MANEVRA ESPRİLERİ..
Müşterek derdimiz ekonomi.. Müşterek derdimiz sosyal çalkantılar.. Müşterek derdimiz yelkensiz siyaset.. Günlük enerjimizi arızalı dönemeçlerde eritip duruyoruz.
Hatırlatalım: Karayolu yolculuklarında, dönemeçler fazlalaştıkça, iyi bir zaviye planlaması yapamayan şoförler, direksiyon hakimiyetinde zorlanırlar. Kazalarda da dönemeç faktörleri, istatistik açıklamalarında yer alır.
Ekonomideki zorlanmamız aynen buna benziyor. Önümüze çıkan dönemeçlerin güvenle aşılaması bekleniyor. Sosyal bunalımlarımızı da, alt yapısı bozulmuş tren seferlerine benzetebilirsiniz. Teker raydan çıktı mı, sonu felaket oluyor. Siyasetin de kazanını kaynatanlar, vatandaş nezdinde kendilerini haşlanmış hale getiriyorlar.. Öyle ki, haşlana haşlana buharlaşıp uçuyorlar.
Bütün bunlar, ülke yöneticilerini “acil önlemler” peşinde koşturacak bir noktaya getirmiş bulunuyor.
Ekonomiye ve siyasete yön nasıl verilir?
Yani, yaşamı tasarlamak için hangi yöntemler uygulanabilir?
Kısaca görelim ve anlamlandırmaya çalışalım:
İşin temelinde bozuk düzenin manevra yeteneğinden yoksun bırakılışı nedeni bulunmaktadır. Herhangi bir sorununuzu çözmek zorlanıyorsanız, hemen onu “manevra” sistemine yaklaştırınız. Önünüze çıkan engelleri aşmaktaki “körlüğünüz”den kurtulduğunuzu göreceksiniz.
İşler halindeki aracın bir yere yanaşmak veyahut çıkmak için yapacağı hareketlerini yönetme biçimi manevradır. Gemilerin bir yere, genelde iskelelere yanaşması için manevra yapılması zorunludur. Ayrıca, kurnaz insanların da sıkıca başvurduğu bir zeka dürtüsüdür. Askeri alanlarda, savaşlarda da bir zafer denemesidir. Manevra planı ustalıkla kullanıldığında, hedeflere yapılan taarruzlardan olumlu sonuçlar alınır.
Günümüzde ve gelecekte, zıt olan her şeyin hareket kabiliyetini, manevralarla sağlayacağız. Yelkenliyi yönüne oturtmak için rüzgarın ayarlanması buna bağlıdır.
Eski günlerde “manevra” kelimesini ağıza almak sakıncalı bulunurdu. Manevrayı yönetmeye çalışanlara “dümenci” denirdi. Halk arasındaki anlamı ise dalavereci, düzenbazlıkla ifade edilirdi. Kelime anlamına göre, her insanda insanlığın farklı yapıları görülebilir.
Sağlık koşullarında, “baş dönmesi” yaşayanların manevra denilen sistemin büyük etkisinden şifa bulduklarını söyleyelim. Kulak içindeki sıvıda yüzen kristal dokuları birbirine yapışırsa hayatınız kararır. Bulunduğunuz ortamda irtifa kaybeden bir boşluğun içine düşersiniz. Ya tavana yapıştığını, ya da uzayda takla attığını algılayan hastaları dinlersiniz içiniz burkulur, titrersiniz. Aslında sabit yerde bulunduğunuzu kendinize inandıramazsınız. Tedaviniz yapılırken hekiminiz, size birkaç “manevra” hareketleri uygulayarak, kulak içi kristallerini düzenlerse baş dönmeniz iyileşir..
İnsanları dost ve düşman cepheli dar boğazlarda tutsak etmeyiniz. Düşüncelerinizi doğru hedefe yönetmek isterseniz, kötüleri ayırt etmenin en etkin yolunu “manevra” sisteminde deneyebilirsiniz.
Atalarımızın dediği gibi duvarı nem, insanı gam yıkar..
UNUTULMAZ SÖZLER
“Sabırla nezaket birleşince güç doğar.” (Leigh Hunt)
OLUR MU, OLUR!.
Sokak dilencisi şık giyimli bir zata yaklaşır. Sadaka ister.
Adam, aldırış etmez, yürümeye devam eder. Dilenci peşine takılır. Sadaka istemekte direnir.
Derken adam sert çıkışır:
“Ben hayatımda kimseye sokakta para vermem ”der.
Dilencinin cevabı hazırdır:
“Ne yapayım Bayım, büro mu açayım!.”