İSKENDER ÖZSOY

İSKENDER ÖZSOY

ÜSTÜ KALSIN

ÜSTÜ KALSIN / Karakaldırım'ın Yüzakı

Çanakkale ve ilçelerinin ilk günlük gazetesi Yeni Gelibolu’yu 57 yıl kurşun harfleri tek tek elle dizerek yayınlayan 64 yıllık gazeteci Süleyman Tokgöz vefat etti.

Gazete hazırlama ve basma teknolojisindeki değişime karşın gazetesini 27 Ağustos 1951 tarihinden itibaren Türkiye’de tek olan Alman malı Heidelberg marka makinede elle basarak çıkaran Tokgöz 89 yaşındaydı.
Yeni Gelibolu’yu kapatınca sadece adına çok büyük paralar teklif eden meslektaşlarını kibarca,  Çanakkale ve Sarıkamış gazisi babası fırıncı Salih Tokgöz’ün devletin bağlayacağı emekli maaşını reddetmesi gibi, “O paraya ihtiyacım yok. Emekli maaşım bana yetiyor.” diye geri çeviren Tokgöz gazeteciliğin yanı sıra ilçeye sosyal alanda da hizmet etti.
Çanakkale ve Gelibolu’nun “Anıt gazeteci”si Tokgöz  hep Gelibolu halkının istekleriyle yakında ilgilendi, onların sesi oldu 57 yıl. 
Gazetesinin birinci sayfasına “Gelibolu’ya hizmet ibadettir” diye yazan Tokgöz babasının anısına hürmeten gazetesini bastığı matbaaya Fırıncıoğlu Matbaası adını verdi. 
İşte Yeni Gelibolu gazetesi, Gelibolu’nun Musevi Mahallesi Karakaldırım’daki (Miralay Şefik Aker Caddesi) o matbaada doğdu.
57 yıl kim bilir kaç milyon harfi satır satır sol elinde tuttuğu kumpasa dizerek gazetesini yayınlayan Tokgöz haber ve makalelerinde kimseye “kumpas” kurmadığı için “anıt gazeteci” oldu.
“Gazetecinin vicdanı rahat olmalı. Ben ne parayı sevdim, ne de para beni.” diyen Tokgöz, 2006 yılında İstanbul Gazeteciler Derneği’nin mesleğe en az 50 yıl hizmet eden gazetecilere verdiği Babıâli’de Altın Yıl ödülünü aldı.
Süleyman Tokgöz gazeteyi kapatınca baskı makinesiyle kâğıt kesmede kullanılan giyotini ve diğer alet edevatı 2010 yılında Rahmi M. Koç Müzesi’ne bağışlamıştı.
Ne zaman Gelibolu’ya gitsem rahmetli Süleyman Ağabey’le buluşurduk.
Önce matbaada sohbet eder, sonra dışarı çıkar, gezerdik. 
İş önlüğünün bir cebinde şekerler, bir cebinde kağıt kalem vardı daima.
Kimi görse selamlaşır, esnafın ve vatandaşın şikayetlerini dinler, küçücük kurşun kalemiyle küçük küçük kağıtlara notlar alırdı.
O notlar birikir daha sonra çarşamba günleri öğleden sonra çıkardığı Yeni Gelibolu’ya haber olurdu.
Elle dizdiği ve elle çevirerek çalıştırdığı makinede bastığı gazeteleri sıcağı sıcağına dağıtan Süleyman Tokgöz, ertesi gün de nerede Gelibolulu varsa onlara gazetelerini PTT vasıtasıyla gönderirdi.
Çok üzgünüm.
Bir meslek büyüğüm, bir ağabeyim, hatta arkadaşım vefat ettiği için çok, ama çok üzgünüm.
Süleyman Tokgöz’e Allah’tan rahmet, eşi Aysel Tokgöz’le çocukları Vejdi ve Ayşe’ye baş sağlığı diliyorum.
O, “KURŞUN HARFLERİN EFENDİSİ”ydi…

<