YUNAN ADALARINA GEZİ
Biliyor musun “İzm”lerin en güzeli turizm olsa gerek.Bizim Marco Polo’muz Evliya Çelebi’ye izafe edilmiş bir rivayeti turizm lafı geçtiğinde latife olarak şöyle anlatıyorum:” Bir gece rüyamda Hz.Muhammed’i (s.a.v )gördüm. Şefaat dilemek istedim. Ama heyecanlandım. "Şefaat ya Resulallah" diyeceğime, "Seyahat ya Resulallah" dedim.Sonra yıllarca Evliya Çelebi gibi seyahat edip durdum.Bu gün sana 39 yıllık rehberlik anılarımdan ziyade Yunan Adaları”na yaptığım gezi seyahatimlerimden söz edeceğim. Bu Seyahatlerimin bir kısmı Ülkemiz sahillerinden hareket eden Feribotlarla bir bölümü de Kruvaziyerle gerçekleşti,Cruise seyahatleri ömür boyu unutamayacağın bir tatil deneyimi kazandırıyor insana.Hele senin gibi özgürlüğüne düşkün , belli bir yere bağlı kalmak istemeyen ve otel tatillerinden sıkılan biri için ideal bir gezi programı.Bir taraftan geceleri gemide seyir halinde 5 yıldızlı otel kalitesinde konaklıyorsun diğer taraftan gündüzleri demir atılan limanlarda tarihi ve turistik yerleri görme imkanını bulabiliyorsun.
KARAİP DENİZİNDE GRAND TURK ADASI
Denizle ilk tanıştığımda sekiz yaşındaydım. Heyecan,keyif ve korkuyu bir arada yaşarken çok mutlu olmuştum.Gözlerim masallarda okuduğum deniz kızını aradı.Deniz kızını görememiştim ama denizin, kaşifin keşfettiği yere duyduğu heyecan verici yepyeni uçsuz bucaksız bir sonsuzluk olduğunu anlamıştım. Nereden nereye? Çocukluğumda Büyük Ada’dan öteye gidemeyen ben zamanla deniz özlemimle beraber yeni yerleri keşfettim:Doğu Karaiplere deniz seyahatimde esrarengiz bir ada buldum: Karaiplerde Grand Turk Adası…Bu günlerde yeni çıkacak olan deniz hikayeleri kitabımın ilk nüvesi Grand Turk adasını keşfederken oluştu. Esasen gemi yolculuğunun keyfini vizesiz Yunan adalarında bir kez daha yaşadım.
RODOS
Rodos Ege Denizi'ndeki Oniki Adaların en büyüğü, Yunanistan'ın, Meis adası hesaba katılmazsa, en doğuda bulunan adası, adanın aynı adlı idari merkezi. Türkiye kıyılarının en yakın noktası olan Bozburun Yarımadası'ndan 18 km mesafede.İster benim gibi bir Cruise Turuna katıl istersen
Marmaris Limanından 1 saatlik feribot yolculuğu ile Adaya ulaşılabilirsin.
Feribottan iner inmez bizleri Camiler ve Rodos kalesi karşılayacak Seni.Bir Yunan adasından ziyade Türk adasına geldiğini zannedebilirsin.Ada’da 5000 ‘den fazla Türk yaşıyor . Mübadele yıllarında Rodos adası İtalyanların olduğu için Mübadele dışı bırakıldığından adadaki Türk nüfus diğer Yunan adalarından bir hayli fazla.
Rodos Eski Şehirde Süleymaniye Camii ve Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesini görebilirsin.
GİRİT ADASI
Girit-, Yunanistan'ın en büyük, Akdeniz 'in beşinci büyük adası.Ege denizi'nin güneyinde yer alır. Girit dünyaca tanınmış bir turizm merkezi.
Girit Adasına ya İstanbul'dan kalkan Kruvaziyer Turu ya da Atina Pire limanından hareket eden feribotlar ile ulaşabilirsin. Girit'in
ikinci büyük şehri Hanya'yı ziyaret etmeni tavsiye ederim.Hani şu "Hanya'yı Konya'yı anladım " sözündeki Hanya.Adanın kuzey kıyısında yer alan Hanya kentinda yaklaşık 100 bin kişi yaşamaktadır. Hanya şehrinde Minoan medeniyetine ait kalıntılar bulunmaktadır. Dolayısıyla şehrin tarihi en az Minoan medeniyeti kadar eskidir. Şehir Bizans, Arab, Venedik ve Osmanlı dönemlerinden izler ve taşımakta Doryan ve Minoan medeniyetlerinden kalıntılara da ev sahipliği yapmaktadır.Gezilecek yerler:
Yalı Camisi: Yalı Camisi 17. yy’ın 2. yarısında Hanya’nın önemli kişilerinden olan Küçük Hasan’ın onuruna inşa edilmiştir. Hanya’nın sembollerinden olan Cami 1923 yılında kullanıma kapatılmıştır. Günümüzde sergi yeri olarak kullanılmaktadır.
