RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Yerini bilmek

Hayatımda iyi bir gözlemciyim. Olup biten şeyleri görürüm. Kendi çevremde olup bitenleri izlerim. Bana adeta davetiye çıkarır her olup biten. Aynı şeyler başkalarının da çevresinde olup biter ama onarın dikkatini çekmeyen şeyler benim dikkatimi çeker. Bazan kendime kızarım, her şeyi görmek, her şeyi duymak zorunda mısın derim ama görürüm ve duyarım. Biraz Mehmet Akif miyim ne?

‘Adam aldırma geç git diyemem,
Aldırırım Hakkı tutup kaldırırım’

Xxxx

Kader açısından bakılarak insanların zulmetmesini mazur görmek vicdanın tükendiği noktadır. Kader adalet eder, ama kaderin o adaleti ile birlikte insanın zulmü de gerçekleşir. Zalim olmak hiçbir şekilde mazur görülemez.
Bir Müslümanın başına bir hal geldiğinde ‘iyi oldu, zaten hak etmişti, o da çok ileri gitmişti’ kabilinden sözler söylemek merhamet damlasının tükendiğinin, nasipsiz olunduğunun ifadesidir. Çok geçmez, devir döner, bu defa kaderin adaleti senin için bir başka zalimin eliyle gerçekleşir. Kınadığın hali yaşamadan ölmeyeceğini de bilmelisin.

Xxxx

Rejime savaş açanların, her adımda rejime zarar vermek isteyenlerin, devletin para kazanan iktisadi kuruluşlarının, işletmelerinin hizmetlerinden kaçak, biletsiz, ücretsiz yararlanmayı dine hizmet addedenlerin, sonra nasıl da değişmemiş, ilkeleri yerli yerindeki rejimin sahipleri olduklarını ve rejim adına inananlara, Müslümanlara nasıl da zulmettiklerini esefle izlemişizdir.
Bu zulme katılanların, taraf olanların nasıl da devlet ve rejim kasasından ödüllendirildiklerini de iğrenerek izlemişizdir. Sus-pus olanların da zarar görmekten kurtulduklarını da, zarar görmemek için her kesin üç maymun olduklarını, dilsiz şeytan olduklarını kahrolarak ama yine de onları anlayarak seyretmişizdir. Viran olmasın hanede evladı iyal vardı ve onlara ekmek götürmek için dilsiz şeytan olmaktan başka yol bırakılmamıştı. Ya işte bir zamanlar böyleydi.

Xxxx

Şimdi Allah’a şükür, vefat eden annesinin ardından Tebareke suresini camide alenen okuyan, onu hoparlörle dışarıya duyuran yöneticilerimiz var. Köprü, yol, akıllı bina yaparak ülkemizi çağdaşlaştıran yöneticilerimiz var.
Dizi yamalı, çorabı delik Müslümanlar yok artık. Açlıktan ağzı kokan Müslüman da yok. Açlıktan bayılan da. Şimdi lüks ve debdebe içinde geğirerek Elhamdülillah  diyen Müslümanlarımız var. Otomobilin en pahalısına, evlerin en akıllısına sahip Müslümanlar. Servet, zenginlik, suni güzellik elde eden Müslüman hanımlarımız feminist söylemler ile hayatını yalnız yaşayıp, hayatın tadını tadıyor, imtihanda olduğunun şuuruyla. Daha ne olsun? Bütün bunlar Müslüman bir cenahın iktidara gelmesiyle mümkün oldu. Allah o yöneticilerimize  uzun ömürler ve nimeti bol iktidarlar nasip etsin.

Xxxx

İsraf oluyormuş, çalıp-çırpma iddiaları varmış. Lüks ve debdebe içinde yaşanıyormuş. Olacak efendim. Hayat bu. Yokluk da var, varlık da. Yokluk da imtihan, varlık da.
Güzel işler hayatı kolaylaştırıyor, ülkenin tarihi eserleri acarlaştırılıyor. Tarihi eserlerin  sahibi var. Eli kalem tutan, ağzı laf yapan her Müslüman bir şekilde maaşlandırılıyor. Eleştirmek yerine, işin bir ucundan tutmak gerek.
‘Adam aldırma geç git diyemem, aldırırım
Hakkı tutar kaldırırım’ diyorsanız eh o da bir tercih. Ama unutmamak gerek her tercihin bir getirisi, bir ödentisi, faturası vardır.

Xxxx

Herkes yerini bilmeli. Zulmeden zulmettiğini, hizmet eden hizmet ettiğini, taraf olan neye taraf olduğunu, sus-pus olan nelere sus-pus olduğunu, ama viran olmasın sıladaki evladü iyali de mağdur etmemek gerektiğini unutmadan, dilsiz şeytan olmanın da vebalini unutmadan herkes bulunduğu yeri bilip, mütemadi istiğfar etmekte büyük yarar var.
Allah’ım sen beni, anamı, babamı, Ümmeti Muhammed’i affeyle. İnsanlara merhamet eyle. Sen Rahman ve Rahimsin.

<