SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

YOLLARIN YENGEÇLERİ..

Feci bir trafik kazasında ailesiyle birlikte yaşamını yitiren, parlak fikirli devlet adamlarımızdan Adnan Kahveci’nin ölümünden önce, bize anlattığı, önemli bir proje  vardı:

“Trafikteki çelişkileri kaynağında kurtaracağım” demişti.

Kahveci’nin üzerinde titizlikle çalıştığı:

“İDEAL TRAFİK PROJESİ NEYDİ?”

Trafik kazalarının oluş nedenlerini incelemeye alan, kendine özgü sezgi ve derin görüşüyle ipuçları araştıran, siyaset yaşamında bunu uğraş edinen değerli devlet adamı Adnan Kahveci, ne hazin ki, bir trafik faciasına kurban gitmişti. Acıları herkesin kalbine yer etmişti.

Trafik kurbanı Adnan Kahveci, genç kuşağın üzerinde en fazla dikkatleri toplayan “fikir dolu” bir yönetici tipiydi. Maliye Bakanı iken gazeteci ilişkileri düzeyinde, kendisine sorularım olurdu. Bir defasında:

“Trafik kazaları hep tırmanışta. Geriye saydığını görmek, neredeyse “loto” tahminini tutturmak gibi sürpriz bir olay sayılacak.” demiştim.

Günümüze dönersek, trafik kazalarının gene önü kesilemiyor. Kahveci’nin dün gibi aklımda takılı kalan, ideal trafik projesinin özel bölümünü dinlemiştim. Suçun ve suçlunun özetini şöyle yapmıştı:

“Direksiyon hakimiyetini kaybetmek..”

Adnan Kahveci, idealindeki trafiği düzenleyici ana fikrin sinyalini böyle vermişti. Açıklamasına göre, “direksiyon ahmaklarını” gözetim altında tutacaktı.

Rahmetli, tedbirli olmanın, herşeyden önce tedbirsiz olanlara dikkat etmekle mümkün olacağı görüşündeydi.

O günden bugüne çok mesafeler aşıldı. Dünya standartlarında en güzel yolları yaptık.. Trafik kazalarına verdiğimiz ölü ve yaralı sayısı rekor seviyelerin altına düşmedi. Üstelik şehir içinde takla atan yahut kaldırımlardan dükkanların içine düşen, masum yayaları ezen, tırpan gibi biçen araçlar, yeni “suç türleri” olarak ortaya çıktı.

Resmi makamların, suçun türüne bakarak açıkladıkları gerekçelerde hep şunlar yazılı:

“Kazalar  direksiyon hakimiyetini kaybetmekten ileri geliyor..”

Trafikte, günlük kazaların kaydı böyle geçiyor.

Artık, merhum Adnan Kahveci’nin direksiyondaki “önemli ve önemsiz” kişilikleri ayırt etmek üzere 24 yıl önce başlattığı çalışmaların önemi, günümüzün gerçekleriyle tıpatıp uyuşuyor. Kişilikteki davranış kusurları, direksiyon hatası haline dönüşüyor..

Viraja sert girip arabaya kıç attırma, caddelerin trafik yoğunluğunda araçların arasına kör dalışlar yapma, en usta şoför tavırlarına girme ve direksiyonda kendine hayran olma duygusuna kapılma hastalığı yaygınlaşıyor. Bunlar direksiyonda şov yapan, “kötü riskli” sürücülerdir.

Direksiyonu çarpık duygularla kullananların bir aslan kükreyişini andıran alışkanlıkları vardır. Trafik içinde başkalarını kural dışı davranışlara iterek gerginliğin nedeni olurlar.

Adnan Kahveci yaşasaydı, belki de, o zaman hazırladığı ideal trafik projesine göre, ilan edeceği direksiyon ahmaklarını, tiyatro sahnesinde “şov” yapmaya zorlayacaktı..

Direksiyonların çılgın insanlarına yakışan bir fıkra anlatalım:

“Yengeç’e niçin yan yan gidersin?” demişler. Cevap vermiş:

“Serde kabadayılık vardı ondan..”

<