Mısır Deniz Feneri: Hanya denince akla gelen ilk yapılardan biridir. 21 metre yüksekliğinde olan deniz feneri dünya da hala ayakta kalabilen en eski deniz fenerlerinden biridir.
Bizans Surları: Kasteli tepesinin etrafını çevrelemektedirler. Günümüze surların sadece bir kısmı ayakta kalabilmiştir.
Akdeniz Mimarisi Sergi Binası: 1585 yılında adaya hükm eden Venedikliler tarafından cephanelik olarak yapılmış olan bina günümüzde uluslararası ve ulusal sergi ve gösterimler için kullanılmaktadır. Osmanlı döneminde bina hastane daha sonra da tiyatro gösterimleri için kullanılmış. 20. yy başlarında sergi binasına dönüştürülmeden önce de uzun süre belediye binası olarak hizmet vermiştir.
KOS ADASI
Bodrum'un 15 km açığında bulunan İslamköy adasının Yunanca ismi Kos.
Türkiye'ye en yakın Yunan adası olan Kos Adası, 12 yunan adaları grubunun en büyük iki adasından biridir.
Feribottan iner inmez Seni tıpkı Bodrum'daki gibi bir kale karşılıyor. Yalnız kale deyince aklına öyle ihtişamlı surlar, demirden kapılar gelmesin…
Bu kale pek bir küçük ama adı “kale” sonuçta.
Kos’un da simgesi olmuş bir kere.
Kale; 14. yüzyılda St. John şövalyeleri tarafından inşaa edilmiş. Osmanlılar tarafından 1522 de fethedilmiş..
Rodos Şövalyeleri’nin Osmanlı saldırılarından korunmak için kullandığı ama Kanuni’nin ordularına yenik düşen kalenin yakınından küçük bir Mavi tren kalkıyor.
Mavi Mini Tren; Asklepion'a ( Hipokrat'ın Şifa Yurdu Harabeleri) kadar gidiyor. İstersen yolunun üzerinde Türk Köyü Platani’ye (Germe) uğrayabilirsin.
Şehir Turu yaparken Fonda Mikis Theodorakis'in Zorba the Greek melodisi duyuluyor
Kos deyince akla gelen ilk isim kuşkusuz Hipokrat. Hani tüm doktorların ve tıp tarihinin babası kabul edilen, şu doktorların doktoru tıp bilgini…
Türk Vali Hacı Hasan’ın 1792’de yaptırdığı Loziya camiinin şadırvanının arkasında adaya damgasını vurmuş olan Hipokrat’ın Ağacı vardır.
Adada gezilebilecek yerler arasında Kos kalesi, Hipokrat'ın kurduğu dünyanın ilk Antik hastanesi, Türk mahallesi Germe, Kos Limanı
Adada hoşça zaman geçirebilmek için çok seçeneğin var. Örneğin, adaya ayak bastığın andan itibaren, bir sürü motosiklet ve bisiklet birbiri ardına geçiyor yanınıdan. Gündüzleri Bisiklet ve Motorsiklet kiralayıp Adayı enine boyuna gezebilirsin.
Adada gece hayatı inanılmaz hareketli... Güneş batınca her yer ışıl ışıl oluyor. Sokaklar, meydanlar insan görüntüleriyle şekilleniyor yeniden. Bodrum'daki gibi bir barlar sokağı var adanın da. Tüm club, disko ve barlar bu sokakta sıralanmış.
Yunan Gecelerinin en güzel örneklerini Zia’daki Rum tavernalarında bulabilirsin. Adadaki düzenlenen Yunan gecelerinde , kabare şovlar, romantik barlar, techno müzik çalan diskolara ve birbirinden eğlenceli tavernalara kadar her çeşit ortamda eğlenmek mümkün.
GÜNAH ADASI MİKONOS
Sen kavurucu güneşin altında kalmaktan, sürekli otelde vakit öldürerek tatil yapmaktan sıkıldın mı? Daha keyifli ve heyecan dolu bir tatil yaşamak istiyorsan Gel seninle Yunan Adalarına ETS Turla bir yolculuk yapalım. Midilli,Santorini,Mikonos,
Mikonos;Ege denizindeki Cylad (Çember) adalar topluluğuna bağlı granit taşlardan oluşmuş,89 km sahil şeritli ,yüzölçümü 86 kilometrekare olan bir ada.
Beyaz renkli dar sokakları ve küp şeklindeki evleriyle Yunanistan’ın en gösterişli adalarından biri olan Mikonos,yollara taşmış pembe ve beyaz çiçekleriyle bir Ege klasiği.Yunan adaları, mitolojisiyle, tarihiyle, uygarlığıyla , plajlarıyla, yemyeşil-masmavi doğasıyla bambaşka bir dünya...
