: Merhaba San Fransisco
MERHABA SAN FRANCISCO !
A.B.D'nin Kaliforniya eyaletinin kuzeyinde Büyük Okyanus'a kıyısı olan San Francisco'nun temelleri 1776 yılında İspanyollar tarafından Golden Gate köprüsünün bu günkü bulunduğu yere bir kale inşa edilerek atılmış.Amerikada 68 gençlik hareketinin ortaya çıktığı San Francisco;1848'de başlayan Kaliforniya Altına Hücum döneminde çok hızlı bir şekilde büyümüş.
Bizim jenerasyon(68 Kuşağı) San Francisco'yu Mc Kenzie"nin 1967 yılının Hit Şarkısı "If you're going to San Francisco Be sure to wear some flowers in your hair" "San Francisco'ya giderken saçarında çiçekler olsun "şarkısıyla tanıdı.
CABLE CAR TRAMVAY
Günümüzde San Francisco bir uluslararası finans, ulaşım ve kültür merkezi. Çin mahallesi,Golden Gate Köprüsü ,Viktorya Mimarisi,inişli çıkışlı yolları ve ilginç tramvay sistemiyle popüler bir turizm merkezi.
San Fransisko'nun alameti farikalarından biri de Cable Car denilen Tramvaylar.Bizim Tünel-Taksim arası çalışan Tramvayları andırıyor.Tek farkı San Fransisko'nun yokuşlu yollarında süratli çalışması.Cable car sistemi;yer altından giden bir kablo ve ona bağlı çalışan bir vagondan oluşuyor. Hikayesi 1869 yılında yokuşlardan birinde meydana gelen bir kazayla
başlıyor. O günkü kaza yükün ağır, yokuşun dik olmasından meydana gelmiş.Bu tür kazaları önlemek
için Kablolu sistem uygulanmış.
GOLDEN GATE BRIDGE
San Francisco Körfezi'nin girişinde, Golden Gate Boğazı üzerindeki
Golden Gate Köprüsü (Altın Kapı)
dünyanın en uzun yedinci asma köprüsüdür. Köprü uzunluğu 2,73 km, ayaklar arasındaki uzaklık 1,28 km'dir, yüksekliği 235 metreyi bulur. Taşıt trafiği için altı şerit vardır.
Köprü, adını San Francisco Körfezi'ne açılan 1,6 km genişliğindeki boğazdan almıştır Golden Gate Köprüsü bu adı, 1846 yılında Kaliforniya'daki altına saldırı zamanında, Kaptan John C. Fremont'un verdiği, kaptanın İstanbul'daki Golden Horn (Altın Boynuz) diye adlandırılan Haliç'i hatırlattığı için böyle adlandırıldığı söylenir.
Golden Gate Köprüsünün arka planında bir zamanlar dünyanın kaçılması imkansız tek hapishanesi olarak bilinen Alkatraz ve Adası görülüyor. Alcatraz Adası( Fishermen Wharf Rıhtımına bir kilometre uzaklıkta.
FISHERMEN'S WHARF
SAN FRANSİSKO
San Fransisko'nun Balıkçılık Donanması;Jefferson gezinti yolunda konuşlanmış.Hatıralık eşya satan dükkanlar,balıkçı lokantaları.Balıkçılar rıhtımında ne istersen var: Özellikle "Yengeç"ile ilgili.Tabii biz Yengeç burcu olunca bu yiyeceğe sıcak bakmayız.Kalamar tavayı tercih ettik.
Biraz daha ilerleyince karşımıza
1849'dan beri ekmek üreten Boudin Bakery-Boudin Fırını çıkıyor.
Karşıda Madam Tussauds Müzesi var.
Merkezi Londra'da bulunan bu balmumu heykel Müzesi'nin
Amsterdam, Hong Kong, New York City, Los Angeles, Hollywood, Berlin ve Şangay'da şubeleri var,
Balmumundan heykel ustası Marie Tussaud (1761-1850) tarafından kurulduğu için bu isim verilmiştir.
