Sığmayız dünyaya
Sığmak ne güzel bir kelime. Bazan bir cüsseden söz ederiz bazan müşahhas, somut bir var olandan. Deyimlerimizde, atasözlerimizde, şiirlerimizde, şarkılarımızda sığmak kelimesi çokça kullanılır. İçim içime sığmıyor demişiz. Bir yetim hiçbir yere sığmaz demişiz. Dul kadın hiçbir yere sığmaz demişiz. Dünyaya sığmadığımız zamanlarımız olmuştur. Kaçıp kurtulmak isteği ile bir yerlere sığamamak nasıl akrabadır. Derdi olan hiçbir yere sığmaz. Bir yerlere kaçıp giderek o derdinden kurtulacağını sanır, aldanır. Omuzlar üzerinde dururken o baş, nereye gidilirse gidilsin dert yine seninle beraber olacaktır. Aslında her şey başın içindeki beyinde var olur ve yok olur. Yaratılanlar arzda, semada değil, beyinde yaratılır.
Xxxx
Kimi zaman acıdan sığmaz insan dünyaya, kimi zaman sevinçten, meserretten. Ama sevinç çok sürmez. Hatırlanma süresi de çok kısadır. Hüzünden, elemden, kederden, acıdan bir yerde duramaz olduğunuzda, vücudunuzun bir ucunda bir ağrı varsa ve siz kıvranıyorsanız bir yerlere sığmazsınız. Her yer, her hacim size dar gelir. Bu anların üstelik kalıcı bir ağırlığı da vardır. Aradan yıllar geçtikten sonra bile, bir vesileyle hatırladığınızda o anları, tekrar aynı duyguları, şimdiymiş gibi yaşarsınız.
Utanma duygusunu yaşadığınız anları hatırlayınız. Şimdi bile yanaklarınız kızaracak, avuç içleriniz terleyecektir. Yer yarılsa da yerin altına girsem düşüncesi beyninizden gelip geçecektir. Böyle anları olan insanlara hayranım. En acıdığım insan da ‘Hayatım da hiç keşkem yok’ diyenlerdir.
Xxxx
Manevi acılar, maddi acılardan daha kalıcıdır. Bedene ait acılar tedavi elidiğinde, bir izi kalsa bile acısı, agrısı, sızısı geçip gidiyor ve bir daha o ızdırabı yaşamıyor insan. Fakat manevi acılar, utanç verici acılar hem tedavi edilemiyor ilaçla, hem de sürüp gidiyor hatırlandıkça. Zamanla tedavi edildiğine inanır insanlar. Böyle teselli oluyoruz. Ama utanç veren anlar asla ve asla tedavi edilip yok edilemiyor.
Xxxx
Bir ihtimal olduğunda hep şunu demişimdir kendime ve muhatabıma. Hayatımın sonundayım. Bir yanlış yaparsam, o yanlışı giderecek kadar zamanım yok. Ama yine de kader yaşanacaksa yaşanıyor. Yanlışa düşmemek itiyadıma rağmen yanlışı bata çıka yaşıyorum. Kalp kırmak, gönül yıkmak, başkalarını yok saymak ne yazık ki kaçmak istediğimiz halde kaçamadığımız yanlışlarımız.
Xxxx
Bazan bir dünya makamını işgal ettiriyor kader birilerine. O adam, o kişi bu ben olduğum gibi milyonlarca daha başkaları da olabilir diye düşünmüyor. En değerli, en layık kendisi olduğu için o makamda olduğunu sanıyor. Aldanıyor. Sadece o makamda imtihan oluyor. İnanır mısınız? Nice dostlarımı, arkadaşlarımı, sevdiklerimi, tanıdıklarımı izledim ibretle. Kimi makamla, kimi servetle, kimi itibar ve nüfuzla, kimi eğitim derecesiyle, kimi özel yetenekleriyle imtihan oldular. Hiç biri imtihanda olduğunu fark etmedi. Hepsi de kaybettiler.
Xxxx
Hatırat yazmıyorum. Onun için isim isim anlatmıyorum onları. Hem kendilerini dev aynasında gördüler, hem başkalarının da öyle görmesini istediler. Bana da hep bozuldular. Küçük hesaplarla kimileri beni engellemeye, kimileri yok saymaya, kimileri de cezalandırmaya kalkıştı. Hep içinde acısı bol tebessümlerim oldu. Zaman oldu o arkadaşlarım bulundukları durumları kaybettiler, işsiz kaldılar, şöhretsiz, nüfuzsuz kaldılar. Hatta rezalet içine düşenler oldu. Ben hep yerimdeydim. Onların çoğu utana sıkıla bana selam vermek durumunda kaldılar.
Bir şeye talip olmayanın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan dünyanın daima en zengin insanıdır.