ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

SKIRTEL'in EMEGİNE YAZIK OLDU

Bursa deplasmanları her zaman zordur. Puan cetvelinde üsttede olsalar altta da olsalar bu klasik hiç değişmez. Yine öyleydi karşılaşma öncesi atmosfer. Bursa her zamanki gibi zor bir deplasmandı. Üstüne Bursaspor’un seyirciside muhteşem olunca, mücadelede adrenalin seviyesinin yüksek olacağı dakikalar öncesinden belliydi. 

Samet hoca elinde genç kadrosuyla, zor geçsede günleri harika işler yapıyor bence. Kalecisi 22 yaşında, yedeği 23 yaşında. Santraforu 25 yaşında, keza beraberlik golünü atan Aytaç öyle. Daha ne demek gerekir Samet hoca için. Cesaret abidesi tek kelimeyle. Helal olsun ona. Son anda Lima bir iki karış aşağıya vursa, 3 puanı alıp gideceklerdi. Hocaya da takıma da sabretmeli tüm Bursa şehri.

Fenerbahçe ilk yarıda kımıldadı biraz. O da ancak son yarım saat sürdü. İyi oynadılar. Eski oyunlara göre 1-2 level farklıydılar. Soldado muhteşem bir gol attı. Onun klasına yakıştı. Kendisini daha önce oynatmayanları, oynamasına engel olanları ve UEFA listesi dışında bırakanları utandırdı. Onlara sağlam bir tokat attı. Bir de Skirtel vardı ilk yarıdaki kımıldayan takımın içinde. Martin’in kafasını patlattılar ama yüreğini kıramadılar. Yıllar öncesinin Bülent Korkmaz’ı vardı sanki sahada. Bülent hoca da UEFA finalinde omzu çıktığı halde sahada takımı adına savaşmaya devam etmişti o dönemde. Martin son dakikada gelen golle yıkılsa da alkışları hak etti. Volkan büyüklüğünü göstermeli ve takımın kaptanları Skirtel ve Soldado olmalı bundan sonra. Fazlasıyla hak ettiler çünkü.

BU BİLDİĞİMİZ ERSUN YANAL DEĞİL!

Belki Ersun hocaya kızmak için çok erken ama Erzurum ve Bursa maçlarındaki puan kayıpları Yanal’ın hanesine yazılmalı kanımca. Erzurum’a karşı 88’de oyuna Reyes’i alıp skoru korumaya çalışan Ersun hoca aynı hatayı yine yaptı maalesef. Belli ki takım yorulmuş Ümraniye karşılaşmasında. Kesinlikle hiçbir teknik adam takımına, “Skoru koruyun, defansa çekilin” demez ancak Samet hoca iki oyuncu hamlesiyle oyunu Fenerbahçe sahasına yıkarken Ersun hocanın kenarda bu soruna çözüm bulamaması anlaşılır gibi değildi doğrusu. 

Takımın psikolojik olarak skoru koruma iç güdüsünün olması ve illa da 3 puan alabilmek için aşırı defansif pozisyona girmesi çokda tahmin edilemeyecek bir durum olmasa gerek. Bursaspor bu kadar baskılı oynarken Fenerbahçe’nin sahada Soldado-Valbuena-Ayew üçlüsüyle oyuna devam etmesi aşırı lüksdü. Benim ölçülerimde Soldado-Frey değişkliği hatalıydı. Eğer gol atamıyorsanız, gol atmaya gücü kendinizde bulamıyorsanız, savunma yapmakta maharettir elbette. Lakin Ersun hoca orta sahasını beşleyebilir, Ayew’i ileride forvet olarak görevlendirebilirdi. İkinci bölgeyi kalabalıklaştırmak adına Frey’in yerine müsabakaya Roman’ı, Ferdi’yi alabilir, Isla’yı orta sahaya monte edip Şener’i sağbekde görevlendirebilirdi ama hoca da milyonlar gibi sadece kenardan izledi oyunun gidişatını.

Fenerbahçe’nin ilk yarıdaki görüntüsü ilerki haftalar adına ümit verici, lakin ikinci devre oynanan oyunsa tam anlamıyla dehşet ötesiydi. Bu takımın en az 3-4 transfere ihtiyacı var. Yok olmayacak diyorlarsa eğer, sezon bitine kadar yürekleri ağızlarında olacaktır her Fenerbahçe’linin. 

<