DR.AKKAN SUVER

DR.AKKAN SUVER

GAZETECİ/YAZAR

Prof. Dr. Ali Hasanov'un yeni kitabı…

Azerbaycanlı siyaset ve bilim adamı dostum Prof. Dr. Ali Hasanov, Güney Kafkasya ve Azerbaycan üzerine üç ciltte topladığı düşünce ve görüşlerini, jeopolitik, petrol politikası ve güvenlik politikası adıyla kitap haline getirmiş.

Ali Hasanov'un; Güney Kafkasya’nın, Hazar  ve Karadeniz Havza'larının jeoekonomik ve jeostratejik durumunu özetlediği kitabı Azerbaycan'ın komşularıyla olduğu kadar uluslararası alanda da ulaştığı değerleri ortaya koymaktadır. Bu çalışma, araştırmacılar  için olduğu kadar uluslararası ilişkiler ve diplomasiyle uğraşanlar için de bir başucu kitabı niteliği taşımaktadır.

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki stratejik ilişkilerin ve iki ülkenin uluslararası arenada  ortak tavır sergilemesinin önemini örnekleriyle vurguladığı  kitaplarının birinci cildinde  Haydar Aliyev'in; "-Türkiye ne kadar güçlü olursa, Azerbaycan o kadar güçlü olacaktır. Azerbaycan için  Türkiye en yakın dost, kardeş ve müttefik ülkedir." Sözünden yola çıkarak sahip bulunduğumuz  stratejik ortaklık ve müttefikliğin önemiyle bugüne kadar ortaya konan  çeşitli çalışmaları anlatıyor.

Gene birinci ciltte Ermenistan'ın sergilediği ve sergilemekte ısrar ettiği uzlaşmaz tutumuyla İran’ın anlaşılmaz rolünü de gerçekçi bir biçimde ortaya koyuyor.

Avrasya'daki ülkelerin Rusya Federasyonu ile mevcut ilişkilerini ve yarın oluşacağı var sayılan "stratejik küresel alanda" oynanacak rolleri de irdeleyen Ali Hasanov, Brzezinski'nin ünlü deyişinden yola çıkarak;  "-Bağımsız bir Ukrayna'nın ortaya çıkışı 20. yüzyılın üç önemli  jeopolitik gelişmesinden bir tanesidir. Çünkü bağımsız bir Ukrayna,  Rusya İmparatorluğu'nun sonu demektir." Ukrayna-Rusya,  Ukrayna-Azerbaycan ve Ukrayna-AB ilişkilerinin detaylarını da duyarlı bir anlatımla ortaya koymaktadır.

Gene bu değerlendirmeleri okurken, 2000 yılında Süleyman Demirel'in Ukrayna için bölgesel güvenlik sisteminin oluşturulmasına katkı da bulunulması önerisinin, Ukrayna'nın ilgisizliği nedeniyle lafta kaldığını da öğreniyoruz.

Azerbaycan-Gürcistan arasında var olan jeopolitik ortaklığın olmazsa olmaz oluşumuna da temas ederken "-Bugün Gürcistan'ın askeri güvenliği daha çok Azerbaycan, Türkiye ve NATO'nun Güney Kafkasya'da etkili jeostratejik konuma sahip bulunmalarına ve Rusya-Ermenistan blokuna karşı denge oluşturmalarına bağlıdır.  " hükmünü de ortaya koyuyor.

Azerbaycan'ın yeni petrol politikası

Kitaplarının ikinci cildinde Ali Hasanov, önce Alexander Dugin'in çağdışı Avrasya düşüncelerinin yanlışlığını ortaya çıkarıyor. Daha sonra  Azerbaycan'ın sahip bulunduğu doğalgaz ve petrol rezervlerinin önemine dikkat çekiyor ve İlham Aliyev'in konuyla ilgili değerlendirmesiyle de noktayı koyuyor. 

"-Bir zamanlar basın, Azerbaycan'da petrol olmadığına, BTC  projesinin asla gerçekleşmeyeceğine yönelik yanlış kamuoyu oluşturma peşindeydi. Fakat zaman, bu iddiaların asılsız olduğunu kanıtladı. BTC'nin inşaatı sürdüğü sırada Azerbaycan'ın yıllık petrol üretim kapasitesi 15-16 milyon tondu. Oysa günümüzde bu rakam 50 milyon tonun üzerindedir. Aynı şey doğalgaz rezervleri için de söylenebilir. Birtakım dış kaynakların iddialarına rağmen günümüzde Azerbaycan yılda 30 milyar metreküp kadar doğalgaz üretmek suretiyle bölgenin başlıca doğalgaz ihracatçılarından bir tanesine dönüşmüştür."

