Sevgili okurlar, bu hafta sizlerle Kudüs’ün önemini konu olan bir yazı yazacağım. Bildiğiniz
üzere, Amerikan Başkanı Donald Tramp’ın İsrail’in başkenti Tel Aviv’in yerin artık Kudüs olarak
tanıyoruz. Başkonsolosluğumuzu da 2 yıl içerisinde, Kudüs’e taşıyacağız demesi ile beraber Ortadoğu
da sinirler gerilmişti. Hatırlayacağınız üzere, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa
(S.A.V.)’nın kabri saadetinin bulunduğu ve kıblemizin yer aldığı, Sudi Arabistan devleti ve Sisi Darbesi
ile ülkemiz ile iplerin gerildiği Mısır ülkesi haricen. İslam İşbirliği Teşkilatı olağan genel kongresinde
İslam ülkeleri ve bazı İslam ülkesi olmayan devletlerce, Doğu Kudüs Filistin’in Başkenti olarak kabul
edilmişti. Geçtiğimiz Perşembe günü ise, Birleşmiş Milletler(BM) toplantısında ABD’nin vermiş olduğu
Kudüs kararının geri çekilmesine yönelik bir tasarı oylamaya sunuldu. 125 Kişi tasarıyı onaylayarak,
İsrail’in başkenti Kudüs olmasın dedi. 32 ülke ise çekimser kalırken, 9 ülke de ABD’nin kararını
destekledi. Şunun altını çizmek gerek, bu kararın bağlayıcı bir yönü bulunmamakta, bir öneri olarak
kabul edilmektedir. Ancak gelin görün ki bu işin esaslı tarafı, sadece İslam ülkelerinin değil, dini
olmayan ülkeden tutun ki, diğer dine mensup ülkelere kadar bu meseleye destek vermemesi
meselesidir. Hem de çekimser kalan ülkelerden bir tanesi Amerika Kıtasında bulunan komşu ülke
Kanada Devleti olması veya Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Tramp’ın Silah yardımı, gıda yardımı
yapıyoruz, dolarlar gönderiyoruz. Bize destek vermezseniz yardımı keseriz dediği ülkelerin bile
Tramp’ın kararını desteklememesi. Öyle ya da böyle bir şey dikkatinizi çekiyor mu? Kudüs dünya
çapında önem arz eden bir yer. İsmini bu tasarı oylamasında onay veren, vermeyenler listesinde
gördüğüm bazı ülkelerin, isimlerini ben ilk kez gördüm. Ancak bu ülkeler bile bu meselenin içinde fikir
sahibi olmuşlar.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN beyefendi, kürsülerden bangır bangır bağırarak
diyor ki, KUDÜS BİZ MÜSLÜMANLARIN KIRMIZI ÇİZGİZİSİDİR! İsrail devlet kademelerini bir kenara
bırakın İsrail vatandaşı olan Yahudiler bile Filistin bombalanırken ölmeden önce görmek istediğim tek
hayalim Kudüs’ün bize ait olmasıdır diyorlar. Hristiyanlar da ise Papa’da bu meselede ki hassasiyetini
dile getirmiştir. Çünkü o bölge Yahudi ve Müslümanlar için ne kadar önemli ise emin olun Hristiyanlar
için de o kadar önemli. Çünkü onlar için mesele boyunların da taşıdığı hac meselesine kadar uzanıyor.
Peki gelelim, meselenin en can alıcı yerine, dinler açısından Kudüs ne önem arz etmektedir?
Neden bu kadar değerlidir? Kudüs 3 ilahi din içinde kutsaldır. Müslümanlar için ilk Kıble demektir. Ben
Sudi Arabistan’a Umre ibadetimi yapmak için gittiğim de turu organize edenler bizi İki Kıbleli Cami
ismi verilen bir mescide götürmüşlerdi. O Caminin yapımında Peygamber Efendimizin de taş taşıdığı
rivayet edilmektedir. Peki ismini nereden almaktadır? Peygamber Efendimiz Caminin yönünü hem
Kabe’ye, hem de Mescidi Aksaya paralel gelecek şekilde inşa ettirmiştir. Ayrıca bizim kabul ettiğimiz
peygamberler ve şuanda zor şartlar alında olan Müslümanlar orada yer almaktadır. Peki ya
Hristiyanlar? Hristiyanlar için ise, Hz. İsa’nın burada yaşıyor olmuş olması sadece o kadar değil, Hz.
İsa’nın o dönem de yaşayan kişilerce kıyafetleri çıkartılarak, Çarmığa gerilmiş olması. Ayrıca
Hristiyanlar için Kudüs demek, yeniden diriliş ve sorgulama mekânıdır. Hristiyanlar, Kudüs’e
geldiklerinde orada bulunan kutsal emanetleri öpmek için birbirleri ile yarışmaktadırlar. Yahudiler
içinse, tanrının dünyayı yaratmaya başladığı yerdir. 3.800 yıl önce Hz. Musa, Hz. İbrahim, Hz. İshak,
Hz. Süleyman ve Hz. Yakup gibi birçok peygamber Kudüs’te yaşamışlardır. Romalılar Yahudileri
cezalandırmak için, Kudüs’ten kovarak dünyanın 4 bir yanına sürgüne yollar. Ancak Yahudiler
Tevrat’ta yer alan “Ey Kudüs seni unutursam sağ elim hünerini unutsun” ayeti ile Kudüs’ü
unutmamaya yemin etmişlerdir. Yahudilerin ilk kutsal tapınakları olan Süleyman Mabedinin burada
olması ve buna benzer birçok neden ile burası paylaşılamaz bir yerdir. Haftaya görüşünceye dek, esen
kalın.