RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

İyi insan ama…

Cemiyet hayatına mahküum olan insanlar, karşısındaki bireylerden bir takım istendik beklentiler içindedirler. İstenmedik, ama olağan beklentiler de var. Görüldüğünde şaşırılmayan, ama hoşlanılmayan beklentiler. ‘İnsanoğlu çiğ süt emmiş’ deyimiyle karşılanan, görülmesinden hoşlanılmayan, ama görülmek zorunda kalınan davranışlar.
Kimi insanların kimliği, alameti farikası, markası olmuş davranışlar da hoşlanılmayan ama görüldüğünde beklentiyi karşılayan davranışlardır.
Kimi insanlar farklı düşünüyor diye yaftalanır. Kararlı, kararsız, gelgitli, sözünde durur-durmaz, ‘ipiyle kuyuya inilir-inilmez’, ‘sözünün eri’, iyilik meleği, herkese faydası görülen insan, zararsız insan, iyi insan, zararlı insan.

Xxxx

İyi olmak bir erdem. İnsanlar üç ana öbeğe ayrılabilir. Zararlı-zararsız-iyi. İyi terimi matematik terimi değil. Din ve ahlak alanına ait bir terim.
Kimi insanlar kırıp-dökmekten, yıkmaktan, bozmaktan zevk alır. Bu tiplere zararlı insan denir. Kimi insanlar kendi hayatını başkalarına zarar vermemek üzere tesis etmiştir. Kendi eksiklerini, zaaflarını başkalarına dokundurmamak üzere yaşarlar. Bunlara zararsız denilir.
Kimi insanlar da başkalarının ihtiyaçlarının giderilmesine emek harcarlar. Hemen herkesin yarasına merhem olmaya koşarlar. Bunlara da iyi insan denilir.

Xxxx

İyilik gibi cömertlik de bir erdemdir. Bu da ahlak ve dinin terimidir. İnsanların çoğu iyi ve cömert olarak meseleyi hallettiklerine inanırlar. Kolay bir şey değil. İyi olacağım, cömert olacağım demekle olunmaz. Bir hayat yaşanarak bu gerçekleşir.
‘Baki kalan bu kubbede bir hoş sadaa bırakmak’ gayesiyle iyi insan, cömert insan olunabilir. Dinle ahlakla alakası olmayan nice insanların iyi insan, cömert insan vasfıyla anıldığı sıkça görülür.
Yahu adam inançsız ama ne kadar adaletli, adamın dinle-imanla alakası yok ama ne kadar iyi birisi, ne kadar cömert birisi diye işaret edilen çok insan var.

Xxxx

Böyle insanlar örgün düzenlerde sevilen, aranan, istenen kişiler olurlar. Her toplantıya çağrılırlar. Güzel bir çevreleri, halka içinde halka dostları vardır. Hayatı güzel ve renkli yaşarlar, öldüklerinde de arkalarından ‘iyi insandı be’ derler. Adaletli bir insandı, cömert bir insandı, faydalı bir insandı denir.
Mesele bu değil.

Xxxx

Hadislerden gelen bilgilere göre, ölen kişiye hesap görülmesi sırasında;
-Sen herkes bana iyi insan, cömert insan, adaletli insan desinler diye çok emek verdin. Dediler. Ödülünü o dünyada aldın diyecekler. Bu yaptıklarını insanlardan aferin almak için yaptın. Karşılığını da aldın. Allah için ne yaptın diye sorulacak.
Demek oluyor ki laik iyi, laik cömert, laik adaletli kişiler olabiliyor. Ama onların ödülleri insanların takdiri ile ödenmiş oluyor.

Xxxx

Yaratan’a intisap etmeden, ana santrale bağlanmadan, genel ve mutlak güç merkezinden ışık almadan da ışık tutulabilir. Güneş olmadan, güneşe göz açılmadan mum ile, alev ile, başka ışık kaynaklarıyla da ışık tutulabilir. Ama ana kaynak güneş değilse o ışıklar geçici, ömürsüz, değeri sınırlı olacaktır.

Yapılan her şey, vermek, almak, iyilik yapmak, kötülük yapmak, sevmek, nefret etmek, kin duymak, muhabbet duymak hepsi Allah için olmadıktan sonra ahiret alemi için bir değeri yoktur.

Şimdi herkes, özellikle dini kisveli, kimlikli insanlarımız yapıp ettiklerine bir baksınlar. Bu kimlik ve kisveye rağmen örgün düzende aranan kişi olarak yaşamak mı hedef alınıyor, yoksa ‘Allah için’ hassasiyeti aranıyor mu?


Xxxx

Etrafımız ‘laik iyi’lerle dolu. ‘Allah için iyiler’ aranıyor.

<