Yolcu / İNSANIN DEĞERİ !..
Günümüzde tüketim ekonomisi insanın değerini sahip olduğu malvarlığıyla ,makam ve mevkisiyle ölçüyor! Bu ölçüyü kullanan televizyonlar,gazeteler ,dergiler, bulvarlardaki reklam panoları, duvarlardaki afişler, insanların zihinlerine baskı kurarak ''uygun fiyat ve taksitlerle'' ev, araba, beyaz ev eşyaları pazarlıyorlar...
Buna paralel silah ekonomisinin propaganda araçları , milletlerin değerini sahip oldukları silah yığınaklarıyla ölçüyor!..
Fotoşoplarla kusursuz resimler veren yalancı dünya güzelleri, kenar mahalle güzellerine saçlara okyanus kükremesi havası veren şampuanlara , rujlara ,rimellere sahip olmayı ''kısa yoldan sınıf atlama'' nın en ekonomik yolu olarak öneriyor!..
Plansız programsız , gerçek ihtiyaçlar saptanmaksızın ,bütçe kalemleri gözetilmeksizin gidilen pazar tezgahlarında tam bir tüketim boğuşması yaşanıyor!..
Bilinçaltını hedef tutan gizli,açık müdahale ile bu tür alışverişlerden aile ; ailede ana baba, çocuklar, varsa ailenin diğer büyükleri mutsuz ... Bu alışverişten patron, amir, usta ,çırak mutsuz... Bu paradoks sürekli yaşanıyor.
İnsanın değerini maddi servet ile ölçen bu paradigma ile toplumun manevi damarları tıkanmış durumda. İnsanlar acı çekiyor!
Çözüm insan fıtratına,dolayısıyla evrensel yasalara uygun yaşamakla; Yüce Yaratıcının emir ve yasaklarına uymakla mümkündür. Bunun için :
1-Kısıtlı bütçenin bir kısmı ,beslenme ve sağlık kalemlerine,
2-Bir kısmı,hayat boyu maddi manevi öğrenme kalemlerine,
3- Bir kısmı, aile bireylerinin ödüllendirilmesi kalemine,
4-Diğer bir kısmı da, yetime,yoksula,mağdura,yolcuya yapılacak hayır ve hasenat kalemine ayrılmalıdır.
Tıkalı manevi damarlar iyi liderlerin müdahalesiyle açılarak toplumun kalp krizleri önlenebilir.
Her zaman toplumun değişimi için yola çıkmış, alçak gönüllü ,çalışkan ,vicdanlı, dürüst insanlar vardır. Bunları dikkatle izleyin. Bunlar gerçek liderlerdir...Bunlar kendi seslerini bulmuşlardır, yürüyüşleriyle arkada kalan bizlerin seslerimizi bulabilmemiz için ilham vermektedirler.(*)
---------------------------------------------------------------------------------------------
(*) Bu yazıyı hazırlarken kısmen Stephan R.Covey'in 8.Alışkanlık kitabından yararlandım.