YALANA ÇÖZÜM..
Toplumların çürük, sağlıksız yapısını nasıl ve ne şekilde onarılacağını bilmeyen yeni bir kuşağın sorunlarıyla baş başayız.. Gerçekten de bir çok toplumsal kusurları çoğalta çoğalta yaşayıp gidiyoruz. İki aklın içinde bocalayan tip tip insanlarla karşılaşıyoruz. Kişileri öfkeli ve huzursuz kılan yıpratıcı bu durum sinirsel hastalıklara da yol açıyor. Bu dertlerin üzerine yapışmış olan günlük sıkıntılar, haliyle bunalımlara çağrı yapıyor. Üstelik koronavirüsün etkileşim alanı yaygınlaştıkça korkunun ayak sesleri hiç dinmiyor. Sağlık Bakanlığının bu konularda durum tespitine dair yayınladığı raporlara bile güven duyulmuyor. Bencil ve kuşkulu yanlarımız sürekli kabarık..
Çevresel yaşamda bu gibi sıkıntılı anlarda insanlar birbirlerinin ortak sıkıntılarını dağıtacak telkinleri vermeye çalışmalıdır.
Korkular, benzer olaylarla ilişkili olabileceği gibi geleceğimizi de aynı şekilde tutsak edecektir.
Korku yönteminin ana fikrini böyle kabullenirsek endişelerimizi uzağa taşımış bulunuruz.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, insanların “akıllarını başlarına toplamalarının” geldiğini göstermiştir. Güzel ama, akıl başa tekrardan nasıl yerleştirilir?
Gerçekçi deneyimlerin bu yüzüne bakarsak, bencil duygularımıza daha çok saplantılı olduğumuz anlaşılır.
Beyinden geçen pek çok şeylere yasaklar koyarak çıkarlarımızı baskılayıp, sır saydığımız bilgileri kendimize saklıyoruz. Bunların birikimi insanları “kafa hamallığına” zorluyor.
Kafa hamallığı, modern dünyanın da başlıca sorunu.. Aynen mideyi tıka-basa doldurmaya benziyor.. Gelecek günlerini hangi sağlam kafayla planlayacağına egemen olamayan insanları ancak, bu tarife sığdırabiliriz.
Bırakalım herşeyi başkaları mı düşünsün?. Öğrendiklerimizi, tecrübelerimizi, öğrenmeye muhtaç insanlara kullandırırsak yaşadığımız çevreyi alt seviyeden korumuş oluruz.
Pandemi ve maske konularındaki beceri hatalarımızı, bu anlayış içinde düşünmenin başka çıkar yolu yoktur.
YALAN ÇÖZÜM..
Adamın biri hızla karakoldan içeri girerek müdürle görüşmek istediğini söyler. Telaşlı adamı, müdürün karşısına çıkarırlar.
Adam:
“Müdür bey, der, Yalan söyleyenleri tesbit eden bir makine icat ettim. İsterseniz, sabıkaları bununla konuşturursunuz..”
Müdür beklemediği böyle bir açıklama karşısında biraz düşündükten sonra adama döner:
“O da bir şey mi efendi, der. Öyle bir makine ile evli bulunduğumu sana açıklamak isterim..”