Üstünsünüz!
Hakikat medeniyetinin mensupları diğer bütün medeniyetlerden üstün niteliklere sahiptir. Aptalca yarıştırıldığın Batı medeniyetinden de Çin, Japon, Hind medeniyetlerinden de üstün bir yanımız var. Kucaklayıcı bizim medeniyetimiz. Öteki medeniyetlerin hepsi iticidir, inciticidir. Bir tek bizim medeniyetimiz kucaklayıcıdır. Müslüman oldu mu, mü’min oldu mu birisi hangi ırktan, hangi renkten olursa olsun o artık senin kardeşindir. Mü’minler ancak kardeştir. Başka hiçbir medeniyette böyle bir üstünlük yok. O halde beyni yıkanmış, Batı hayranı, batı kölesi, batı meftunu aydınım artık kendine gelebilirsin. Karşısında ezildiğin Batıdan çok daha üstünsün.
Xxxx
Medeniyetler, her biri kendi içinde değerlidir, Her birinin nizamı var. Dengesi var. Aptalca olan bir medeniyetin mensuplarını başka medeniyetlerin mensuplarıyla kıyaslamak ve yarıştırmaktır. İyi niyetle yapılabilecek bir aptallık değildir. Zaten batı da iyi niyetle yarışmıyor Müslümanlarla. Kuralını kendi koyduğu bir yarışa mecbur ediyor İslam dünyasını. Yetmiyor, hakemliğini de kendisi yapıyor. Sadece Müslümanlara karşı yapmıyor bunu. Hind, Japon, Çin medeniyeti mensuplarına da aynı muameleyi uyguluyor. Sebep şu: Kuralını koyduğu yarışın hakemi de kendi olunca yenemeyeceği rakip kalmıyor. Yendiklerini önce derin bir aşağılık duygusuyla donatıyor sonra kendi üstünlüğünü ortaya koyarak, yendiği rakibinin hayranlığını üretiyor.
Xxxx
Kişi aşağılık duygusuyla tanıştı mı ardından hayranlık, takdir, perestij, tapınma, putlaştırma birbiri peşi sıra gelir. Batı hep böyle yapıyor. Önce kendi medeniyetinden olmayan insanları alet yapma da üstünlüğünü öne çıkararak hayran ediyor. Sonra da o hayran kitleye ürettiği aleti satıyor. Adama hayransın ya, her bir şeyinde keramet var diye inanmışsın. Ne üretse alıyorsun. Sen de o üstün sandığın kişi gibi olmaya çalışıyorsun. Olamazsın. Sen o dünyaya ait değilsin.
Zaten Hakikat medeniyetinden başka hepsinde aynı katılık var. Kimseyi dışarıdan içeriye alıp kabul etmezler. Dinini, ahlakını bırakıp onlarla aynı dine ve ahlaka mensup olsan, onlardan daha ileri derecelerde o din ve ahlakı yaşasan bile seni asla kendileriyle eşit saymazlar.
O halde üstünlüğünü fark et. Bizim medeniyetimiz diğer medeniyetlerden üstündür. Kavrayıcılığıyla, kuşatıcılığıyla, benimsemesiyle, aynılaştırmasıyla bizim medeniyetimiz, hakikat medeniyeti hepsinden üstündür.
Xxxx
İslam Medeniyeti demektense Hakikat Medeniyeti demeyi seviyorum. Ben her meselenin başına İslam kelimesini koymayı da koyanları da sevmiyorum. İslam’da ahlak yerine Ahlak demeyi tercih ederim. Başka ahlak yok ki zaten. Güzellik Felsefesi derken de İslam’da estetik demem. Güzellik felsefesi, düşüncesi demeyi tercih ederim. Çünki dünyada başka güzellik anlayışı yoktur.
Xxxx
Ülkenin yetkili, söz sahibi olsam İslam kelimesini söylemeyi yasaklarım. İslam diye diye milleti İslam’dan nefret ettirdiler. Atatürk diyenler de öyle yaptı. Bir şeyi sık sık, yerli-yersiz söylerseniz onu sevdiremezsiniz, aksine nefret ettirirsiniz.
Şunu bilmek gerek. Hakikat medeniyetinin mensupları başka hiçbir medeniyetin mensubuyla yarışmak zorunda değildir. Onlar alet yapmada, iş üretmede, mistik düşüncede, gelenekselde kendilerine gerekli olduğu kadar üzsündürler. Ama benim medeniyetimin umdeleri onların hiç birinde yoktur. Hiç biri Allah’ın adını yüceltmek gibi bir hakikate dayanmaz. Hiç birinin adaleti yer yüzünde yaymak gibi bir ilkeleri de yok. Bu yüzden ey Müslüman, ey İslam alemi, ey hakikat medeniyeti mensubu göğsünü germelisin. Sen şereflisin. Hepsinden şerefli.
Xxxx
İki temel hedef gibi uygulamanla da diğer bütün medeniyetlerden üstünsün. Sen kucaklayıcısın, kavrayıcı ve benimseyicisin. Tevhid cümlesini söyleyen, şahadet kelimesini söyleyen o andan itibaren seninle eşit olur. Ötekiler ise asla kimseyi kendilerinden saymazlar.
xxxx
Sen adalet yayarken onlar sömürür. Tüm servetleri çalma-çırpma-gasp neticesidir. Senden üstün nesi var onların Allah aşkına kendine gel.