“ Yurtta sulh cihanda sulh “ darbe  girişiminin failleri , suç üstü yakalanınca  burnundan kıl aldırmayan  seçkin  Erdoğan muhalifleri, süt dökmüş kediye döndüler. Erdoğan cesur ve kararlı liderliğiyle ülkeyi  bu badireden kurtarmış,bunların  söyleyecek sözü kalmamıştı. Mecburen  Erdoğan’ın lider olarak  değerini  kabul etmek durumunda  kaldılar. 
 Batı’ da  hayal kırıklığı yaratmış bulunan  darbe girişiminin bir ucunun kendilerine dokunabileceğini anlamış bulunan  içimizdeki sözde aydın kesim, bir şey yapmış  görünmek  için   “ama”, “fakat”, “ancak”lı  geyiklere sarıldılar.
Bunlar  bugün   Erdoğan’ın liderliğini, halkın kahramanlığını  teslim ediyorlar , ancak   itirazlarını  “Cumhuriyet değerleri” , “ AB değerleri” gibi  ikiyüzlülüğe ,alçaklıklara paravana olmuş kavramlar  üzerinden sürdürmeye çalışıyor
Örneğin ,bu değerlerden   AB  değerleri  kavramının   Suriye ,  Gazze  soykırımı  karşısında  bir karşılığı yok. AB  Türkiye’deki son darbe girişiminin  akamete uğramasının hayal kırıklığı ve şaşkınlığı içinde. Bunlar  darbe girişiminin engellenmesine   sevinecekleri  yerde  Erdoğan’ın ortadan kaldırılamadığına üzülüyorlar . 
Sözde aydınlarımız geçen güne kadar  ülkenin elini kolunu bağlamış  içi boşaltılmış değerleri ileri sürerek  Erdoğan'a  karşı hakarete, tehdite varan  şiddetle sürdürmüştüler. Bu  aymazlık ve gaflet bugün de hararetini biraz düşürmüş olsa da sürüyor.  
Evrensel gerçeğin sistemi , hayatın gerçeğine aykırı   sistemleri yerle bir ediyor. Batılılaşma akımına kapılmış Cumhuriyet seçkinleri  halkımıza , halkımızın değerlerine hep yabancıydılar .Oysa uzak kaldıkları değerler bu toprakların gerçek zenginlikleriydi .  İmparatorluğun  mirası üzerine kurulan  medeniyetin topyekûn reddi  günümüzdeki huzursuzluklar sebebi oldu.
 Üstün bir medeniyet  ancak sağlam kökler üzerinde yükselebilirdi. İmparatorluk,kesintisiz altıyüz yıl  farklı din,kültürdeki milletleri barış içinde bir arada yaşatmayı başarmıştı.
Erdoğan liderliğindeki hareket bu köklerin farkına vardı ve yeni medeniyetin inşasına girişti. 
Erdoğan,  dünyadan  elini eteğini çekmiş bir Cumhuriyet yerine , zalime zulüme dur diyecek güçlü bir Cumhuriyetin kurulabileceğini söyledi. 
Erdoğan,  yolun taşlı , çakıllı bozuk, haramilerle dolu olduğunu bilerek ve kefenini giyerek yola çıkmıştı.  Kararlılığını “ ölmek var dönmek yok!” olarak ilan etmişti. 
Bugün Erdoğan devletin yeniden yapılandırılması için cesur , kararlı liderliğini sürdürüyor. Halk onun başlattığı hareketin “ölümüne!” arkasında. 
Bir slogandan ileriye gitmeyen AB değerleri, Cumhuriyet değerleri gibi kavramların içini  Erdoğan  kaynağını İslam medeniyetinden alan vicdani değerlerle  doldurmaya çalışıyor.  
Evrensel vicdan Türkiye'de  ete kemiğe bürünmüş  durumdadır.
Dünyayı kurtaracak olan da  budur.