RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Öğrenme-tecessüs-merak

İnsan bilmek ister, öğrenmek ister. Hayatı tanımak ister. Hayatta daha başarılı, daha mutlu olmak için bilmek ister. Bilmeden önce öğrenmek ister. Öğrendikten sonra bilgi sahibi olur. Bilgi insana güç kazandırır. Bilgi hayatta karşılaşılan güçlüklerin giderilmesinde, aşılmasında işe yarar.
Genç iken, hatta çocuk iken öğrenme isteği doruktadır. Çünki bilmezlik de doruktadır. Bebekler ellerine aldıkları her nesneyi ağızlarına götürürler. Tadına, sertliğine bakarlar, tanımaya, öğrenmeye çalışırlar. Bebekler her hali anne ve babadan, aile bireylerinden öğrenirler. Bir kere görmeleri yeterli olur öğrenmeleri için. Onlar şahane gözlemcilerdir. Gözlerler, anne baba ve ailenin diğer bireylerinin her halini, nefes alışını, aksırmalarını, tıksırmaları, öksürmelerini, ağlama ve gülmelerini, nefes alışlarını gözler ve kendileri de ilk fırsatta taklit ederler. Böylece öğrenme gerçekleşmiş olur.
Xxxx

Evlerinde kuş besleyenler izlemiştir. Anne kuş yavru kuşa seslenerek, seyret beni, sonra da benim yaptığımı tekrarla dercesine ötüşürler. Sonra anne kafesten salonun bir tarafına doğru uçar. Birkaç defa bunu tekrarlar ve ardından yavru kuş da aynı hareketi taklit eder. Artık yavru kuş uçmayı, bir yere konmayı öğrenmiştir. Tüm hayvanlarda bu öğretim meselesi böyle seyreder. Anne-baba canlı bir kere yaparak gösterir. Kavga etmeyi de, kaçıp saklanmayı da, avını avlamayı da böyle öğrenirler.
Çocuklar da başkalarına tepki verirken nasıl davranmaları gerektiğini anne babadan öğrenir. Tırsık bir anne babanın çocuğu, başka bir aile bireyinden etkilenmemişse tırsık olmak zorundadır. Yalan söylemeyi, gösteriş yapmayı, riyakearlığı çocuk öncelikle anne babadan öğrenir. O yüzden gençler yeni hatalar icat etmezler. Yaptıkları her yanlışı kendilerinden önceki nesillerden öğrenirler.


Xxxx

Öğrenmek, bilgi elde etmenin fiil halidir. Bilgi elde edene öğrenmiş denilir. Öğrenme isteği, bilgilenme isteği ile yakın anlamları olan iki kelimeden daha söz etmek gerek.
Merak ve tecessüs.
Merak bir itici güçtür. Merak olmaz ise hayat bağları zayıf olur. İnsan merak etmeli. Ancak merakın iki tarafı var. Lüzumlu şeyleri merak edebilir insan. Ya da lüzumsuz şeyleri. Masumanedir. Kişiseldir. Fazla merak iyi değil demişler. Fazladan kasıt, lüzumu olmayan şeyleri merak etmek. Ama televizyon yapımları arasında çok görülür. İnsanların lüzumsuz meraklarını gideren gösterimler yapılır. Falan şarkıcının eski hanımı şimdi kiminle evli? Çocukları var mı?
Sanatçı falan kişinin elbise dolabında kaç atkım elbisesi var? Gibi.. Bilinse de bilinmese de bir getirisi olmayan bilgiler. Ama kimi insanlar bunları merak ederler. Zararı, faydasızlığı merak edene aittir.
Çocuklar 3 ila 12 yaş arasında her şeyi merak ederler. Oyuncaklarını söker, parçalarını dağıtırlar. İçinde neler olduğuna bakarlar. Bu merak onları bilgilendirir. Teknik alanında yetenek sahibi olurlar. Bilinmeyene merakı olan, o merakını öğrenme isteği kıvamına getirdiğinde bilgi elde etmek için gerekli çalışmaya başlayacaktır.
Bu tanımıyla merak öğrenme isteğinin ilk kıvılcımıdır denebilir. Ama merak insanın zihnini dağıtabilir, gerekli ile gereksizi ayırt edemez hale getirebilir, merak özünde faydalı bir duygu iken, zihin dağıtan, odaklanamama, belli konulara yoğunlaşamama gibi olumsuzlukların da sebebi olabilir.

Xxxx

Tecessüs daha farklı bir duygu. O da içinde merakı ve öğrenme duygusunu taşır ama, tecessüsün bir fazlası var. Bir alanda, bir insan, ya da kurum hakkında elde etmeye çalıştığı bilgileri daha sonra başka amaçlar için kullanma isteği var içinde. Casus kelimesi de buradan gelir. Tecessüsü olana casus denir. Casus bilgi toplarken onu kendi merakını gidemek için, kendi bilgisini artırmak için, kendi hayatını daha rahat yaşamak için yapmaz bunu. O emirle de hareket eder. Kendisinden istenen bilgileri elde etmeye çalışır. O elde edeceği bilgiler kendisini hiç de ilgilendirmiyor olabilir. Casus, tecessüs sahibi, meraklı insandan, öğrenmek isteği olan insandan çok farklıdır. O bu işi para kazanmak için, bir meslek olarak yapar. Elde ettiği bilgileri kim istemişse, ya da kimin işine yarayacağını umuyorsa o kişiye bu bilgileri satar. 
Casusluk özel araştırmacılıktan milletlerarası diplomatik faaliyetlere kadar uzanan bir bilgi edinme mesleğidir. Her casus diplomat değildir ama her diplomat casustur. Casusların da açığı. gizlisi, sivili, askerisi var.
Öğrenme isteği, merak ve tecessüs aynı aileden gelir. Üçü de bilgi edinmek, bilgiyi kullanmak, bilgiyi satmak ile ilgilidir. Ama ne olursa olsun bilgi insana güç kazandırır.

 

<