KENAN SÖNMEZLER

KENAN SÖNMEZLER

YALAN SÖYLEMEYİ BİLE ÖZLEMİŞİM!

Yaşlılığımı rakı masasından kalkış zamanım ve şeklimle orantılıyorum. Uzun oturmuş çok demlenmiş ve sallanmayarak kalkmışsam, genç sayılırım. Tersi olursa yandı gülüm keten helva…
Acısı ile tatlısı ile bir Bayram’ı daha geride bıraktık. Bayrama rakı muhabbetleriyle girmiştik, tadı damakta kalmış olmalı ki muhabbeti uzatmam istendi.
Kırar mıyım? Asla…
Yine politikayı bizim anlı şanlı siyaset bilmezlere bırakıp akşamcı arkadaşlarla anılarımızı fıkralarımızı sıralayalım…
Bizim müzmin akşamcılardan ikisi yıllar önce bir akşam meyhaneye gecikti. Birisi ötekine şöyle anlatıyordu: “Ben böyle hergele görmedim. Tam buraya gelirken karısı telefon açtı. Ne olduğunu duyamadım ama, uzun uzun konuştu. Bizimki (mümkün değil) dedi. Kadıncağız yine dakikalarca anlattı. Bizimki yine (mümkün değil) dedi. O kadar duyuluyordu artık, kadıncağız bağırmaya başladı. Bu yine (mümkün değil) diye kısa kesti. Sonra da kalkıp geldik.”
“Yolda sordum: karın ne söylüyordu? Diye… Anlattı:”
“Bir ay önce eve kalabalık misafir çağırdık. Sofrada bekliyoruz. Unutma! Çabuk gel!..”
Son zamanlarda bile zaman zaman da olsa arkadaşlarla meyhaneye gideceğim tuttuğunda önce eve uğrarım. Rahat hatta hırpani giyinir o şekilde giderim.
On yıl önceydi gideceğime söz verdiğim bir akşam, yine eve uğradım. Baktım ki habersiz misafirler var . Ne yapacağım? Söz verdim bir kere gitmem gerek.  “Meyhaneye sözüm var” da diyemem. Yalan söyledim: “Bugün uçakla Hollandalı bir grup gazeteci geldi onlarla yemeğe gideceğiz” dedim. Aynı yalanı karıma da söyledim.
Nasıl inandıracağım? Şık giyinerek… Yepyeni takım elbisemi giydim. Yüksek yakalı gömlek, uygun kravat deve tüyü palto, yeni ayakkabılarım…
Bu kıyafetle evimdeki misafirlere veda ettim. Çok ayıp biliyorum ama doğru söylediğime inandılar.
Asıl kıyamet ben bu kıyafetle meyhaneden içeri girince koptu. Piyango çıkmadan parti kurmaya kadar yakıştırdılar.
Ancak o günden beri: “Misafir vardı gelemedim” diyenlere verilecek akıl hazır: “Takım elbiselerini çekseydin ya lan.”
İşte böyle! Kimse küçümsemeye kalkmasın! Baştan söyledim on yıl önceydi diye... Zaman aşımı var değil mi ya?
Ahhh ne günlermiş, yalan söylemeyi bile özler olduk yahu…
Neler oldu neler? Dünya değişti… Şimdi ayarsız içen bu hergeleleri kim uyarıyor sanıyorsunuz?
Tabi ki ben…
Haftaya görüşmek dileği ile efendim…

 

<