CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

TAŞGETİREN KİMDİR?

Taşgetiren’i şahsen tanımam.  

Gazetecidir. Birkaç makalesini okumuşluğum,birkaç kere açık oturumlarda dinlemişliğim vardır.

Ağır adamdır ve mırıldanarak  ve  insanı  sıkarak konuşur.

Gazetecilikten başka bir işi var mıdır, bilmiyorum.  Beni de ilgilendirmez.

Benim bildiğim herkes kadardır. Saçı dökülmüştür. Sakalı vardır.

Gözlüğü yoktur. 

Biyografisini okudum. Üsküdarlı değildir.

***

Benim kim olduğumu ise  az çok herkes bilir.

Önce bir adamım. Emekliyim.  Bir aşağı bir yukarı gider gelirim.  

Ve her zaman Üsküdar rıhtımından  Mihrimah Sultan  Camii  önündeki kaldırıma geçerim.

Üsküdar’da yaşar, Üsküdarlı gibi efendi olmaya çalışırım.

Hikmet-i Huda , karşıdan karşıya geçerken  her zaman yol arabayla ve yaya ile   tıklım tıklım doludur.  

Ve burada bu camii önünde yayalar ve araçlar kalabalıkta  birbirlerine karşı  anlayışlı ve efendidirler.

 Araçlar yayalara asla korna çalmazlar. Sürücüler bağırmaz,yayalara el kol hareketi yapmazlar.

Gerçek  Üsküdarlıyı burada  test etmek mümkündür.

***

İşte beni ünlü yazar  Taşgetiren’ le karşı karşıya getiren  bu camii önüdür.

Günlerden bir gün ,bir akşam vakti, Üsküdar rıhtımından karşı kaldırıma geçerken ( yollar gene arabalarla yayalarla tıklım tıklım)  birden  siyah bir Mersedes’in önünde buldum kendimi . Ve birden siyah Mersedesin sürücü koltuğunda  siyah takım elbisesi, siyah kravatıyla sayın Taşgetiren’i  ve yanında  siyah çarşaflı hanımları  gördüm. 

Tam bana  yol verme nezaketinde bulunduğu için  elimle reverans  yapıp teşekkür edecektim ki,  Bay Taşgetiren, eliyle koluyla, öfkeyle bana karşı  hareket yaptığını gördüm. 

Beklemediğim bu hareket karşısında ani bir reveransla  ; “ Hadi be oradan !” deyiverdim.  

Mihrimah Sultan Camii önünde rastlamıştım Taşgetiren’e…

Bu aralar gene bir şeyler mırıldanıyor . Diyeceğim ünlü gazeteciyle ilgili tanışıklığım  bundan ibarettir…  

<