nin bağımsızlığını ve egemenliğini pekiştirmiş, uluslararası alanda tanınmasını sağlamıştır.

Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Bu antlaşma, Türkiye’nin bağımsızlığını ve egemenliğini pekiştirmiş, uluslararası alanda tanınmasını sağlamıştır.

Lozan Antlaşması’nın 100. yılı, bu tarihi olayı anmanın ve üzerinde düşünmenin önemli bir zaman dilimidir. Bu yazıda, Lozan Antlaşması’nın maddelerine odaklanacak ve antlaşmanın Türkiye’ye getirdiği değişiklikleri inceleyeceğiz.

1. Lozan Antlaşması’nın Tarihi Arka Planı: Lozan Antlaşması öncesindeki dönemde, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü ve Türk Kurtuluş Savaşı’nın başarısı önemli rol oynamıştır. Bu bölümde, antlaşmanın imzalanmasına kadar yaşanan olayları ve mücadeleleri anlatacağız.

2. Lozan Antlaşması’nın Ana Maddeleri: Bu bölümde, antlaşmanın temel maddelerini ele alacağız. Sınırlar, azınlıklar, ekonomi, askeri konular gibi başlıklar altında antlaşmanın detaylarını açıklayacağız.

Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması'nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.

Irak Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda İngiltere ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı.

Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması'nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri'nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan'ın Batı Anadolu'da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye'ye verildi.

Adalar: Gökçeada ile Bozcaada özerk bir yönetime tabi tutulmak şartıyla (Türkiye antlaşmanın bu maddesini uygulamadı) Türkiye'de, diğer Ege Adaları İtalya'ya kaldı. İtalya'nın Türk sınırına yakın adaları silahsızlandırması kararlaştırıldı. Sevr Antlaşmasıyla Oniki Ada İtalya'ya diğer adalar Yunanistan'a bırakılmıştı. Oniki Ada ve Rodos 1945 yılında müttefiklerin eline geçti ve Nisan 1947'de resmen Yunanistan'a teslim edildi.

Türkiye-İran Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639'da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması'na göre belirlenmiştir.

Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.

Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması'nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır: “Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır.” Batı Trakya'daki Türklerle, İstanbul'daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya'daki Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler'in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.
Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Sadece Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç bölgesini verdi.

Osmanlı'nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye'ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,47…55, 56).

Boğazlar: Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti'nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.

Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye'nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.

Patrikhaneler: Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin siyasi yetkilerinden arındırılarak İstanbul'da kalmasına izin verildi.

3. Lozan Antlaşması’nın Türkiye’ye Etkileri: Bu bölümde, antlaşmanın Türkiye’ye getirdiği değişiklikleri ve etkilerini değerlendireceğiz. Türkiye’nin uluslararası alanda tanınması, toprak bütünlüğünün korunması, azınlıkların hakları gibi konuları ele alacağız.

4. Lozan Antlaşması’nın Bugünkü Önemi: Bu bölümde, Lozan Antlaşması’nın günümüzde hala önemini koruyan yönlerini tartışacağız. Türk dış politikasına etkileri, uluslararası ilişkilerdeki yeri gibi konuları ele alarak antlaşmanın bugünkü önemini vurgulayacağız.

Sonuç olarak, Lozan Antlaşması Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir ve hala günümüzde tartışılan bir konudur. Antlaşmanın 100. yılında, geçmişi anlamak ve geleceği şekillendirebilmek adına bu konuya odaklanmak önemlidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özel Haber