SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

İŞİN İÇYÜZÜ / HASAN PULUR BURADA..

Hasan Pulur, 
- Olaylara karışan insanları aynı kazanda  fokur fokur kaynatan bir yazardır. 
Gazeteci kökenlidir. Araştıran, soruşturan başarılı bir habercilik dönemi vardır. 
Aynı yıllarda, Babı-Ali kaldırımlarında ayak izlerimiz bulunan iki meslektaş olarak uzun bir geçmişe sahibiz. 
. Hasan Pulur’un mesleğe ilk adımı Polis-Adliye muhabirliğiyle olmuştur. Ağır gövdeli edebiyatın, kuş kanadıyla süzülmeye geçtiği dönemlerde, yenilikçi akımların dil sadeliğini gazeteciliğe taşımıştır. 
.Farklı gazetelerde, Polis-Adliye muhabiri olarak haber atlatma “sevincini ve heyecanını paylaşmak, gibi kıdemli bir yanımız da bulunmaktadır. 
.Babı-Ali’de 1950’lili yıllar sonrası polis-adliye muhabirliğinin altın dönemini başlatan gazeteci arkadaşlarımı, Hürriyet’ten Aydoğan Önol, Ulvi Okar, Milliyet’ten Remzi Tozanoğlu İbrahim Örs, yeni Sabah’tan Kemal Savcı, Vatan’dan Hasan Pulur, Yılmaz Çetiner, Son Posta’dan Özer Öztep, Cumhuriyet’ten Feyyaz Tokar ve Tercüman’dan benim de dahil olduğum meslektaş grubu, basınımızda hep saygıyla anılacak onurlu bir geçmiş bırakmışlardır. 
.Zamanla Hasan Pulur, bir adım daha önce çıkarak, polis muhabirliğindeki atak gazetecilik zekasını, bir başka alanda denemeye yönelmiştir. 
. Olaylar mı insanı, yoksa insanlar mı olayları yaratır mantığını, kaleminin ucuna dolayarak bir futbolcu çevikliğiyle sahaya çıkmıştır. Gol pozisyonu aramaya gerek kalmadan, toplumun yapısından cımbızla ayıkladığı ilginç konuları, kale ağlarına sıralamakta öne geçen bir yazar olmuştur. 
. Toplumda çarpık sorunlardan etkilenen, öfkelenen, dişlerini bileyen insanlar; haksızlığa, adaletsizliğe, sağır yönetimlere “penaltı vuruşu” yapan Hasan Pulur’un okur tiryakisidirler. 
.Geçenlerde bir meslektaşımız, köşesindeki yazısında bunu pek güzel ifade etmiş.. Saygı Öztürk, Sözcü’deki yazısında ayrı bir başlık atmış:
.”Hasan Pulur ağabeyimiz nerede?” diye bu merakını, Hasan Pulur tiryakileriyle paylaşmak üzere bir vefa örneği göstermiş. Şöyle diyor:
-”Türk Basını’ın çınarlarından biri de Hasan Pulur ağabeyimiz. Bazı olaylar için “Tam Hasan Pulur’luk” denirdi. 
Devamını da ben anlatayım. Hasan Pulur, sağlık problemleri nedeniyle hastanede bir kaç aydır yoğun bakımda tedavi görüyor. Hastalığıyla ilgilenenden biri de benim. 
Yarın asıra yakın, okurlarıyla bir an dahi kopmuş bulunmayan Hasan Pulur, iradesi dışında biraz arayı uzattı. Bir tarihte “Gazetecinin gerçek sağlığı” kalemidir diye yazmıştım Bu fikrim, basının bir panosuna kaydedildiği şekliyle önemini hala koruyor. 
.Hasan Pulur’un kalemindeki tılsımın, kendi sağlığında da etkili olmasını dilerim.
. Mizahla fıkrayı, güldürmece tadından sıyırıp, gazeteciliğin eleştirisel teknesinde yuğurup halkın önüne çıkardığı “olayları ve insanları” gıdıklamasını iyi biliyordu. 
.Okurlarına kahkaha attırmıyordu ama, kahkahalık olayları ve buna bulaşanları medya kazanında “fokur fokur kaynatmayı” hakkıyla beceriyordu. 
. A.Houssaye’nin meşhur sözüdür:
-”Eski anılarımız, yeni umutlarımız olmalıdır”
Hasan Pulur, şifa bekleyişi içindedir. Ama, başarılarla yüklü anıların da önündedir.

 

<