İŞİN İÇYÜZÜ / Hepimizi toprak eşitliyor…
İşte, insanlık bir yılı daha üzerinden devirdi. Bir nehir gibi akan zaman içersinde farklılıklardan doğan kavgalar, çekişmeler, ihtiraslar, öfkeler, kinler ortadan kalktı mı? Acaba, bütün bunlardan yarınlara kaçta kaçı kaldı?
İnsanlık tarihi boyunca kavgalar bitmedi, hırslar, öfkeler dinmedi.. Şair, filozof Turgut Fethi, insanoğlu’nun kalbura çevirdiği yaşadığımız düzeni, bakın nasıl anlatıyor?
“Kırmızılı, mavili, yeşilli,
Gökkuşağı yedi renkli,
Bir vatan ki
Cennet misali.
Çalışanı da çalışmayanı da mutlu değil.
Bir dümen ki,
Bilinmiyor,
Kim kime göz kırpıyor,
Ve, kimin sırtında kimin elleri..”
Şairin pek çok mısralaşmış düşüncelerinde, geçen zaman bütün farklılıklarla gösteriliyor:
“Yıllar yılı biz güzeli kaybettik.
Ferhat gibi ateş basmış bağrımıza,
Dere tepe arıyoruz,
Neyi tutsak
Ne ye değsek
Çirkinlikler buluyoruz..”
Dahası var.. Şair, bir yılın denetimini şöyle sunuyor:
“Başaranı, iş yapanı takdir yerine,
Hergün bir balta iniyor
Bir parça daha hızlı,
Bir şeyler yapmak isteyenin beline..”
Bütün bu düşüncelerle, diyebiliriz ki, “Bitki bile su olmazsa boy vermez.”
Düzen böyle işliyor.. Yaşamımızdaki aykırılıkları, gün geliyor, toprak eşitliyor.. Kralın da, köprü altındaki hamalın da yaşarkenki düzeyi, seviyesi, toprakta “müsavi” hale geliyor.
Buradan çıkaracağımız felsefi sonuç şu olabilir:
Madem, dünyaya geldik; bu kavgalar, çekişmeler, kıskançlıklar niye?
Geleceği tüketen bir “devremülk” mekanına kapaklanıp sağlıklı bir kafayla kendinizi sorgulayanız. Hiçbir şeyin dozunu kaçırmadan dengeli bir yaşamın yararına inanacaksınız.
Yeni bir yılda, yaşam sizin için şenlikle, eğlenceyle, tutkularla dünyanızı süsleyecektir. Ancak, sizi sonsuza taşıyacak bir “PİL” henüz bulunmuş değildir.
Anonim bir fıkrada şöyle anlatılıyor:
“Bir İngiliz, trende kompartımandan ayrılırken, bir şey kaldı mı diye arkasına dönüp bakarmış.. İskoçya’lı ise, yolculardan bir şey kaldı mı diye, merakla kompartımanı araştırmadan dışarı çıkmazmış.. Sıra İrlandalı’ya gelince o hiç dönüş bakmazmış..”
İşte, üç karakter.. İnsanın iç dürtüleri, ihtirasları, bencillik duyguları, açgözlü olması, dünya nimetlerine bağımlılığı söz konusu olunca, fırtınanın estiği yönde yuvarlanıp gideriz..
“Akıl yaşta değil, başta’dır” gerçeğine inananlar için “yaşamdan alınacak dersler..” unutulmasın..