Hazar Denizi'nin hukuki statüsünün önemini de gündeme getiren Ali Hasanov, Hazar'daki kıyıdaş ülkelerin uzlaşmaz tutumlarını gerekçeleriyle anlatmakta kalmıyor, Azerbaycan'ın kararlı değer ölçüsünü de vurguluyor. 1921 ve 1940 yıllarında imzalanmış olan SSCB-İran anlaşmaları, bugün bir takım çevrelerin iddia ettiği gibi Hazar Denizi'nin statüsü konusunu karmaşıklaştırmamakta, bilakis duruma daha fazla açıklık kazandırmaktadır. Şöyle ki İran, SSCB döneminde olduğu gibi Hazar Denizi'nde yüzde 14'lük paya sahiptir ve eski sınırları geçerlidir. SSCB'den kopan 4 yeni ülkenin ulusal sektörleri ve deniz sınırlarına gelince, bu konuda SSCB içinde bir anlaşma imzalanmış ve Hazar'ın yüzde 86'lık bölümü denizin orta çizgisi temel kabul edilmekle dört ulusal sektöre ayrılmıştır. SSCB'nin mirasçısı olan Rusya Federasyonu'nun bu ülkenin yükümlülüklerini üzerine aldığına bakılırsa, söz konusu anlaşmayı da temin etmesi gerekmektedir. Azerbaycan, kendi ulusal sektöründe  dilediği gibi faaliyette bulunmayı işte bu hukuki temellere dayandırmaktadır. Söz konusu faaliyet ne uluslararası hukuka, ne de Hazar'a kıyısı bulunan ülkelerin kendi aralarındaki anlaşmalara ters düşmektedir."

Günümüzün enerji kaynaklarının Hazar'dan Avrupa'ya ulaştırılması konusunda yapılan ve yapılmakta olan çalışmaları da, 21. yüzyılın projeleri olarak nitelendiren Ali Hasanov; "Hazar Havzası'nın doğalgaz rezervlerinin en az 100 yıl süreyle dünya pazarlarına ulaştırılması hedefimizdir" demektedir.

Azerbaycan'ın güvenlik politikası

Üçüncü ciltte Azerbaycan'ın güvenlik politikasını ele alan Ali Hasanov, Azerbaycan'ın dış politika stratejisi ve etkinliğini maddi  ve  maddi olmayan rezervler başlığı altında akademik bir sıralamayla anlatmaktadır. Moskova, Washington, Brüksel,  Ankara ve Tahran'ın Güney Kafkasya'daki tutumlarını, sergileyecekleri askeri ve stratejik tercihleri uzun uzadıya değerlendiren Ali Hasanov öncelikli şart olarak; "-Etnik ayrılıkçılık ve toprak iddialarından kaynaklanan çatışmalara son verilmesine, bölge ülkelerinin barış ortamında iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmelerine, bölge ülkelerinin egemen devlet haklarının korunmasına yönelik somut güvenlik önlemlerinin alınmasına, Hazar'ın enerji rezervlerinin taşınmasında kullanılan hatların güvenliğinin sağlanmasına yönelik bir politika izlenmesini"  öngörmektedir.

Ermenistan'la Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorununun bölgenin başlıca güvenlik sorunu olduğunu  bütün gerçekliğiyle ortaya koyan Ali Hasanov, Azerbaycan'ın güvenlik politikasının temel amaç ve görevlerini sıralarken Ermenistan'ın Rusya'dan  gördüğü desteği de, Rusya'nın çıkarlarına uygun bir ittifak diye değerlendirmektedir.

Hâsılı stratejiyi güzel bir üslupla ama akademik verilerden kopmadan bizlere kazandıran ve Güney Kafkasya'nın dününü, bugünü anlatan, yarınını yorumlayan bu eser idrakimize yeni ufuklar kazandıracaktır.

NOT-Ötüken Yayınevi tarafından yayımlanan bu eseri Türkçemize kazandıran Azad Ağaoğlu ile Fuad Şammedov'a ayrıca teşekkürü bir borç biliyorum. Kitabı; "Ötüken Yayınları-İstanbul, Beyoğlu, İstiklal cad. Ankara Han 65/3 adresinden veya  [email protected] adresinden temin edebilirsiniz.

<