DENİZ ASLANLARI
FISHERMEN'S WHARF
SAN FRANSİSKO
Sağ tarafa doğru biraz ilerleyince PIER 39 yani 39 Nolu iskeleye vardığınızda Deniz Aslanlarını göreceksiniz.Karada rahat hareket edebilecek vücut yapısına sahip olan Deniz Aslanları ahşap iskelede keyifle güneşlenip arada sırada garip sesler çıkarıyor.
ALCATRAZ ADASI
Fishermen Wharf Rıhtımdan bakınca Alcatraz Adasını rahatlıkla görebiliyoruz. Bu Ada 1861 - 1963 yılları arasında ABD'nin en ünlü hapishanelerinden biri olma özelliğini taşıdı.
Önceleri Ada;İspanyol'ların elindeyken ismi Pelikanlar Adası imiş.Daha sonra 1848 yılında ABD yönetimine geçen ada, bir süre San Francisco'nun savunması için askeri amaçlarla kullanıldı. 1868 yılında yapılan, yerli isyancıların önderlerinin tutulduğu hapishane, Alcatraz adasının gelecekteki rolünü de belirleyecekti. Ek binalarla giderek büyüyen cezaevi,1934 tarihinde federal hapishaneye dönüştürüldü. Disiplinin sıkı tutulması amacıyla yeni hükümlü alınmayıp, diğer cezaevlerinden tehlikeli hükümlüler buraya nakledildi.
Alcatraz Adası, Al Capone,Alkatraz Kuşçusu gibi birçok ünlü suçluyu "ağırlamıştır".
Burt Lancaster'ın başrolünü oynadığı, yönetmenliğini John Frankenheimer'in gerçekleştirdiği Alkatraz Kuşçusu, (Birdman of Alcatraz),filminde yaşamını kuşlarla geçirdiği için Alcatraz Kuşçusu olarak bilinen federal mahkûm Robert Franklin Stroud'un kurgusal yaşam öyküsü anlatılmaktadır.
RIPLEY'S "BELIEVE IT OR NOT"
İSTER İNAN İSTER İNANMA
Müzesi-SAN FRANSİSKO
Amerikalılar ilginç insanlardır, en büyük, en küçük, en çok, en az gibi en olmadık şeylere çok meraklıdırlar. Yaşamlarında sürekli olarak normaldışının, olağanüstünün, inanılmazın yeri önemlidir ve en ücra köşesinden mega kentlerine kadar Amerika´da böyle showların, müzelerin yer aldığını her an görmek mümkündür. Guiness Rekorlar Kitabı böyle bir yaklaşımın ürünüdür, yüz katlı gökdelenler Amerikalının fiziksel yaşamı için değil, psikolojik tatmini için yapılır. Yüzüncü kattan aşağı baktığında, dev bir ulusun özgün ve de acımasız kompleksini yaşar. Ay´a gitmek, UFO´larla haşır neşir olmak, soyunu sopunu kuruttuğu Vietnamlıların Napalm bombasıyla derileri yüzülmüş çocuklarını TV ekranından göstererek kendi yaptığına vahşet diyebilmek, trilyonluk filmlere imza atmak gibisinden sıradışı herşey sanki sadece onlar için geçerlidir. Gariplikler ülkesi Amerika´da bir zamanlar bir de Gariplikler Kralı yaşadı, Amerikalı´ların en çok tanıdığı birkaç isimden birini, Fenomen Adam Robert Ripley ve onun yarattığı "İster İnan İster İnanma" efsanesi.
Çizgi Roman ustası Ripley'in "İster İnan İster İnanma" isimli Gazetedeki köşesi çok tuttu. Ripley namı diğer
modern Marko Polo;Dünyanın her tarafını dolaştı.Yaşamının sonunda, pasaportunda 198 ülkenin vizesi bulunuyordu.