Klasik Yunan kültürünün yaşandığı ancak modern dünyaya da ayak uydurmayı başarabilmiş Mikonos;göz kamaştıran yel değirmenleri, eşsiz plajları ve gece kulüpleriyle ünlü.
Günah adası diye anılan Mikonos da eskiden sokaklarında pelikanlara rastlardım.Yemek yerken sahipleri tarafından dilendirilen bu pelikanlar ilginç ve komik görüntüler sergilerdi. Bizde de buna benzer Beşiktaş ve Ortaköy taraflarında “Elton John” gözlüklü köpeğiyle show yapan bir motosikletliyle ara sıra karşılaşabilirsin.Önce gözlüklü köpeğiyle pozlar veren ardından köpeğinin yiyecek ve bakım ihtiyaçları için para isteyen bu motosikletli modern dilencinin; Fas-Marakeş'deki yılan oynatan dilencilere taş çıkartırcasına bir yandan insanları eğlendirip diğer yandan emri vaki yaparak para toplamasına şahit olabilirsin.
ORTA DİREĞİN ARABESK YOLCULUĞU
Yunanistan'ın bu en gösterişli adası her gelenin ilgisini çekiyor. Müzik seslerini dolduran sokaklarda yürürken kendini bir an Avşa,Alaçatı ve Bodrum’da hissedebilirsin. Bu tür mekanların ilk örneği Avşa adasıydı.Hatırlar mısın Avşa ile ilgili Turkish Daily News Gazetesindeki ‘ An Arabesque Voyage of Middle Pillar “ “Orta Direğin Arabesk Yolculuğu “yazımda bu tür yerlerin benzer karakteristik özellikler taşıdığını belirtmiştim.
Ada’da fazla taksi görmedim. Ulaşım motosikletlerle yapıldığı için yürümek zorunda kaldım.Tabii bu arada Ada’nın diğer doyumsuz güzelliklerine de tanık oldum..Kasabada hareketlilik var ama lokal esnafla görüştüğümde bu yıl işlerin kesat gittiğini söylediler.
Adanın güneyine yoğunlaşmış plajlar var. En sıra dışı özelliği ise Çıplaklar Kampının olması. Bu arada Ada'nın en güzel plajı olan Süper Paradise’de bol bol denize girdim.
Ada merkezindeki kalabalıklardan uzaklaşmak, daha sakin bir ortam da bulunmak istersen adanın doğusundaki Aro Mera Köyü cazip gelebilir. Yunan kültüründen esintiler bulabileceğin bu adada rıhtım boyunca uzanan değirmenler de görmen gereken güzelliklerden.
Adada hayat çok geç başlıyor. Genel olarak eğlence için aradığın her şeyi bulabileceğin bir ada olmasının yanı sıra uçuk kaçık partilere söz gelimi “Mr.Gay “güzellik yarışmasına da ev sahipliği yapıyor.Zaten ada çılgın eğlence hayatına sahip olmasıyla da ünlü. Sabah saatlerine kadar hiç durmadan hareket ve eğlence dolu barlar, gece kulüpleri, eğlence merkezleri ve müzikli restoranlar kısacası eğlence ile ilgili aradığın her şey bu adada görebilirsin.
Mikonos’ta gezip görülmesi gereken yerleri sıraladığımda ilk başta Küçük Venedik geliyor. Şehir merkezinde, deniz kıyısında açık hava cafe ve restoranlarının sıralandığı bir kıyı olan bölge, Venedik’i andıran görünümüyle bu isimle anılıyor. Sanat galerileri ve barların bulunduğu Küçük Venedik isimli romantik sahil kıyısında gün batımıyla birlikte yudumlayacağın içkiden daha da keyif alacağınızı umuyorum.
Limanın sağında 24 saat açık En Plo (Güvertede ) isimli restoranda makul fiyatlarla yemek yiyebilir ve kahveni içebilirsin.
ATİNA KEBAB
Diğer adalarda olduğu gibi burda da Taverna denilen lokantalarda yemek isimleri bizdeki isimlerin tıpa tıp aynı : Musakkinos-musakka,cacikis- cacık, pita- pide,imam bayildi-imam bayıldı,kadaifi-kadayıf,
Kasabanın labirent sokaklarının birinde küçük bir avluya açılan İskandinav bardaki eğlencelere katıldım.Etrafta tek bir güvenlik görevlisi görmedim.Hatırlarsın geçenlerde bizim Ferhan’ın eşi Derya Baykal’ın “Pardon” filmini de yöneten oğlu Mert Baykal evlenmeden önce bekarlığa veda partisi verdiği ünlü diskoteklerden birinde body-guard’lardan dayak yemişti..İşte bu adada tek bir güvenlik görevlisine rastlamadım. Mutlaka sivil giyimli güvenliği sağlayan elemanlar vardır ama “Damsız Girilmez” uyarısıyla kimse karşılaşmıyor burada.
