RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Mask-maske

İngilizce’den aldığımız ve dilimizde sıkça kullanılan bir kelime mask. Masak haliyle daha çok ressamlıkta ve sahne temsil sanatında kullanılır. Günlük hayatta ise biraz da mecaz anlam katılarak maske olarak kullanılır. Ses uyumu bakımından Türkçe’ye uygun olduğundan kelime çok fazla yabancılık çekmemiştir. Sözlüklerde de mask-maske diye yazıldığında kaynak olarak İngilizce-Türkçe olarak gösteriliyor.
Osmanlı dönemi Türkçe’mizde sıfat kelimesi vardı onun yerine. Şunun sıfatına bak denildiğinde şunun yüzüne bak denmiş olurdu.Suret kelimesi de kullanılırdı. Sıfat ve suret yüz görünümü anlamlarını yüklenmişti. Beniz kelimesi de yüz demekti. Bet-beniz gitmiş diye deyim de vardır. Suret kelimesi değişim geçirerek surat oldu. Bir çok sövme sözü var,

Xxxx

Sıfat ve suret, ya da surat kelimesinin mecazileşmiş halinden, maskeden söz etmek istiyorum. Ressamlıkta, heykeltıraşlıkta, sahne temsil sanatında insan yüzüne tutulan, bir bakşa insan ya da hayvan suratı görünümüdür mask. Çocuklar için oyuncak olarak da üretilen bu resimli kartonlar arkasındaki sünen tel ile kafaya takılır ve güya çocuklar birbirlerini korkutmak, şaşırtmak için kullanırlar, eğlenirler.
Maskelemek örtmek demektir. Bir gerçeğin üstünü kapattığınızda da maskelemiş, perdelemiş olursunuz. Perdelemek inşaat alanında kullanılan bir kelime. İnşaat sürerken, içerdeki görünümün gizlenmesi için tahta veya metal ile perdeleme yapılmak yasal zorunluluktur.

Xxxx

Bir kadının güzellik uğruna yaptığı kıl-tüy alma, saç boyatma, bilumum sürme sürünme faaliyeti de maskedir. Perdelemedir. Boyamadır. Doğal ve törel temizlik dışında kalan her kıl-tüy almaya da, allanıp pullamaya da, boyanmaya ve renk değiştirmeye de başka bir kelime aldık Batı’dan. Makyaj. Demek oluyor ki mask, maske, sıfat, suret, surat, perde, makyaj kelimeleri birbirine anlam bakımından geçişli kelimelerdir. Şimdi Türkçe’nin yapsıyla ilgili çalışma yapanlar hop oturup hop kalkacaklar bu söylediklerimden sonra. Geçişli kelimeler de ne demek diye.

Xxxx

Dil-lisan üzerine çalışan insanların o kadar çok ezberleri var ki, o ezberlerine iman etmişlerdir. Onların ezberi hem yanlıştır, hem de asla denetimden geçmemiş ezberlerdir. Çok ezberleri var dediğime bakmayın. Hiç birinin ezberi de iki sayfadan fazla değildir.

Xxxx

İtalyan hikeayeci Pitigrilli’den bir güzel hikeaye okumuştum erken gençlik yıllarımda. Sokakta görünen güzel bir kadın vardı. O günün güzel telakkisine göre bir kadın anlatıyor Pitigrilli. Uzun boylu, sarışın, güler yüzlü, dudakları kiraz, yanakları elma, gözleri fincan, kaşları yay. Vay anam vay.
Genç adam günlerce onun peşinde koşuyor. Dünyanın en kibar, en nazik, en anlayışlı, en faziletli, özetle her güzel sıfatın en derecesini sergiliyor kadına karşı. Tanışıyorlar, arkadaşlık başlıyor, sevgili oluyorlar ve nihayet mutlu son evleniyorlar. Zifaf gecesi yaşanan şaşkınlık evliliği ilk günden sonra bitiriyorlar.
Zifaf gecesinde kadın damat adayına sesleniyor,
-Hayatım birazdan geliyorum diyerek helaya gidiyor. Boyalarını siliyor, takma kirpiklerini çıkarıyor. Korsesini kenara bırakıyor. En son yatağa geldiğinde takma takım dişlerini çıkarıp su dolu tasa koyuyor. Elbette ortaya çıkan manzarayı tahmin edebiliyorsunuz. Sabahın ilk saatlerinde Adliyeye gidiliyor.
Pitigrilli bu hikeayeyi öylesine eğlenceli yazıyor ki bakınız yarı asır sonra hikeayeyi unutmamışım.

Xxx

Toplum hayatındaki maskelerden söz etmek için henüz dünyanın son günü değildir inşa Allah.

 

<