RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Sanat ve siyasetten portreler


Evet, bir kitabın ayak sesleri bunlar. Akıl Fikir Yayınevi yazın alanının her türünde eserler yayınlamayı sürdürüyor. Şair Ayhan İnal’in birebir tanıştığı, edebiyat mahfelerinde bir arada bulunduğu çok önemli isimler. Hamdullah Suphi Tanrıöver, Behçet Kemal Çağlar, Ahmet Muhip Dıranas, Nurullah Ataç ve daha bir yığın edebiyat dünyasından, sanat aleminden simalar. İki de siyasetçi var. Alparslan Türkeş ve Osman Bölükbaşı.

Xxxx

Yayınevi kitabın adını ne koyar bilemem. Ticari bir isim bulurlarsa bu en tabi haklarıdır. Ama Akıl Fikir Yayınları para kazanmak için kurulmadı. Öyle bir maksatları yok. Öyle olsaydı benim satmayan iki kitabımı basmazlardı.
Ben ki ‘her kitap bir puttur’ diyen adamım. İki tane kitabım yayınlandı Akıl Fikir yayınları’ndan. Değerli sohbet adamı, hikeayeci, biraz da şair Şerif Aydemir, ‘Hah işte senin de iki tane putun oldu’ diye takılınca, ona verecek cevap buldum. Dedim ki benim kitabım put olmaz. Çünki ben kitabımın başına hamdele ve salvele koydum. İnşallah kitabı kendisi için put olmayanlardan olurum.

Xxxx

Efendim, biz kendi medeniyetimizde yaşarken, kendi medeniyetimizde değerler üretirken bize ait hassasiyetler, hususiyetler vardı. Hiçbir yazar kitabına Allah’ın adını anmadan, oba hamdü sena etmeden, Hazreti Peygamberimize salat ve selam okumadan mevzuya girmezdi. BU bizim medeniyetimizin ürettiği bir değerdi. Önsözler mutlaka şu cümle ile noktalanırdı. Gayret bizden, tevfik, muvaffakiyet Allah’tan denirdi. Bizim medeniyetimiz, yani Hakikat Medeniyeti. Bizim medeniyetimizin iki ana umdesi var. Bir: Allah’ın ismini yüceltmek. İki: Adaleti yer yüzüne yaymak.
Sonra mağlubiyetlerimizin faturasını mensup olduğumuz medeniyete keserek, başka bir medeniyete Hıristiyan-Batı medeniyetine geçmeye karar verdik. Alfabemizi bile değiştirdik. Zaten bir medeniyete girmek ve çıkmak alfabe değiştirmeden mümkün olmaz. Türklerin şu an kullandığı Latin asıllı Türk alfabesi, tarih boyunca kullandığı 4. alfabedir. Rusya’da bir de kiril alfabe zorlaması var ama o tüm Türk dünyasını etkilemeyen arızi bir durumdur.

Xxxx

İşte o mağlubiyetimizden kurtulmak, makus talihimizi değiştirmek için girmeye uğraştığımız Hıristiyan-Batı medeniyetine değer üretir olduk 150 yıldır. Ama ürettiğimiz her değer taklit. Hiçbir taklit asılın yerini tutamaz. O yüzden de bir kıymeti yoktur. Yani 150 yıldan beri kıymetsiz değerler üretiyoruz. Edebiyatımız yalan, sinema sahte, tiyatro zaten Yunan ibadeti, musiki edep celladı. Kitap yazma şeklimiz de Batı taklidi olunca aynı zamanda batıl takldi de oldu. Artık Batı Medeniyetine dahil olduğunu sanan hiçbir yazarımız kitabına hamdele ve salvele koymuyor. Allah’ın adıyla başlamak eskiyi çağrıştırdığı ve bunun ayıp olduğu düşünüldüğünden, kimse bu ayıba razı olmuyor. Dolayısıyla her kitap yazanın putu olmuş durumda. Adam söze şöyle başlıyor, ‘Canım benim bu alanda 20-30-40-85 kitabım var’ diyor.
Bir enaniyet, bir benlik adeta her yazar bir Firavun olmuş.
Xxxx

Ayhan İnal çok güzel şiir okuyan bir 85’lik delikanlı. Her zaman güzel giyinen, şiir okuduğu zaman salonları zangırdatan, sadece kendi şiirini değil, değerli bulduğu bir çok şairin de şiirlerini okuyan Ayhan İnal’in sanatçılarla yaptığı görüşmeler ve hatıralar bir araya geliyor. Her biri bir kişilik tablosu olan o güzel yazıları Akıl Fikir Yayınları 2016 yılı içinde yayınlayarak, okurla buluşturacak.

Xxxx

Akıl Fikir Yayınları’nın belli başlı iki yazarı var. İkisi de çok kıymetli. Biri vefat etmiş merhum gazeteci-tarihçi Ziya Şakir. Onun külliyatı ve telifatı yayınevinin asli ana konusu. İkinci çok kıymetli yazar da musikişinas, şair, edip, muallim, kendini çok seven değerli Fırat Kızıltuğ beydir. Allah Fırat ağabeyimize uzun ve sağlıklı ve seveniyle beraber yaşamayı nasip etsin.

Xxxx

Fırat Kızltuğ’un kitapları okuyanlara derin bir edebi haz veriyor. Hatıraları çok, hayatında sanatçı insanlar çok. Satrançname adlı kitabının takdimini yazarken ben de çok derin edebi haz duydum. Ayrıca Fırat ağabey’e ben, farkında olmadan bana yaptığı iyilik için de çok minnettarım.

<