Mikonos yeni evli çiftlerin de uğrak mekanı. Çünkü balayı çiftleri için çok indirimli fiyatlar sunuluyor burada..Gezilecek yerleri şöyle sıralayabilirim :
Matovianni Sokağı,Panormos Plajları, Platis Gialos Plajı,Süper Paradise Plajı,
Paraportiano Kilisesi: 15.yüzyılda inşa edilmiş bu kilise beş ayrı kilisenin bir bütün hali.Model teknelerin olduğu Ege Deniz Müzesi,Yel Değirmenleri .Bu değirmenleri seyrederken bir an için kendimi Hollanda’da sandım.Daha sonra Cervantes’in ünlü romanındaki Don Kişot’un Rosinta adlı atıyla hayali değirmenlere saldırdığını hayal ederken çevremizde Don Kişot’ların hala var olduğunu düşünüyorum.
Gezilecek yerlerin sonuncusu da Armenistis Feneri.İngiliz buharlı gemi Volta’nın 1887 de adanın kuzeyinde kayalara çarpıp batması ve 11 denizcinin ölümü üzerine bu fener yapılmış.Fenerin bulunduğu yerde,Adanın müzik sesinden uzak sadece rüzgarın sesini duyarak gerçekten gizemli bir manzarayı buradan seyredebilirsin.
BÜLENT ECEVİT'İN ŞİİRİ
Bu gün Mikonos sokaklarında dolaşırken karşılaştığım ve Türk sıcaklığını hissettiğim Yunanlılarla bir çok ortak noktamız olduğunu anladım. Gurbette bir Yunanlıyla tanıştığımda aklıma Bülent Ecevit’in B.B.C ‘de 1947 ‘de redaktör Spiker olarak çalıştığı yıllarda yazdığı şiir geldi.Ben de 1975 de T.R.T Çocuk Saatinde çalıştığım yıllarda Londra’ya gittiğimde B.B.C Türkçe yayınlarında ‘ Geleneksel Türk Tiyatrosu ve Çağdaş İngiliz Tiyatrosu “ üzerine bir konuşma da yapmıştım.Her neyse.Gelelim Ecevit’in şiirine :
“Sıla derdine düşünce anlarsın /Yunanlıyla kardeş olduğunu /Bir Rum şarkısı duyunca /Gör gurbet elde İstanbul çocuğunu /Bu sudan bu tattandır/ İkimizde de günah/ Bütün içkiler gibi zararı kadar leziz /Bir iklimin meyvesinden/ Sızdırılmış bir içkidir kötülüklerimiz/ Aramızda bir mavi büyü bir sıcak deniz/Kıyılarında birbirinden güzel iki milletiz /Bizimle dirilecek bir gün/ Ege'nin altın çağı yanıp/ Yarının ateşinden eskinin ocağı/ Önce bir kahkaha çalınır kulağına/Sonra Rum şiveli Türkçeler/ O Boğaz'dan söz eder sen rakıyı hatırlarsın /Yunanlıyla kardeş olduğunu sıla derdine düşünce anlarsın.”
Yolculuk yaptığımız Aegean Paradise’da bir otelde bulunabilecek her türlü konfor var. Hatta ülkemizde açılması yasak olan Casino bile yer almakta. Las Vegas’ın ihtişamıyla,canlı oyun masaları,Poker masaları büyük ödüllü Jack Pot sistemiyle oyun tutkunlarının başını dönüyor.Gemi’de ETS Gemi Turlarının Müdürü Kadim Dostum Ahmet Yazıcı'nın tavassutuyla 1993 Eurovision yarışmasına katılan Yunanlı şarkıcı KAİTİ GARBİ ile ve müziğiyle tanıştım.
İzmir limanına vardığımızda gezi boyunca gezdiğimiz arkeolojik yerleri hatırladıkça bizim Efes ve Bergama aklıma geldi.Modern, laik ve güzel bir ülkeye sahip olduğumuzu iyi anlatmamız gerektiğine inandım.Ve Özbeklerde nasıl bir “At Bakanlığı” mevcutsa bizde de Deniz Bakanlığının neden kurulduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Yaz sıcağında ılık meltem rüzgarları eserken ben de şu satırları sana ithaf ediyorum :
“Mikonos ! Duygularım tatildeyken, Seni seçtim.Kulaklarımda ne güzel melodiler bıraktın.Ben de artık en güzel şarkıları söylemek istiyorum birkaç günlüğüne hasret kaldığım Ülkemin kıyılarında.Duygularım deniz oldu koylarında getir son sevgiliyi Beşiktaş’tan gençliğimi yaşamak istiyorum yeni baştan.”