1931-32´de Warner Bros´la anlaşarak "İster İnan, İster İnanma"yı sinemaya aktarıyor ve günümüze kadar ulaşan akılalmaz görüntüler ebedileşiyordu.
Ripley, önüne gelen "İster İnan, İster İnanma" olaylarını resimleyerek yayınlıyordu, onun açtığı yoldan daha sonra ünlü çizgi roman kahramanları "Charlie Brown" ve "Peanuts" gelecekti.
Ripley, 1949´da öldü ama efsanesi hala sürüyor.
SAN FRANCISCO DUNGEON
ZİNDANI
San Fransisko Zindanı show'uyla Amerika;San Fransisko'nun 200 yıllık karanlık tarihiyle yüzleşmek istiyor. Broadway ayarında 36 Aktörün birer saatlik canlı programı izleniyor.Bazı sahneler ürkütücü olduğu için çocukların seyretmemesi hususunda uyarı yapılıyor
MAJESTIC
Fishermen Wharf Rıhtımda ilginç hediyelik eşyaların satıldığı mağazanın ismi Majestic.Benim Kitablarımı sergilediğim Istiklal Caddesi Ayhan Işık Sokaktaki MAJESTİK Sinema Cafe'nin ismiyle aynı.
BUL KARAYI AL PARAYI
30-40 sene önce Karaköy Yüksek Kaldırıma çıkarken bir kalabalık görürdünüz.Adamın biri küçük kutuların altında koyduğu cismi bulana iddiaya giriştiği parayı verir gibi yapıp ilkel bir Üç Kâğıtçılıkla Anadolu'dan gelenleri dolandırır parasını alırdı.San Frandisko Balıkçılar Rıhtımında müşteri pozunda İspanik(İspanyol ırkından) bir Kadın ve Çinli Erkek ile aynı tezgahı kurmuş Siyahi;tuzağına bir kaç Taşralı Amerikalıyı düşürdü.Bana yaklaştığında "Başka
Kapıya ! At terli,yemezler" dedim.
Biraz ileride klasik Sihirbazlık numaralarıyla insanları çevresine toplayıp kırık camlar üzerinde hoplayıp zıplayan Gencin çıplak ayak tabanlarında hiç blr kanama görmedim.Sırrı da çözemedim.Bilen varsa söylesin!
SAINTS PETER &PAUL KİLİSESİ
Mihrapda Hz İsa;elinde blr İncil, Kitabın sayfalarında şunlar yazılı:
"Ego Sum Via,Veritas,Vita
Ben yolum,gerçeğim ve Hayatın kendisiyim."
"Dünyanın Sekizinci Harikası" kabul edilen AYASOFYA Müzesi'ndeki "İmparator Kapısı"nın üzerindeki Mozayikte Hz.İsa'nın sol elinde tuttuğu kitabın üzerinde "Ben dünyanın ışığıyım ,barış sizinle olsun" yazarken, Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılan, kubbenin ortasındaki alanda ise "Allah göklerin ve yerin ışığıdır. Size barışı getirecek olan Allah'ın kendisidir" ibaresi var.
CHINA TOWN
Saints Peter &Paul Kilisesi'ni geçtikten sonra China Town'a(Çin Mahallesi) varıyoruz.Dünyada Çinliler en çok San Fransisko'da yaşıyor.
Çinliler’in San Francisco’ya 1849 Altına Hücum döneminde çalışmak üzere gelmişler.Bu göç hareketi 1930’lara kadar süren The Great Depression "Ekonomik Depresyon" dönemine kadar devam ediyor.Bu arada Çinlilere karşı bir antipati oluşunca bir Kanunla,Çinlilerin ülkeye ve şehre girişi kısıtlanıyor.Bu kısıtlama İkinci Dünya Savaşına kadar sürmüş.Çin Mahallesinde "Eczane"gibi kabul edilen Baharatçı Dükkanlarında bizim Mısır Çarşısı gibi ne ararsan var.Tamamen bitkisel ilaçlar yapılıyor bu dükkanlarda. Yüzyıllardır aynı yöntemler, kendilerine özel ölçüler, kavanozlar ve çekmecelerle dolu değişik mekanlar.Kasaplarda hem beyaz et, hem kırmızı et, hem balık satılıyor.
