İBRAHİM GÜLEÇ

İBRAHİM GÜLEÇ

TİLKİYE CEZA VERMİŞ

Hoca bir Ramazan' da gezermiş vaaz için 
Fikri beyanda olup böyle sağlarmış geçim 
Hangi köye uğrasa derler Hocamız vardır 
Hoca böyle müşkülle karşılaşmaz yıllardır 
Bazen aç, sefil kalır, yatacak yer bulamaz 
Bir Allah kulu çıkıp Hoca'ya buyur olmaz 
Hoca bin pişman olur köyden ayrıldığına 
Bazen ise söylenir kör kader derler buna 
Köyüne dönmek için geriye atar adım 
Bunca yıllık Hoca'yım böyle sefil olmadım 
Hoca geri dönerken bir köye yolu düşer 
Bir teklif de buraya etsem mi acaba der 
Hoca köye girince kalabalığa rastlar 
Kalabalık önünde bağlı bir tilki yatar 
Herkes panik içinde Hoca'yı alır merak 
Sebebini öğrenir birisine sorarak 
Gördüğün bu tilki der bize çok zarar açtı 
Horoz, tavuk, ne bulsa kümesten aldı kaçtı 
Şimdi ise biz bunu tuzakla yakaladık 
İşkence ölümüne bir fikir bulamadık.
Hoca, durun beyler der, siz onu bana verin 
Vereceğim cezayı sizler ibretle görün 
Haydi derler Hoca'ya göster marifetini 
Birden anlayamazlar Hoca'nın niyetini 
Cübbesini soyunur hemen tilkiye sarar 
Kavuktaki sarığı çözer boynuna bağlar 
Salıverir tilkiyi hayvan kaçar kurtulur 
Çıkışırlar Hoca'ya böyle ceza mı olur 
Olur beyler olur der, hem de bal gibi olur 
Hangi köye uğrasa kabul olmaz kovulur 
O sarıkla cübbenin vardır bir kerameti 
Ben der köy köy dolaştım kimse kabul etmedi.

 

<