KALEMİM KONUŞTUKÇA / Benim gözümle 30. Yılda Marmara Grubu… (1)
Türkiye’de sivil inisiyatif olarak, 1985 yılından bugüne intikal eden en önemli düşünce kuruluşlarından biri olan Marmara Grubu Vakfı, Kafkaslardan Ortaasya’ya, Balkanlardan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Latin Amerika’ya ulaşan bir kuruluştur.
Avrupa Birliği konusunun inançlı bir savunucusu da olan Marmara Grubu Vakfı, Türkiye – Avrupa Birliği işbirliğinin değişik biçimlerde yoğunlaşacağına içtenlikle inanmaktadır.
Marmara Grubu Vakfı, yirmi sekiz yaşında bir sivil toplum kuruluşu olarak uluslararası arenadadır. Akıp giden yıllar içinde Birleşmiş Milletler Gözlemci Üyeliğiyle başlayan uluslararası ilişkiler, Marmara Grubu Vakfı’nı UNESCO’ya, AGİT’e taşımıştır.
Daha sonra bir elit kulübü olan Balkan Politika Kulübü’ne üyelik gerçekleşti.
Bunu Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi’nde gözlemci statüsünde üyelik takip etti.
Yıllar içinde Dünya Azerbaycanlılar Forumu, Dünya Moğol Konvansiyonu, Bled Stratejik Forumu, Çin Dostluk Derneği, Slavyani Vakfı, Viyana Ekonomik Forumu üyeliği ile Karadeniz Hazar Denizi Uluslararası Vakfı Kurucu Üyeliği işbirliği yapılan partner kuruluşlar oldu. Dolayısıyla Marmara Grubu Vakfı, uluslararası kuruluşların davetlerine icabet eden, Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmaya çalışan uluslararası bir teşekkül haline geldi.
Bu arada Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, kurucu üyeliğini yaptığı Karadeniz Hazar Denizi Uluslararası İşbirliği Vakfı’nın Nisan 2013’te yapılan Genel Kurulu’nda başkanlığına seçildi.
Karadeniz Hazar Denizi Uluslararası Vakfı; Balkan, Kafkas coğrafyasını kapsayan bir kuruluştur.
Bu kuruluş; bölgede barış, istikrar ve refahı bölüşme felsefesini işleyen ve geliştiren uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur.
Dr. Akkan Suver’in başkanlık dönemi, 1998 de başladı ve halen devam ediyor.
Öte yandan Dr. Akkan Suver’in, sivil inisiyatif konusunda çeşitli basın toplantılarında ve konferanslarda ortaya koyduğu görüşleri de şunlardır: “Sivil düşünce; kişilerin duygu, düşünce ve inisiyatiflerini özgürce ve kendi prensip ve de inançları doğrultusunda ortaya koydukları platformlardan ibarettir. Burada gönüllülük esastır. Gönüllülük prensibi verimliliğin ana kaynağıdır.
Elbette kişilerin siyasal tercihleri olacaktır. Önemli olan, mensubu bulunulan sivil toplum kuruluşunun eşiğinden içeri adım atar atmaz, siyasi tercihin ceket gibi, palto gibi portmantoya asılmasının prensip olarak kabulüdür. Böylelikle sivil toplum kuruluşu güç sahibi olabilecektir. Yoksa bir yan kuruluş gibi olur ki; bunun vizyonu gelişmez, misyonu oluşmaz. Bu arada eklemek isterim ki, siyaset ve siyasi tercihin yeri siyasi partilerdir.
Sivil toplum kuruluşunu siyasete yaklaştırmak veya içine çekmek belki kısa vadede iş görür gibi gözükürse de, uzun vadede yokluğun koridorlarına yolculuk mecburi bir istikamettir. Zira geride bıraktığımız otuz yıl içinde oluşan nice düşünce kuruluşu siyasi bir partinin ya uydusu olmuş ya da çeşitli düşüncelerin yumağı içinden çıkmasını beceremeden geçmiş iktidarlarla birlikte yok olup gitmiştir. Hemen eklemeliyim ki, sivil toplum kuruluşları çağdaş değerler üzerinde her zaman görüş bildirir ve kamuoyu yaratacak kampanyalar yürütebilir ama doğrudan siyasetin içine girmemelidir.
Bu arada geride bıraktığımız 30 yıla baktığımızda uluslararası alanda gerçekleştirdiğimiz önemli bazı faaliyetleri paragraf başlıklarıyla şöyle özetleyebilirim.
On sekiz yıldır aralıksız olarak Avrasya Ekonomi Zirveleri’ni gerçekleştiriyoruz.
Yine onsekiz yıldır kültürlerarası diyalog çalışmalarını artan bir katılımla sürdürüyoruz. Kültürlerarası diyalog faaliyetlerimizi Bakü’de, Şam’da, Moskova’da, Sofya’da, Bükreş’te, Tiflis’te değişik zamanlarda sürdürdük. Papa 16. Benedictus, Vakfımızı üç defa ayrı zaman dilimlerinde kabul etti.
Uluslararası alanda Türkiye’nin AB felsefesini işledik. Sofya’da, Brüksel’de, Paris’te, Viyana’da, Barselona’da özenle Avrupa Birliği’ne ait yol haritasını anlattık.
Yine uluslararası arenada, su politikasını gündeme getirdik. Yunanistan’da, Fransa’da, Portekiz’de, Polonya’da, Avusturya’da etkinliklerle suyun önemi konusunda çeşitli çalıştaylar düzenledik.