TURK STREET'de bir TÜRK
San Francisco;evsizlere,Gay'lere,
Lezbiyenlere kucak açmış ender Şehirlerden biridir.New York'u aratmayacak indirimli satışlara rast gelirseniz Çin'de üretilmiş ürünlerin çoğunu Lombard Street ve Union Square'dan ucuza satın alabilirsiniz.
Union Square ve Market Street'e yakın bir caddenin ismi TURK Caddesi.Bu ismin menşeini araştırdım.Bu bölgede faaliyetlerde bulunan New York'lu Frank TURK isimli blr Avukatın soyadından kaynaklandığını tesbit ettim.
Ancak Turk Caddesinin bulunduğu birinci Blokda suç işleme oranının Şehirin diğer semtlerine göre yüzde otuz beş daha fazla olduğunu da istatistikler gösteriyor.
GURURUMUZ T H Y
Westfield AVM Market Street'den geçerken gördüm.San Fransisko Trolleybüsünün reklamı şöyle:
"Uzak Doğuya T H Y ile uçunuz." Ziyadesiyle gururlandım.Aynı hissi Güney Afrika Cape Town Hava Limanında bavul taşıyıcı ararken yaşadım.Bütün Bagaj taşıyıcıların üzerinde medar-ı iftiharımız T H Y amblemi vardı.
Gururumuz THY kalkış öncesi Anonslarında mot a mot(Kelime kelime) çeviri yapıldığı için ortaya garip,anlaşılmaz bir Türkçe çıkıyor.Gelin Kaptanın yaptığı Anonsa bir kulak verelim:
"UÇAK TAKSİDEYKEN..."
Ne anladınız bundan? Daha önce Güney Afrika Cape Town,Tokyo ve Amsterdam yolculuğum sırasında yazılı olarak bu hususu gündeme getirip öneri de bulunmuştum.Ses Seda yok THY yetkililerinden.Acaba diyorum "Bilgiller ilgisiz,ilgiler bilgisiz mi oldu?" Neyse biz önerimizi tekrarlayalım:
"Uçak Pistte Hareket Halindeyken ..."
GAY SEMTİ :CASTRO
Evcil hayvan dostu şehir diye tanınan
San Fransisko'da 24 Saat Acil hizmet veren Hayvan Hastanesi ve Adaptasyon(Uyum) merkezi de var.
Cinsel yöneliminiz ne olursa olsun San Fransisko'ya geldiğinizde dünyaca meşhur"Gay Semtine"uğramadan olmaz.Market Street'den tarihi F Tramvayına bindiğimizde 20 dakika sonra en son durak Castro'da iniyorsunuz.Sağa sola baktığınızda kırıtan,cilveli kahkahalar atan eş cinselleri göreceğinizi hayal ediyorsanız yanılıyorsunuz.Sanki Fatih Çarşambadaki sakallı adamlar buraya gelmiş.Çoğunun yanında köpekleri de var.Çok ilginç:Kedi ve köpek dükkanları var.Gay Life'ı ilgilendiren gösterilerinin izlendiği CASTRO Tiyatrosu 1922'de inşa edilmiş.
Tramvayın son durağının tam karşısında devasa bir Gökkuşağı Bayrağı sizi karşılıyor.
Castro,1960’lar ve 1970’lerde geçirdiği dönüşümle bir işçi semtinden, eşcinsel hareketinin ve politik aktivizminin en önemli merkezlerinden birine dönüşmüştür.
LGBT (ya da GLBT), "lezbiyen", "gey", "biseksüel" ve "transgender" kelimelerinin baş harfleridir) Gay Pride Walk (Onur Yürüyüşü) her yıl Haziran ayının sonlarında Castro'da
gerçekleştiriliyor.